Buradasınız
Japonya ve Kore Demiryolu İşçileri “Savaşa Hayır” Diyor

Japonya’da Kişida hükümeti ABD’nin Çin’i kuşatma planlarına her geçen gün daha fazla ortak oluyor, savaş hazırlıklarını dört koldan sürdürüyor. Çiba Ulusal Demiryolu Lokomotif Sendikası Doro-Çiba ise Kişida hükümetinin savaş planlarına karşı mücadele etmeye devam ediyor. Japon işçi ve emekçileri kendileri için yıkım anlamına gelecek bu savaşa karşı çıkmaya çağıran Doro-Çiba, dünya işçi sınıfına da emperyalistlerin savaşına karşı enternasyonalizme sahip çıkma çağrısında bulunuyor. Kendi hükümetlerinin ağır baskısı altında bulunan Koreli demiryolu işçileri de Doro-Çiba’nın mücadelesine destek veriyor.
Emperyalist savaşın ana üssü durumundaki Ortadoğu’nun kıyısında bulunan ve bu savaşa dâhil olan tek adam rejimiyle yönetilen Türkiye’de de işçi sınıfı saflarında enternasyonalizm bayrağını yükseltmek, “emperyalist savaşa hayır!” demek büyük önem yaşıyor. İşçi sınıfının uluslararası birlik ve dayanışmanı güçlendirmek için çalışan UİD-DER emperyalist savaşın ilerletilmesi planlarına karşı içeride ve uluslararası alanda verilen mücadeleleri destekliyor, büyütüyor. Bu kapsamda Japon ve Koreli demiryolu işçilerinin örgütleri olan Doro-Çiba ve KCTU Seul Bölge Merkezinin UİD-DER’e gönderdikleri savaşa karşı ortak açıklamayı yayınlıyoruz.
Japon ve Koreli Demiryolu İşçilerinden Büyük Ölçekli Japon Askeri Yığınağına Karşı Ortak Açıklama
Ukrayna’da başlayan savaş tüm dünyayı savaş girdabına çekiyor. ABD Biden yönetimiyle el ele veren Japon Kişida yönetimi, Çin ve Kuzey Kore’ye karşı bir savaş yürütecek. Biz Japon ve Koreli demiryolu işçileri, Doğu Asya’ya korkunç bir savaş felâketi getirecek olan bu zalim girişimi asla kabul etmiyoruz.
Geçen Aralık ayında Kişida yönetimi, Japon savunma politikası için temel teşkil eden üç ulusal güvenlik strateji belgesini revize etme kararı aldı. Bu kararla, beş yılda 43 trilyon yenin üzerinde devasa bir askeri bütçe, uzun menzilli füzeler gibi saldırgan silahların satın alınmasına harcanacak. Şu anda emekçilerin hayatlarını acımasızca ayaklar altına alan uçsuz bucaksız bir askeri yığınakla karşı karşıyayız.
Başbakan Kişida, Ocak ayında ABD başkanı Biden ile yaptığı görüşme aracılığıyla, yüz binlerce ölü ve yaralı pahasına Çin’e karşı korkunç bir savaş planı hazırladı.
Bu ortamda Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol, Devlet Güvenlik Yasası aracılığıyla KCTU’ya (Kore Sendikalar Konfederasyonu) olağanüstü bir baskı uyguladı. Bu vahşi saldırıyı asla affetmeyeceğiz.
Japon emperyalizmi, Kore’yi ilhak etmeye kalkışan ve onu sömürge boyunduruğuna sokan bir tarihe sahiptir. Japon emperyalist işgali, 20 milyon insanı yaşamından ederek Çin ve diğer Asya ülkelerine yayılmıştı. Bu saldırgan savaş dünyaya yayılmış ve 1945’te Japon emperyalizminin yenilgisiyle sonuçlanan Japonya-ABD savaşını kışkırtmıştı.
İkinci Dünya Savaşından sonra, Japon işçi sınıfı bir daha asla savaş yürütmeyeceğine söz verdi ve Yeni Anayasaya, savaştan vazgeçileceğini ve savaş potansiyelinin sürdürülmeyeceğini ilan eden bir madde koyulmasını sağlamayı başardı. Görünürde anayasal olmayan mevcut “Öz Savunma Gücü”, Japon halkının ve Asya halklarının uzun yıllar süren mücadelesi sayesinde, faaliyet alanını Japon topraklarını savunmakla kısıtlamak zorunda bırakıldı ve minimum askeri yığınağa sahip olmasına izin verildi. Ancak Kişida yönetimi şimdi zorbalıkla bu kısıtlamaları kaldırmaya ve diğer ülkelere savaş açmaya çalışıyor.
Japon hükümeti hiç utanmadan, Kore halkını savaş yürütmek için zorla çalıştırmak üzere askere almanın çirkin tarihini de silmek istiyor. Bu tutum, Japon emperyalizminin tarihsel suçunu mahkûm eden ve kendi suçundan aklanmayı talep eden Kore halkının mücadelesini bastırmak anlamına gelmektedir. Bu, Asya’da yeni bir savaşa hazırlanma hamlesidir.
Savaştan çıkar sağlayan sadece kapitalist sınıftır. Kapitalist sömürüye karşı direnen, yaşamı savunan işçiler savaşa asla izin vermezler.
Biz Japon ve Koreli demiryolu işçileri, Doğu Asya’da savaşı önlemek için, sınırlar ötesinde birleşme ve Kişida yönetiminin büyük ölçekli askeri yığınağına karşı mücadele etme sözü veriyoruz!
Çiba Ulusal Demiryolu Lokomotif Sendikası
Kore Demiryolu İşçileri Sendikası Seul Bölge Merkezi
- 8 Mart’ta Dünya Meydanları İsyan Meydanlarına Dönüştü!
- Fransa’da Yeniden Genel Grev
- Almanya’da “Uyarı Grevleri” Devam Ediyor
- Japonya ve Kore Demiryolu İşçileri “Savaşa Hayır” Diyor
- Japonya’da Savaşa ve Nükleer Silahlanmaya Karşı Mücadele Büyüyor
- Tunus ve Almanya’da İşçi Eylemleri
- Japonya’nın Savaş Hazırlıkları Çiftçileri Vurdu
- İspanya’da Yüz Binler Haykırdı: Sağlık Temel İnsan Hakkıdır!
- Fransa’da Milyonlar Yine Meydanlarda!
- İngiltere’de 500 Bin İşçi Grevde!
- Fransa’da Milyonlar Ayakta!
- Peru: Emekçilerin İsyanı Büyüyor!
- Venezuela: İşçiler Sefalet Koşullarını Kabul Etmiyor
- Fransa: Fırın İşçileri Artan Enerji Fiyatlarına Karşı Sokaklarda!
- Milyonlar İsyanda, Milyonlar Meydanlarda!
- Perulu Emekçilerin Mücadelesi Sürüyor!
- İngiltere İşçi Sınıfı Yeni Yıla Yeni Grev Dalgasıyla Girdi
- 2023’e Girerken İşçi Sınıfının İsyan Fırtınası Sürüyor
- Partido Manggagawa: Filipinler’de İşçi Sınıfına Saldırılar Artıyor!
- Belçika’da Yoksullaşmaya Karşı Grev
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası İstanbul 1 No’lu Şube, 19 Martta 8. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. Classes Butik Otel’de yapılan kurulda söz alan Şube Başkanı Özcan Atmaca, Mata işçilerinin direnişini selamlayarak konuşmasına başladı. “Mata bizim...
- Her yıl 21 Martta Ortadoğu ve Kafkasya halklarının “yeni günün”, özgürlüğün, isyanın, direnişin simgesi olarak kutladıkları Newroz, 2023 yılında “Her yer Newroz her daim Özgürlük/Her der Newroz, Her dem Azadi” şiarıyla karşılandı. 19 Mart Pazar günü...
- Türk-İş’e bağlı Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) 31. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ali Emiri Kültür Merkezi konferans salonunda yapılan Genel Kurulun ilk gününde, 6 Şubat depremlerinin felakete...
- Deprem, tsunami, sel, kasırga… Bunlar dünya var olalı beri meydana gelen doğa olaylarından bazıları. Tarihte insanlar bu tür doğa olaylarıyla nasıl baş edeceklerini bilmedikleri için türlü felaketlerle karşılaştılar, nice acılar çektiler. Kimi...
- Yoksullaşma, artan hayat pahalılığı, düşük ücretler ve kötü çalışma koşulları nedeniyle pek çok sektörde sendikalaşan işçilerin sayısı artıyor. Siyasi iktidarın işçi düşmanı politikalarından güç alan patronlar sınıfı, işçilerin sendikalaşma hakkına...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri “Depremin 40. gününde kaybettiğimiz canları yaktığımız mumlarla anıyoruz” diyerek 16 Mart günü anma eylemleri gerçekleştirdi. İstanbul Bakırköy Özgürlük Meydanı ve Kadıköy İskele Meydanında bir araya gelen...
- Maraş merkezli depremlerde on binlerce insan yaşamdan kopartıldı, milyonlarcası perişan ve evsiz bırakıldı. Fakat sermaye sınıfının kâr hırsı sınır tanımıyor; yakınlarını kaybetmiş, acı ve kedere boğulmuş, evsiz kalmış işçileri işten atmakla tehdit...
- 6 Şubat depremleriyle büyük yıkım yaşayan Adıyaman, Malatya, Diyarbakır ve Urfa’da halk şimdi de sel ve su baskınlarıyla boğuşuyor. Yağmur Adıyaman, Malatya ve Urfa’da sele neden olurken Urfa ve Adıyaman’da 15 kişi hayatını kaybetti. 5 kişi de kayıp...
- AKP iktidarında can bulan dünya görüşü için gelişme ve kalkınma demek; büyük kâr getirisi olan yollar, köprüler, havaalanları, bin odalı saraylardır. İktidar ve zengin olma hırsından körleşmiş zihinsel ve düşünsel bir yapıdan söz ediyoruz. Bu...
- Merhaba arkadaşlar, benim adım Gizem. Ben 17 yaşındayım ve okuyorum. 11. sınıftayım ama okula gidemiyorum. Çünkü burada 6 Şubatta deprem oldu. Ben bu mektubu niye size yazıyorum biliyor musunuz? Ayakta dimdik durun ki çabuk iyileşelim. Deprem...
- İstanbul/Tuzla’da bulunan Mata Otomotiv’de çalışan 1000’den fazla işçi 27 Şubattan bu yana mücadele ediyor. İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması, mobbing ve baskılara son verilmesi, ücretlerine yüzde 25 ek zam yapılması talebiyle başlayan...
- 6 Şubat sabahına korkunç bir haberle gözlerimizi açtık. Felaketin korkunç boyutları her geçen saat daha da açığa çıkıyordu. Saatler, günler geçerken insanların “devlet nerede?” feryatları göğe yükseliyordu. Televizyondan, sosyal medyadan çaresizce...
- Sömürücü egemenler, geçmişten bugüne hep aynı taktikleri izledikleri halde başarılı oluyorlar. Çünkü emekçiler, ezilen ve sömürülen kitleler örgütsüzler! Örgütsüz ve gideceği yolu bilmeyen insanlar kolayca yönlendirilirler. Böylece egemenler mağduru...