Buradasınız
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri ile TİP’e Polis Saldırısı
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçlerinin 26 Şubatta “Deprem Değil Rantçı Düzeniniz Öldürdü! Şimdi Dayanışma Zamanı!” çağrısıyla Kadıköy Rıhtım’da yapmayı planladığı basın açıklaması polis tarafından engellendi. Depremde on binlerce insan enkaz altındayken devlet imkânlarını seferber etmeyen siyasi iktidar, bu durumu protesto etmek isteyen emek örgütlerini engellemek için binlerce polisi sahaya sürdü. Kadıköy İskele Meydanına çıkan bütün yollar polis tarafından ablukaya alındı. Kadıköy’ün çeşitli bölgelerinde henüz bir araya gelmeye başlayan KESK, DİSK, Tabipler Odası’ndan yöneticilerin ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu onlarca emekçi hiçbir gerekçe gösterilmeksizin gözaltına alındı. Emekçiler keyfi bir şekilde gözaltına alınırken, bölgedeki halk polis şiddetine ve gözaltılara tepki gösterdi.
Gözaltıların ardından KESK Twitter hesabından şu açıklamayı yayınladı: “Milyonların, sevdiklerini, komşularını, toplumsal hafızalarını, benliklerini oluşturan büyüdükleri şehirler yıkılmış, hemen hemen her evden insanlar en yakınlarını kaybetmiş, yaralanmış ya da enkazdan çıkarılmışken, iktidar baskı politikalarını devreye sokmuştur. Konfederasyonumuz KESK her türlü zor şartlar altında büyük bir özveriyle gece gündüz çalışan halkımızın yanında yer almaya, hak ve özgürlükleri engellemeye çalışanlara ise karşı durmaya devam edecektir. Demokrasiye, temel haklara, insan haklarına aykırı baskı politikalarından vazgeçilmeli, aralarında üyelerimizin de olduğu gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılmalıdır.” İstanbul Tabip Odası ise yaptığı açıklamada gözaltına alınanlar arasında deprem bölgesinde gönüllü hekimlik yapmış yöneticilerinin de olduğunu belirterek gözaltına alınanların derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Polis, TİP’in Kızılay’ı protesto eylemine de müdahale etti
Deprem bölgesinde çadır ihtiyacı sürerken Kızılay’ın çadırları AHBAP’a satmasını protesto etmek ve Kadıköy’de Kızılay binasına yürümek isteyen TİP üyelerinin önü polis tarafından kesildi. Bahariye’deki TİP binası da ablukaya alınarak yüzden fazla insan darp edilerek gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında TİP MYK, Parti Meclisi, il-ilçe yöneticileri de yer alıyor.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Deprem için kılını kımıldatmayan iktidar; Kızılay’ın çadırları satmasıyla ilgili basın açıklaması düzenlemek isteyen parti üyelerimize saldırdı. Gözaltına alınanlar arasında depremzedeler var. Biz de bunları not ediyoruz, görüşeceğiz! Derhal göz altıları serbest bırakın!” ifadelerine yer verdi.
Günlerce deprem bölgesinde yoktu siyasi iktidar/devlet. Enkaz altında kalan yakınlarının kurtarılması için günlerce yeri göğü “yardım edin” çığlıklarıyla inleten depremzedelerin feryatlarına kulak tıkayan rejim, söz konusu emekçilerin rant düzenini protestosu olunca tüm gücüyle sahaya çıkabiliyor. Kamu hizmeti, toplumun sorunlarının çözülmesi söz konusu olunca ortada olmayan devlet, emekçilerin sesini boğmak söz konusu olunca hemen seferber olabiliyor. Bu saldırılar, rejimin emek örgütlerinin yan yana gelmesinden, emek cephesinin güçlenmesinden, protestoların halk arasında yayılmasından ne denli korktuğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
- 1999’dan Bugüne Önlem Yok, Adalet Yok!
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Patronlara Yeni Teşvikler, Emekçilere Derinleşen Yıkım
- Felaketlerden Dayanışmayla Kurtuluruz
- Avcılar’da 6 Şubat Depremleri Anması
- Beşiktaş’ta 6 Şubat Anması: Unutmadık!
- Depremin Yıldönümünde Yükselen Sesler: Unutmak, Affetmek Yok!
- Hesap Sormazsak Aynı Acıları Yaşamaya Mahkûmuz!
- 6 Şubat 2023’ün Ardından
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Japonya’da Depremler Can Aldı
- 17 Ağustostan 6 Şubata: Bu Sesi Duyan Yok!
- Depremi Yaşadık, Cehennemi Yaşıyoruz!
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- “Devlet Baba” Kime Hizmet Ediyor?
- Kader Değil Felaket!
- Boşaltılan Yurtlar ve Büyüyen Sorunlar!
- Depremin 40. Gününde İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçlerinden Anma Eylemi
- Samandağ Dayanışması Su Sorununa ve Salgın Riskine Dikkat Çekti
- Samandağ Dayanışma Koordinasyonu: Dayanışma Yaşatır!
- Dayanışmamızı Yok Etmek İsteyenlere İnat, Buradayız!
- “Ah” Etmeyelim, Birbirimize Bir Söz Verelim
- Felaketlerden Dayanışmayla Kurtuluruz
- Unutma, Örgütlen, Hesap Sor!
- Depremin Yıldönümünde Yükselen Sesler: Unutmak, Affetmek Yok!
- Hesap Sormazsak Aynı Acıları Yaşamaya Mahkûmuz!
- 6 Şubat 2023’ün Ardından
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- “Depremin Yaraları Sarılıyor” mu?
- Depremi Yaşadık, Cehennemi Yaşıyoruz!
- 6 Şubat, UİD-DER’le Tanışmam ve Sonrası
- “Bu Yaş Bu Çimeni Büyütür!”
- Gitmedik, Buradayız, Direniyoruz!
- Saraylıların İç Burukluğu!
- 1 Mayıs’ta Buluşalım Depremin Hesabını Soralım!
- Sahte Temel Atma Törenleri Neyin Acizliği?
- Kader Değil Felaket!
- Ben Hatay’dan Güneş
- Gösteriş İçin Değil Depremzedeler İçin!
Son Eklenenler
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.
- Yaşamlarımız ne pahasına çalınıyor? Ne pahasına aldığımız nefes bile çok görülüyor? Sermaye sınıfı rekor kârlar elde etsin, üretim maliyetleri düşsün, eğitim-sağlık gibi kamusal hizmetler birer kâr kapısına dönüşsün diye… Onlar hiç doymayan bir...