Buradasınız
Kader!
Kıraç’tan bir işçi
Hepimizin bildiği gibi Zonguldak’ta yaşanan grizu patlaması sonucu 30 işçi kardeşimiz göçük altında kaldı ve bir anda ülkenin gündemine bu konu hızlı bir giriş yaptı. Ve aynı hızla da gündemden düştü.
Gündemden tüm hızıyla düşse de bir o kadar da bu işçilerin ailelerinin yüreklerinde derin bir acı bıraktı. Kimi çocuklar babasız, kimisi evlatsız, kimisi de yarsız kaldı.
Diğer taraftan da bu grizu patlaması sonrasında sermayenin biz işçilere nasıl değer verdiğini bir kere daha görmüş olduk. Sorun o kadar çok ki insan hangisini sıralayacağını şaşırıyor. Tıpkı diğerleri gibi bu maden ocağında da işçiler can güvenliği önlemleri alınmadan madene indiriliyorlar. Sırf daha fazla kâr edebilmek için işçilerin yaşamını hiçe sayan bu sömürücüler, diğer taraftan da bizlerle alay edercesine suçu yine biz işçilere atıyorlar. Birçok kuralın ihlal edildiği bu maden ocağında, bu göçük vesilesiyle birçok şey ortaya çıkmış oldu. Sırf daha fazla kâr etmek için dışardan kalın borular yerine su borularıyla oksijen pompalanması, emekli işçi çalıştırılması, raporlu işçi çalıştırılması, sırf bunlar bile bir şeylerin ters gittiğini gösteriyor.
Diğer başka bir sorun ise esas can sıkıcı olanı ve burjuvazinin çanak yalayıcılarının gerçek yüzünü ortaya çıkarıyor. Koskoca başbakan, hem de bu işçilerin oyunu almış başbakan çıkıp utanmadan açıklama yapıyor. Neymiş Zonguldak halkı madende ölümlere alışıkmış, burada bu ölümler normalmiş, ayrıca bu bir kadermiş!
Kader! Bu ne mene bir şey ki bu kader hep bizim oluyor. Evet, ölüm bir kader, her insan doğar büyür ve ölür, fakat burada bahsi geçen şey bir kader değil. Burada olan şey sırf birinin daha fazla para kazanması için işlenen bir cinayettir.
Hangi sektörde olursa olsun bu iş kazaları kader değil, alınmayan önlemler, yeterli iş eğitiminin verilmemesi ve patronların birçok malzemeden çalması, uzun saatler işçi çalıştırılması sonucudur, özetle daha çok kazanma hırsı içindir.
Erken ölümler, savaşlarda ölümler, iş kazaları, açlık, bunalımlar biz işçilerin kaderi değil, bu tamamen çürümüş kapitalist sömürünün sonucudur.
Mademki başbakan her şeye kader diye bakıyor, o zaman iflas eden şirketlere neden milyon dolarlar aktarıyor? O kader değil mi? Acaba cephelerde can veren askerler için ne diyor bu başbakan? O kader, bu kader, madem her şeye kader diyorsunuz o zaman bizim bu tuzu kuru kodamanlara neden ihtiyacımız olsun ki? O zaman bizi kaderimizle baş başa bıraksınlar, seçimlerde kapımıza gelmesinler, sonuçta kimin seçileceği kaderinde vardır.
Dostlar aslında bunlarda biliyorlar bunun kader olmadığını. Fakat sırf tepkinin çoğalmaması için işçilerin gündemlerini değiştiriyorlar. Ve biz işçilerinde kafasına kader diye sokuyorlar.
Oysa her dürüst ve duyarlı insan bu iş cinayetlerinin neden gerçekleştiğini çok rahat kavrayabilir.
Patronların ve onların yalakalarının tek korktukları şey var. O da biz işçilerin bu haksızlıklar, çürümeler, yükselen servetin karşısında yoksullaşmalara karşı ve iş cinayetlerine karşı mücadele etmemizdir. İşçilerin mücadelesinden ödü kopan burjuvazi her zamanki gibi yine işçileri başka tarafa yönlendirmektedir. Bu yalanlara kanmayalım, yaşanan tüm haksızlıklara karşı çıkmak için mücadele safları biz işçileri bekliyor.
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
Son Eklenenler
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...