Buradasınız
Kadın İşçiler Mücadeleye!
Sancaktepe’den bir kadın matbaa işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Merhaba dostlar. Ben daha önce çalıştığım işyerinde yaşadığım bir olayı anlatmak, sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir ilaç fabrikasında üretimde çalışıyordum. İlaç firmalarında temizlik önemli ve gereklidir. Bundan dolayı her gün çıkış saatine iki saat kala, her kat dönüşümlü olarak kadın işçiler tarafından süpürülüp, silinip temizlenirdi. Bu iş kadın işçiler tarafından kabul edilmişti. Kimse itiraz etmemişti. Ama bir gün yeni bir uygulama yaptılar. Yine sırayla kadın işçilerin bütün gün bütün fabrikayı temizleyeceğini söylediler. Kadın işçiler olarak bu yeni uygulama hepimizi kızdırdı. Bu nedenle kadın işçiler olarak toplandık. Bu dayatmayı kabul etmeyeceğimizi, listeye ilk kimi yazarlarsa o kişinin temizlik yapmaya gitmemesini, birbirimize sahip çıkmamız gerektiğini konuşup ortak bir karar aldık.
Ne şanstır ki liste başında ben vardım. Temizlik yapmam gereken gün şef yanıma gelip temizliğe başlamam gerektiğini söyledi. Ben de yapamayacağımı söyledim. Tek başına bu işin çok zor olduğunu, koca fabrikayı bir günde temizlememin imkânsız olduğunu söyledim. Daha sonra ben böyle diretince müdürün beni odasına çağırdığını söyledi. Müdürün yanına gittiğimde temizlik yapmamı, yapmazsam işten atılacağımı söyledi. Ben de yapamayacağımı, bize sorulmadan böyle bir karar alınmasının doğru olmadığını, bütün kadın işçiler olarak buna karşı olduğumuzu söyledim. Beni müdürün çağırdığını duyan diğer kadın işçiler, işlerini bırakıp müdürün odasına geldiler. Onlar da bir toplantı yapmak istediklerini, bu işi kabul etmeyeceklerini söyleyerek güzel bir dayanışma örneği sergilediler. Toplantıyı yaptık, toplantının sonucunda kazanan birleşen kadın işçiler oldu. Temizliği kaldırdılar ve beni işten atamadılar. O güne kadar birbiriyle konuşmayan, birbirini sevmeyenler ortak bir sorun için bir araya gelmişlerdi. Bunun diğer bir adının sınıf dayanışması olduğunu, sınıf mücadelesini tanıyınca anladım.
Biz emekçi kadınlar mücadelede erkek işçi kardeşlerimizin de önüne geçmek zorundayız. Çünkü daha yoğun bir ezilmişlik ve saldırı altındayız. Kapitalist sistemde kadının ezilmişliğinin sınırı yoktur. Ne yazık ki bunun örneklerini her gün defalarca yaşıyoruz. Fabrikalarda, işyerlerinde zor koşullarda çalışmak zorunda bırakılmamız yetmiyormuş gibi, evde de ev işleri ve çocuk bakımı gibi işler kadınların omuzlarına bindirilen bir yük gibi. Kadınların şiddete, tacize maruz kalıp katledilmelerinin biz kadınların kaderiymiş gibi sunulmasını engellemenin ve düzenin bize biçtiği bu rolden kurtulabilmemizin tek yolu kadınıyla erkeğiyle kapitalist sisteme karşı örgütlü mücadele verebilmektir. Çünkü kapitalist sistem ortadan kaldırılmadan kadınların sorunları çözülemez.
Yaşasın 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü!
Uyan Be Kardeşim
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...