Buradasınız
Kadına Yönelik Şiddete HAYIR!
Gebze’den bir kadın metal işçisi
Hayatın en büyük yükünü sırtımıza almış işçi kadınlarız biz. Biz işçi kadınlar gününü gün eden patron kadınlara benzemeyiz. Bizim yükümüz ağır olur. Gün geçmesin ki bir kadın cinayeti, şiddet haberi duymayalım, okumayalım. Kimi zaman giydiği bir şort, kimi zaman kendisine yıllarca şiddet uygulayan eşinden ayrılmak istemesi, kimi zaman da okulundan ya da işinden evine dönerken bindiği otobüste bir başına kalması gördüğü şiddetin nedeni olarak gösteriliyor.
Acının büyüğü her zaman emekçi kadınların ve masum çocukların üzerindedir. Kadına yönelik şiddet, bizzat egemenler tarafından kışkırtılıyor ve ikiyüzlü medya aracılığıyla normalleştiriliyor. İşçi erkekler evdeki kadınlarına, kız kardeşlerine ve yakın çevrelerindeki kadınlara yönelik söz hakkına sahip olduklarını iddia edip zarar veriyorlar. Kadınlar için egemenlerin sarf ettiği sözleri evimizdeki babamız, erkek kardeşimiz, dayımız, amcamız, kuzenimiz kısaca ailede ve yakın çevrede etrafımızdaki tüm erkekler de sanki kendi fikirleriymiş gibi bizlere baskı uygularken kullanmaktadırlar.
Ne yazık ki kadına şiddet özellikle son 15 yılda tavan yapmış durumda. Kadın cinayetleri %1400 oranında arttı. Üstelik katiller cezalandırılmak bir yana, sırf duruşmaya takım elbiseyle katıldığı için, ya da iyi hal indirimi gibi saçma sapan gerekçelerle resmen ödüllendiriliyorlar. Kadınlar, kadına yönelik şiddete, tacize, tecavüze karşı ses çıkardıklarındaysa hükümet yetkilileri tarafından “algıda seçicilik yapmakla” suçlanıyor, hedef gösteriliyorlar.
Yetkililer şiddet gören kadını koruyacaklarına adeta faillerin avukatlığına soyunup akıllara zarar sözler sarf ediyorlar. “Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur”, “Kadınsa o da iffetli olacak. Mahrem namahrem bilecek. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak, bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak”, “Bir adam gibi ölmek var, bir de madam gibi” sözleri ne yazık ki cinsiyetçi fikirlerin orta yere nasıl da dökülüp saçıldığının en basit örnekleridir.
En ufak bir kriz belirtisi söz konusu olduğunda kapının önüne ilk konanlar kadın işçiler değilmiş gibi Maliye Bakanının sarf ettiği sözler gerçekliğin nasıl ters yüz edildiğinin çok net bir ifadesidir. “İşsizlik oranı niye artıyor biliyor musunuz? Çünkü kriz dönemlerinde daha çok iş aranıyor. Özellikle kadınlar arasında kriz döneminde işgücüne katılım oranı daha artıyor.”
Hükümet görevlileri, bakanlar, medya kadına yönelik şiddeti meşrulaştırıyorlar. Medyanın kadına yönelik şiddeti ve kadın cinsinin aşağılanmasını destekler nitelikte yaptığı yayınlar, bütün kadınlara karşı yöneltilmiş hakaret ve yok saymadır.
Hatırlayacak olursak çocuk istismarı araştırma komisyonu kurulması istendiğinde, öneri iktidar tarafından dirençle karşılanmıştı. Bunun üstüne küçük yaşta tecavüzcüsüyle evlendirilmek istenen çocuklar için korkunç bir yasa taslağı hazırlanmıştı. Bereket ki duyarlı insanların tepkileri ile annelerin seslerini yükseltmesiyle bu yasayı geri çekmek zorunda kaldılar.
Biz işçi, emekçi kadınlar ve çocuklarımız bu köhnemiş-çürümüş kapitalist düzende iki kat tehlikedeyiz. Önümüzde duran gerçek ibretliktir. Bizlere yalan söyleyenlere daha ne kadar itibar edeceğiz? Asla cinsiyetimize ve hemcinslerimizin varlığına, çocuklarımızın geleceğine gölge düşüren ve bizleri yok sayan zihniyetlere destek vermeyeceğiz. Referandumda bu zihniyetler bizden destek istiyorlar. Kadınların istikrarlı bir biçimde ezilmesine, sömürülmesine evet dememizi istiyorlar. Hayır, biz böyle bir istikrarın sürmesine onay vermeyiz. İşçi, emekçi kadınların taleplerini, haklarını yok sayan zihniyetlere hayır! Dünyanın yarı nüfusu biz emekçi kadınlardan oluşuyorsa öyleyse haykıralım!
Kadına Yönelik Şiddete HAYIR!
HAYIR Demeyi Bilmek
Son Eklenenler
- İngiliz egemenleri, sömürge döneminde ticaret gemilerini, donanmalarını korumak için vahşi bir yöntem geliştirmişler. “Yamyam fare yöntemi” olarak adlandırılan bu yöntem şöyle: Açık denizdeki gemilerde fareler çoğalınca önce bir fare yakalanır, boş...
- Asgari ücret pek çok işçinin beklediğinin tersine 23 bin lirayı bile bulmadı. Utanmadan “işçiyi enflasyona ezdirmedik” dediler, gözlerimizin içine baka baka bizimle dalga geçtiler. Hiçbirimiz bu yalana inanmıyoruz. Çünkü yoksulluğu biz yaşıyoruz,...
- Evlatlarımızın sağlıklı gelişimi, sadece ne yiyip içtikleriyle değil, nasıl bir ortamda, çevrede büyüdükleriyle de ilgilidir. Empati, iletişim gibi sosyal, duygusal ve zihinsel becerileri çevreleriyle etkileşimlerinin izlerini taşır. Çocukların...
- 17 Ocakta okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan yaklaşık 20 milyon öğrenci birinci dönem karnelerini alarak yarıyıl tatiline girdi. Mersin’de Eğitim-Sen ve Özel Öğretmenler Sendikası eğitimdeki sıkıntıları dile getirmek için Yenişehir İlçe...
- Suriye’deki Esad rejimi 8 Aralıkta yıkıldı. Hemen ardından da Suriye’deki savaşın bittiği ve Türkiye’deki Suriyelilerin artık güvenle ülkelerine geri dönebileceği konuşulmaya başlandı. Medyada Erdoğan’ın Suriye politikasının ne kadar başarılı olduğu...
- Sevgili işçi kardeşlerim, bizler yani işçi sınıfımızın örgütlü mücadelesinin bir parçası olanlar, eski kuşaktan işçilerin deneyimlerinden ziyadesiyle istifade etmeyi öğrendik sınıf büyüklerimizden. Bundandır karşımızdaki herhangi bir işçi...
- UİD-DER Müzik Topluluğu (UMUT), Ruhi Su’nun sesinden dinlediğimiz Boşa Didinmek Fayda Vermez şarkısını yeniden yorumladı. Şarkının mücadeleye çağıran sözleri kadar hikâyesi de çok anlamlı. Rusya işçi sınıfının romancısı Maksim Gorki, 1907’de,...
- İşyerinde yeni yıl kutlaması yapmak için işi biraz erken bıraktık. Kutlama için masaları hazırladık, şarkı listemizi ayarladık. İşin yorgunluğunu atıp dinlenecek, uzun uzun sohbet edecektik. Tabii eğlence kısmına geçmeden önce işyerinin şef ve...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine 13 Aralıkta başlayan GE Grid Solutions grevinin 33. gününde anlaşma sağlandı. Böylece MESS sözleşmeleri kapsamında 4 işletmede...
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...