Buradasınız
Kamu Emekçileri GREV Dedi!
İstanbul’da Kitlesel Gösteri
KESK’e bağlı sendikalar, Sirkeci ve Çapa’da toplanarak Beyazıt Meydanı’na yürüdüler. Kamu-Sen, Taksim’den Galatasaray Lisesi önüne yürüdü. Eğitim Bir-Sen üyeleri ise AKP il binası önünde eylem yaptı.
Sabah saatlerinden itibaren işyerlerinde toplanarak “Bu İşyerinde Grev Var!” pankartı asan kamu çalışanları, toplanma alanlarına doğru coşkuyla harekete geçtiler. Grev kamuya ait kimi işyerlerinde etkili oldu. Hastaneler acil servisler dışında hizmet vermedi, okullar boşaldı, kimi yerlerde trenler çalışmadı, Vergi Daireleri ve PTT’ler kısmen çalışmadı.
Anadolu yakasında KESK’e bağlı sendikalar, Kadıköy’den hareket ederek vapurla Sirkeci’de toplandılar. Beyazıt Meydanı’na doğru yürüyüşe geçen kamu emekçilerine, TMMOB da buradan katılarak destek verdi. Avrupa yakasındakiler ise işyerlerinden Çapa’ya gelerek, kortejler halinde yürüyüşe geçti. Özellikle Eğitim-Sen korteji, kitleselliği ve coşkulu sloganlarıyla dikkat çekti. Eğitim emekçileri hükümete tepkilerini dile getirdiler. Sık sık “Yaşasın Grev, Yaşasın Toplu Sözleşme”, “İşte AKP Demokrasisi”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiş Birimiz”, “Direne Direne Kazanacağız!” sloganları atıldı.
KESK İstanbul Şubeler Platformu, “Grevli Toplu Sözleşme, İnsanca Yaşayacak Bir Ücret, Güvenceli İstihdam, Ek Ödemeler Emekliliğe Yansıtılsın, Ücretlerimiz Vergi Artışından Etkilensin, Kadın Emekçilere Pozitif Ayrımcılık, Baskılar Son Bulsun İSTİYORUZ!” yazılı pankartla yürüdü. İstanbul Tabip Odası ve DİSK’e bağlı Genel-İş ve Emekli-Sen sendikaları greve destek oldu ve yürüyüşte yerlerini aldılar. Ayrıca demokratik kitle örgütleri de eyleme destek verdiler. İşten atılan ve direnişlerine devam eden Çapa Tıp Fakültesi taşeron işçileri ve Hey Tekstil işçileri de gösterilerde yerlerini aldılar.
İki koldan gelen kitle Beyazıt’ta birleşti. İstanbul Üniversitesi öğrencileri de bu sırada toplu halde üniversiteden çıkarak üniversite kapısına “Bu İşyerinde Grev Var” pankartı astılar. Burada kitleye seslenen KESK Genel Başkanı Lami Özgen, tutuklu KESK’lilere selam göndererek başladığı konuşmasına, “Sadece adı toplu sözleşme olan bu sistemin yürümeyeceği zaten başından belliydi. Grev hakkının olmadığı bir toplu pazarlık sistemi olur mu? İşverenin, çalışanına hangi konularda talepte bulunabileceğini belirlediği, son kararı kendisinin verdiği bir toplu pazarlık sistemi dünyanın neresinde var?” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Toplu sözleşme görüşmeleri göstermiştir ki, ortada sadece sınıfsal bir tercih var. Hükümet tercihini kamu emekçilerinden, emeklilerden yana değil, bugüne kadar olduğu gibi sermayeden yana kullanmıştır. Son teşvik paketinde patronlara bir seferde 3 milyar TL teşvik paketi açıklanması bunun ispatıdır. İşsizlik sigortası fonundaki paraların patronlara aktarılması bunun ispatıdır.” Özgen, sözlerini şöyle bitirdi: “Bizlere tek teminatı şiddet, baskı ve daha fazla yoksulluk olanlara karşı bizim teminatımız, fiili meşru mücadele geleneğimiz olmaya devam edecektir. Tüm emekçileri, işçileri, halkımızı, yoksulluğun, sefaletin, baskıların karanlık dünyasına karşı mücadele içinde birleşmeye ve geleceğimize hep birlikte sahip çıkmaya çağırıyoruz.”
İstanbul Tabip Odası Başkanı Taner Gören de söz alarak şunları söyledi: “İnsanlık tarihi emek mücadelesi tarihidir ve bu mücadelenin en önemli adımı, insanlığın 8 saatlik çalışma hakkını, mücadeleyle, canı pahasına kazanmasıydı. Biz bunu 1 Mayıs’ta görkemli bir şekilde kutladık. İşte bu yüzden zafer mücadele edenin olacaktır. Biz de bu mücadeleye devam edeceğimizi burada ilan ediyoruz.”
Ardından DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu söz aldı ve şöyle konuştu: “Biz burada size destek olmaya değil, sizlerle omuz omuza birlikte olmaya geldik. Geleceğimizi karartan insanlara karşı bu onurlu duruşunuzla, sizinle yan yana olmaya geldik. Yolunuz açık olsun, mücadelenizde başarılar diliyorum.” Eylem, halaylar çekilerek devam etti.
Ankara’da On Binlerce Emekçi Grevdeydi
Memur-Sen Güvenpark’ta oturma eylemi yaparken Kamu-Sen Abdi İpekçi Parkı’nda bir eylem yaptı. Kolej Kavşağı’nda toplanan KESK üyeleri ise Kızılay’a yürüdü. Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendikaların üyeleri, Abdi İpekçi Parkı’nda yaptıkları eylemin ardından, Konfederasyon Genel Merkezi’nin bulunduğu Kızılay’a yürümek istedi. Ancak yürüyüşe izin vermeyen polis, kamu emekçilerine biber gazıyla müdahale etti. Müdahalenin ardından yol yürüyüşe açıldı ve eylemciler Kızılay’a doğru yürüdü.
KESK’in öncülüğünde örgütlenen grevde emekçiler, grevli toplu sözleşme hakkı, insanca yaşayacak bir ücret, güvenceli iş, ek ödemelerin emekli aylıklarına yansıtılması, ücretlerin vergi artışından etkilenmemesi, kadın emekçilere pozitif ayrımcılık ve sendikalara yönelik baskıların son bulması talepleriyle alanlardaydı. Kamu emekçilerinin grevine DİSK, TTB ve TMMOB da destek verdi. KESK, grev kararını, hükümetin memur maaşlarına önerdiği %3,5’lik teklifin yetersizliği ve toplu sözleşme masasında önerilen bu teklifle dikkate alınmamaları nedeniyle vermişti.
Ankara’da, sabahın erken saatlerinden itibaren işyerleri önünde bir araya gelen kamu emekçileri, işyerlerinin önünde basın açıklamaları yaptıktan sonra Kızılay Ziya Gökalp Caddesi’ne doğru yürüyüşe geçtiler. Ana toplanma noktası olan Kolej Kavşağı’nda Eğitim-Sen, Tüm Bel-Sen, BES, BTS, SES, ESM, Haber-Sen, Tarım Orkam-Sen sendikalarının yanı sıra DİSK Genel-İş ve Sosyal-İş, TMMOB ve devrimci-demokratik kurumlar da yerlerini aldılar. Özellikle gece yarısından itibaren tren seferlerini durduran BTS üyelerinin, hastanelerde hizmet üretmeyen sağlık emekçilerinin ve okullarda ders yapmayan öğretmenlerin grevi ve eyleme katılımı oldukça etkili oldu.
Saat 11.00’da Kolej Kavşağı’ndan yürüyüşe geçen kitle “İşte Sendika İşte KESK”, “Hak Verilmez Alınır Zafer Sokakta Kazanılır”, “AKP Zammını Al Başına Çal”, “Üreten Biziz Yöneten de Biz Olacağız”, “AKP’ye Teslim Olmayacağız”, “Genel Grev Genel Direniş”, “Sahte Sendika Yasasına Hayır!” sloganlarıyla yürüdü. Yürüyüş boyunca yapılan konuşmalarda başbakanın söylediğinin aksine, hem iç hukuk kurallarına hem de uluslararası hukuk kurallarına göre “grev” hakkının meşru olduğu dile getirildi. AKP hükümetinin, gerek işçilere gerekse de kamu çalışanlarına yönelik baskıcı uygulamaları protesto edildi. Ses aracından yapılan konuşmalarda “en haklı taleplerimizi toplu sözleşme masasında dile getirdik. Biz bugün işimiz, ekmeğimiz ve özgürlüğümüz için alanlardayız” denildi. Kamu emekçilerinin talepleri okundu. Ayrıca aylardır tutuklu bulunan KESK’li kadın sendikacılara “30 kadın arkadaşımız içeride tutuklu ama biliyoruz ki onlar yürekleriyle, verdikleri emeklerle bizim yanımızdalar” açıklamasıyla selam yollandı.
Kamu emekçilerinin grevine HDK Yürütme Kurulu Üyesi Milletvekili Levent Tüzel’in yanı sıra CHP’li milletvekilleri de destek verdi. 30 Nisan’dan itibaren fabrika önünde direnişlerini sürdüren Deri-İş üyesi TOGO işçileri de kamu emekçileriyle birlikte alandaydı. TOGO işçileri, sabahın erken saatlerinde Eğitim Sen ve ESM sendikalarıyla birlikte, ODTÜ önünden yürüyerek alana girdi. Açtıkları pankartla yürüyen işçiler, yaşadıkları direniş sürecini anlatan bildirileri dağıtarak direnişlerine destek istediler.
Alanda toplanan binlerce kamu emekçisi sloganlarıyla, halaylarıyla hükümeti protesto etti. İlk olarak Ankara Şubeler Platformu adına söz alındı: “Bugün Ankara’da kamu emekçileri hükümeti uyarıyor” denildi. KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul kamu emekçilerinin öfkesini şu sözlerle ortaya koydu: “Bizimle dalga geçenlere, bizi hala kapıkulu olarak görenlere en iyi cevabı grev yaparak veriyoruz. Bugün grev hakkı yok diyenlere inat grevdeyiz. Dünyanın neresinde uluslararası hukuktan doğan grev hakkı yok sayılarak toplu pazarlık yapılıyor?” Tombul, hükümetin %3,5+4 zam oranıyla 4,5 milyon memur ve memur emeklisiyle dalga geçtiğini, kamu emekçilerinin her zaman bunun karşısında duracağını belirtti. Tombul’un ardından söz alan TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı ve TTB Genel Başkanı Eriş Bilaloğlu da yaptıkları açıklamalarla KESK’li emekçilerin yanında olduklarını dile getirdiler. Hükümetin işçi-emekçilere yönelik baskıcı uygulamalarını protesto ettiler.
DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Sosyal-İş Genel Başkanı Metin Ebetürk ise haklı taleplerle mücadele eden kamu emekçilerine DİSK olarak her zaman destek olacaklarını dile getirdi. Son sözü direnişçi TOGO işçisi aldı: “Kamu işçilerinin grevini TOGO işçileri olarak destekliyoruz. Kamu işçilerinin talepleri karşılanmalıdır. Bizler de TOGO işçileri olarak, sizler gibi insanca bir yaşam için sendikalı olduk ve ancak örgütlü olursak haklarımızı alacağımıza inandık. Anayasal hakkımızı kullandığımız halde 35 TOGO işçisi olarak işten atıldık. İşimize sendikalı olarak dönmek istiyoruz. Üç kez gözaltına alındık, baskılara maruz kaldık ancak kararlı bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz. Tüm işçiler ve emekçiler birlik olursa, insanca bir yaşama, güvenli bir geleceğe sahip olabilir. Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz.”
“Grev” diyerek alana çıkan kamu emekçileri hükümetin dayatmalarına boyun eğmeyeceklerini, mücadeleden geri durmayacaklarını dile getirdiler.
Mersin’de Binlerce Kamu Emekçisi Grevdeydi
KESK’in “İnsanca Bir Yaşam, Grevli Toplu Sözleşme” talebiyle 23 Mayısta örgütlediği greve, Mersin’de binlerce kamu emekçisi katıldı. İstasyon Meydanı’nda bir araya gelen binlerce kamu emekçisi “İnsanca Yaşamak İstiyoruz”, “Söz, Yetki, Karar Çalışanlara” , “Zafer Direnen Emekçinin Olacak”, “Direne Direne Kazanacağız”, “Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek!” sloganlarıyla yürüyüşe geçti. Grevde olan Petrol-İş üyesi Soda, Kromsan ve Tuz işçileri ile Genel-İş’e üye park ve bahçe işçileri de greve destek verdi. Greve katılan kamu işçilerinden birçoğu alana çocuklarını da getirmişti.
Güvencesiz çalıştırmaya, eşit işe eşit ücret yalanlarına, kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, performansa, baskı, sürgün ve tutuklamalara karşı greve giden emekçiler, %3,5 zam oranına büyük tepki gösterdiler. Soda, Kromsan ve Tuz fabrikalarında grevlerinin 6. gününde olan Petrol-İş üyesi işçiler de emekçilerden büyük destek gördüler. “İşçi Memur El Ele, Genel Greve”, “Vur Vur İnlesin, Şişecam Dinlesin”, “İşte Petrol-İş İşte Direniş”, “İşçi Burada Esnaf Nerede!” sloganlarıyla yürüyen işçiler, esnaftan ve grevdeki emekçilerden büyük destek aldılar.
AKP İlçe binasına yürüyen emekçiler bir yandan sloganlar attılar, bir yandan da davullar eşliğinde halaylar çektiler. Ancak yürüyüşe başlandıktan bir saat sonra polis bina yakınlarında barikat kurarak emekçileri yürütmek istemedi. “Barikat Açılsın, Yürüyüş Başlasın!” sloganıyla barikat zorlandı. Mersin polisi, Kamu-Sen üyelerinin AKP önünde basın açıklaması yaptığını, iki sendikanın karşı karşıya kalması durumunda olay çıkmasını istemedikleri bahanesini ileri sürerek defalarca barikat kurdu. Binaya yaklaşıldığında, birkaç adımda bir barikatla karşılaşan işçi ve emekçilerin tepkisi artmaya başladı. Kamu-Sen üyelerinin dağılmasının ardından KESK’in yürüyüşü devam etti. KESK Mersin Dönem Sözcüsü İmam Özdemir’in açıklamasının ardından eylem son buldu.
Yarın
İşçi Simsarları ve Gündelikçi İşçiler
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- BİRTEK-SEN’e Verilen Para Cezası Çalışma Bakanlığı Önünde Protesto Edildi
- Agrobay İşçileri Ankara’da Basın Açıklaması Yaptı
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- İktidarın ve Sermayenin Saldırılarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Borusan Lojistik’te Sendika Düşmanlığına Karşı Eylem
- Belediye İşçileri, Öğretmenler, Emekliler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- İzmir, Manisa, İstanbul, Denizli: İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı Derhal Serbest Bırakılsın!
- Emekçi Kadınlar 8 Mart Coşkusuyla Alanlardaydı
- Güvenlik-Sen Vakıfbank’ta Mobbing ve Sürgünleri Protesto Etti
- Patronların Sendika Düşmanlığına ve Ücret Gaspına Karşı İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Patronların Saldırılarına Karşı İşçi Direnişleri Sürüyor
- Tekgıda-İş’ten Perfetti Van Melle’de Basın Açıklaması
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...