Buradasınız
Kıdem Tazminatlarımızı Hesaplayalım
Kapitalizmin tarihindeki en büyük ekonomik krizlerden birini yaşıyoruz. Tabii ki kriz deyince akla hemen yoğun işten atmalar geliyor. Türkiye’de bir milyondan fazla işçi işini kaybetmiş bulunuyor. İşçi kardeşler, bilmeliyiz ki yasalara göre patronlar kendi keyiflerince işçi çıkartamazlar. Yani bunu gerekçeli bir nedene dayandırmak zorundalar. Yasalarda kısmi de olsa belli güvencelerimiz bulunuyor, gerekli hukuki yolları sonuna kadar kullanmalı ve haklarımızı korumalıyız. Örneğin, işten atıldığımızda ihbar ve kıdem tazminatı alma hakkımız var. İşçinin bu tazminatı alabilmesi için, iş sözleşmesinin feshedilmesinde belli koşulların yerine gelmesi gerekiyor.
Kıdem tazminatına hak kazandıran fesih halleri şunlardır: İş Kanununa tâbi işyerlerinde, bir yıldan fazla çalışan işçinin iş sözleşmesinin;
1) Patron tarafından haksız olarak feshedilmesi;
2) Askerlik hizmeti dolayısıyla feshedilmesi,
3) Emeklilik, yaşlılık, malullük veya toptan ödeme almak amacıyla feshedilmesi,
4) Kadın işçilerin evlenmeleri halinde, evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde, evlilik nedeniyle feshedilmesi,
5) İşçinin ölümü nedeniyle feshedilmesi (kıdem tazminatı bu durumda mirasçılarına ödenir),
6) İşçi tarafından haklı nedenlerle (İş Kanununun 24. maddesi uyarınca) feshedilmesi.
Peki, hangi hallerde kıdem tazminatı hakkımızı kaybederiz? Bu maddeler ise şöyle:
1. İşçinin istifası veya işi terk etmesi,
2. Patron tarafından İş Kanununun 25/2 maddesine dayanılarak işten çıkartılmak,
3. Belirli iş sözleşmesinin, sürenin bitimiyle kendiliğinden sona ermesi,
4. İş sözleşmesinin karşılıklı anlaşma ile sona erdirilmesi,
5. İş sözleşmesinin son bulduğu tarihte işçinin çalışma süresi bir yılı doldurmamışsa işçiye kıdem tazminatı ödenmez.
Kıdem Tazminatı Nasıl Hesaplanır?
Kıdem tazminatı işçinin çalışma süresince geçen her bir yıl için, giydirilmiş son brüt ücretinin 30 günlük tutarıdır. Bir yıldan artan süreler için ise aynı ücret üzerinden ortalama yapılarak ödeme yapılır. Giydirilmiş ücretten kasıt; işçiye verilen ikramiye, prim, yakacak yardımı, yol parası, yemek, giyim, aile, çocuk, konut yardımı gibi ek ödemelerin dâhil olduğu ücrettir. Süreklilik göstermeyen yardımlar kıdem tazminatı hesaplamasına dâhil edilmez.
Kıdem tazminatı hesaplamasına bir örnek verelim: Örneğin işçinin bir işyerinde çalışma süresi “1 yıl + 1 ay + 19 gün” olsun. Son aldığı aylık brüt ücreti de 1200 TL olsun. Bu işçi senede iki ikramiye, 480 TL yakacak yardımı alsın. Ve yemek parası da (para olarak verilmesi şart değildir, işyerinde yemek veriliyorsa onun aylık tutarı esas alınır) aylık 26 TL olsun.
Aylık brüt ücret | 1.200 TL |
Senede iki maaş ikramiyenin aylık tutarı (2400 TL /12 ay) | 200 TL |
Yıllık yakacak yardımının aylık tutarı (480 TL/ 12 ay) | 40 TL |
Aylık yemek parası | 26 TL |
1 yıl için toplam kıdem tazminatı | 1.466 TL |
1 ay için kıdem tazminatı (1466 TL/12 ay) | 123 TL |
19 gün için kıdem tazminatı ((1466 TL/365 gün) x 19 gün) | 77 TL |
Toplam | 1.666 TL |
Damga vergisi (%0,6) | 9,90 TL |
HAK EDİLEN NET KIDEM TAZMİNATI | 1.656,10 TL |
Evet dostlar, kıdem tazminatıyla ilgili haklarımız bunlar. Bugün patronlar uzun zamandır gözünü diktikleri kıdem tazminatlarımızı ortadan kaldırmak için harıl harıl çalışıyorlar. Biz işçileri sefalet ücretlerinde gece gündüz çalıştırırken ve sonra işleri bitip bizi bir paçavra gibi kapı önüne koyarlarken, hakkımız olan üç kuruş paraya göz dikiyorlar. Biz işçiler çalışma yaşamımızı ilgilendiren konuları ve haklarımızı kesinlikle öğrenmeli ve sonuna kadar takipçisi olmalıyız. Aksi takdirde patronlar ve onların temsilcileri bizlerin haklarını olabildiğince gasp etmeye devam edecek. Unutmayalım ki patronlar sınıfı bilinçli işçileri kesinlikle aldatamazlar. Bilinçli ve örgütlü işçiler patronlar sınıfının tüm dalaverelerini, tüm oyunlarını bozarlar ve haklarını koruyup sağlamlaştırırlar.
46. Yılında Kavel Destanı
Boyun Eğmeyeceğiz!
- 12 Eylül’den Önce 12 Eylül’den Sonra
- “Yaşam Adil Olmadan Ölüm Adil Olur mu?”
- Hak İstiyorsak Sorumluluk Almalıyız
- Pazar Yerinden Sesler: “Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!”
- Erizihson Efsanesi ve Açgözlülük Meselesi
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım!
- İşçi Dayanışması 185. Sayı Çıktı!
- “Yolun Karanlığı Olmaz, İyi Bir Arkadaşla Yürüyene”
- Sınırdışına Çıkmak mı Sınırları Aşmak mı?
- Dünya Meydanlarından Yükselen Sesler Bize Ne Anlatıyor?
- “Bu Hayatı Yaşamanın Başka Bir Yolu Olmalı…”
- Titan’dan Titanik’e Kapitalizmin Akıl Dışı Hikâyesi
- “Büyük Türkiye”den “Türkiye Yüzyılı”na Hayatımızda Ne Değişti?
- Kıdem Tazminatına Ne Oldu?
- Saldırılara Nasıl Karşı Koymalı? Maden-İş Örneği Yol Gösteriyor!
- İşçi Dayanışması 184. Sayı Çıktı!
- Asıl Değerli Olan…
- Neden ve Nasıl Değiştim?
- Birimize Yapılan Hepimize Yapılmış Demektir!
- Armut Ağacı ve Bilinç Meselesi
Son Eklenenler
- Ben kendi harçlığımı çıkarmak için yazları çalışan bir öğrenciyim. Hayat pahalılığından dolayı çalıştığım yerde bazen mesailere kalıyorum. Hem bedenen hem de psikolojik olarak o kadar çöküyorum ki o günlerde! Ruhumu dinlendirebileceğim, rahat bir...
- Fabrikamızda bir haftadır ek zam alabilmek için mücadele ediyoruz. Umut da cesaret de bulaşıcıdır derler. Biz çevremizdeki fabrikalarda işçi arkadaşlarımızın verdiği mücadelelerden etkileniyoruz. Onları yakından takip ediyoruz. Özellikle geçim...
- İşçiyi köle gibi çalıştırmayı kendilerine hak gören patronların pervasızlıkları, işçilerin haklarına yönelik saldırıları bitmiyor. Geçtiğimiz günlerde BİM (BİM Birleşik Mağazaları A.Ş.) Balıkesir Bölge Müdürlüğü, Balıkesir Bölge Deposu...
- Agrobay Seracılık’ta sendikalı oldukları için tazminatsız işten atılan işçiler direnişlerinin birinci ayında İstanbul’da Almanya Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması yaptılar. Toplu iş sözleşmesinden doğan geriye dönük alacakları için eylemler...
- Libya’da 10 Eylülden bu yana etkili olan şiddetli yağış ve seller sonucunda meydana gelen felaketin boyutu giderek ağırlaşıyor. Libya’nın doğusunu vuran, 100 bin kişilik liman şehri Derne’nin büyük bir bölümünü sulara gömen sel felaketinde 10 binden...
- İsviçreli işçiler 16 Eylülde talepleri için meydanlara çıktı. İsviçre Sendikalar Federasyonu (USS) ve demokratik kitle örgütlerinin çağrısıyla Bern kentinde toplanan işçiler artan hayat pahalılığına karşı ücretlerin arttırılmamasına tepki gösterdi.
- Ben Bilecik/Bozüyük’te metal fabrikasında sendikalı olarak çalışan bir işçiyim. 2023-2025 yılları için yapılacak olan grup toplu iş sözleşmesi sürecinden geçiyoruz. Bugün oluşturulan taslak zaman zaman iyi gibi görünebiliyor. Ancak kesinlikle...
- DİSK’e bağlı Limter-İş Sendikası, tersane taşeronlarının sendikalarına yönelik saldırılarını protesto etmek için Tuzla Gemi Tersanesi önünde bir eylem düzenledi.
- Bu yaz gerek ülkemizde gerek dünyada sıcaklıklar artınca çalışma koşulları iyice zorlaşmıştı. Açık alanda güneşe direkt maruz kalan çalışanlarda sıcak çarpması, mide bulantısı ve başka rahatsızlıklar baş göstermişti. Benim çalıştığım şantiyede de bu...
- Ankara’da emekçi kadınlar olarak bir araya geldik, “Diren” filmini izledik. İşçi Dayanışması’nın 184. Sayısında, Emekçi Kadın köşesinde çıkan “Bu Hayatı Yaşamanın Başka Bir Yolu Olmalı…” yazısında anlatılanlar üzerine filmi merak etmiştik....
- İşçi sınıfının şairi Nâzım Hikmet’in bu dizeleri yazmasının üzerinden uzun yıllar geçti. Burjuvazi, ağır çalışma koşullarına ve düşük ücretlere razı edebilmek için işçi sınıfını yalanla beslemeye devam ediyor. Burjuvazi işçi sınıfına sopa göstererek...
- Birleşik Metal İşçileri Sendikası Gebze 1 No’lu Şube, 17 Eylülde, sendika yöneticileri, delegeler ve çeşitli sendikalardan, emek örgütlerinden, sosyalist partilerden konukların katılımıyla 15. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. “Gelenekten...
- ABD’nin Detroit kentinde “3 Büyükler” olarak adlandırılan General Motors, Ford ve Stellantis otomobil fabrikalarında çalışan işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve gitti. 15 Eylülde, Birleşik Otomotiv İşçileri...