Buradasınız
Kimin Adaleti?
ABD’de George Floyd’un katledilişinin ardından ülke çapında başlayan protestolar, dalgalar halinde diğer ülkelere yayıldı. İşçi ve emekçi kitleler, pek çok ülkede gerçekleştirdikleri dayanışma eylemleriyle kitle mücadelesine güç verdi. Meydanlar ırkçılığa ve kapitalizme karşı öfkeyle doldu. Floyd’un “nefes alamıyorum” çığlığı, özellikle siyahların “Adalet Yoksa Barış da Yok!” çığlığına dönüştü. Peki, siyah işçi ve emekçiler adalet derken neyi kastediyor? Ve bu kimin adaleti?
Geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırma bu sorulara ilişkin çarpıcı veriler içeriyor. CNN’in resmi makamların verileriyle derlediği haberde[i], ABD’de siyahlar ile beyazlar arasındaki eşitsizlik altı başlıkta inceleniyor. ABD Nüfus Sayım İdaresi’nin verilerine göre, ABD genelinde var olan gelir eşitsizliği, siyahların yoğunlukta olduğu eyaletlerde çok daha keskin yaşanıyor. Mesela Minneapolis’te siyah bir hanenin yıllık ortalama geliri 26 bin dolarken, bu rakam beyaz bir hanede 76 bin dolara çıkabiliyor. Aile ortalama serveti bakımından da beyazların ortalama serveti siyahların servetinin 10 kat üstünde bulunuyor. İşsizlik oranlarına ilişkin veriler ise Nisan itibarıyla siyahlarda işsizlik oranının yüzde 16,7 iken, beyazlarda bu oranın yüzde 14,2 düzeyinde bulunduğunu gösteriyor. Yine resmi verilere göre, her beş siyahtan birisi yoksulluk sınırının altında yaşamaya çalışıyor. Gelir ve servet dağılımı arasındaki bu eşitsizlik, sağlık hizmetlerine erişim bakımından da yaşanıyor. Nitekim American Public Media Research Lab’ın (APM Araştırma Laboratuarı) yaptığı bir araştırma, son dönemde korona virüs kaynaklı ölümlerin siyahlarda beyazlara oranla iki kat daha fazla olduğunu gösteriyor.
Bu verilerin resmi makamlarca hazırlanıldığı düşünüldüğünde, gerçekte durumun çok daha vahim olduğu da tahmin edilebilir. Hele ki kapitalizmin tarihsel krizle sarsıldığı bir dönemde “rüyalar ülkesi Amerika” siyah emekçiler için kelimenin gerçek anlamıyla bir cehennemdir. Elbette onlar bu cehennemle ilk kez tanışmadı. Jim Crow yasaları[ii], Ku Klux Klan hareketi, ABD başkanlarının aşağılamaları ve faşist Trump’ın bugün yaptıkları. Tüm bunlar siyahlara yapılan asırlık zulmün birikimleridir. ABD kapitalizminin hamurunda siyahların sömürüsü, köleliği ve kanı vardır. Bu nedenledir ki siyahlar tarihsel süreç içerisinde pek çok kez ayağa kalkmış, adalet talep etmişlerdir. Bugünkü protesto dalgası ise kapitalizmin ölüm döşeğine girdiği koşullarda yükselmektedir. Kitleler adalet talep ederken kapitalizme olan öfkelerini haykırmaktadır. Sistemin yarattığı eşitsizlik teşhir edilmektedir. Bu öyle bir eşitsizliktir ki kapitalizmin kalesi ABD’de siyahlar beyaz sınıf kardeşleriyle birlikte sefalete mahkûm edilmişken, birkaç asalağın serveti her geçen gün katlanarak artmaktadır. Yukarıda rakamların soğuk diliyle aktarılan bu gerçeklik, bugün siyahların yaşamını çekilmez kılmaktadır. Bu nedenle kitlelerin adalet talebi aslında ekmek talebinin ta kendisidir. Bertolt Brecht’in dizeleriyle ifade edecek olursak,
Bilin: Halkın ekmeğidir adalet.
Bakarsınız bol olur bu ekmek,
Bakarsınız kıt,
Bakarsınız doyum olmaz tadına,
Bakarsınız berbat.
Azaldı mı ekmek, başlar açlık,
Bozuldu mu tadı, başlar hoşnutsuzluk boy atmaya.
Brecht’in dizeleri, siyah öfkenin yükselttiği isyan dalgasında ve dünya işçi sınıfının mücadele mevzilerinde yeniden can buluyor. Kitleler egemenlerin adaletine karşı isyan etmeye başlıyor. Çünkü şairin dediği gibi adalet ekmeğinin tadı bozuldu. Siyah hareketin liderlerinden Malcolm X, ırkçılıktan arınmış bir kapitalizmin olamayacağını belirtmişti. Biz onun sözüne kapitalizmde adalet olamayacağını da ekleyelim. Ve her daim soruyu somut soran Brecht’ten devam edelim.
Madem adaletin ekmeği bu kadar önemli,
Onu kim pişirmeli, dostlar, söyleyin?
Öteki ekmeği kim pişiren?
Adaletin ekmeğini de
Kendisi pişirmeli halkın,
Gündelik ekmek gibi
Bol, pişkin, verimli.
“Bugün başta siyahlar olmak üzere tüm ezilenlerin gerçek kurtuluşu ancak kapitalizmin yıkılması ve sınıfsız, sömürüsüz, gerçek barışın sağlandığı bir toplumun yani sosyalist toplumun yolunun açılmasıyla mümkün olabilir. İşte o zaman bir avuç kapitalistin saltanatına son verilecek ve tüm insanlık kurtulacaktır. Bu da ancak burjuvazinin ırkçı, milliyetçi, şovenist kışkırtmalarını boşa çıkartıp siyah-beyaz ayrımı yapmaksızın işçi sınıfı temelinde yürütülecek devrimci bir mücadeleyle mümkün olacaktır.”[iii]
[ii]Jim Crow, siyahları aşağılamak için kullanılan bir adlandırmadır. 1875 yılında ABD’nin Tennessee eyaletinde, siyahlara karşı kabul edilen ırkçı yasaya Jim Crow Yasası denmiştir. Yasaya göre siyahlar trenlerde ve tramvaylarda istedikleri kompartımana binemeyecekti. Daha sonra yasanın kapsamı genişletildi ve siyahlar sosyal alanda birçok haktan mahrum bırakıldı.
[iii] Gülhan Dildar, Siyah Öfkenin Tarihinden Yansıyanlar, 01/02/2015, marksist.com
- Güney Kore’de Devlet Başkanına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- Almanya’da Volkswagen İşçileri Grevde
- Dünya İşçi Sınıfı İşyerlerinde, Meydanlarda Mücadeleyi Büyütüyor!
- İngiltere’de İşçi ve Öğrenci ‘Filistin için İşyeri Eylem Günü’nde Birleşti
- İspanya’da On Binlerce Emekçi Artan Kira Fiyatlarını Protesto Etti
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Yunanistan’da Kitlesel Genel Grev
- Fransa’da Demiryolu İşçileri İş Bıraktı
- Gürcistan’da Binlerce Maden İşçisi İşsiz Bırakıldı
- İspanya’da Emekçiler: Bizim Üzerimizde Çamur, Sizin Elinizde Kan Var!
- İngiltere’de On Binler Filistin Halkı İçin Yeniden Meydanlara Çıktı
- İspanya’da Sel Felaketinde Can Kaybı Yükseliyor
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!
- Yunanistan Liman İşçileri İsrail’e Silah Sevkiyatını Engelledi
- İtalya’da Ulaşım, Liman ve Otomotiv İşçileri Grev Yaptı
- İspanya’da Emekçiler Yüksek Kiralara Karşı Meydanlara Çıktı
- Avrupa İşçi Sınıfı Emperyalist Savaşı Protestoya Devam Ediyor
- Savaşın Birinci Yılında Dünya İşçi Sınıfı “Emperyalist Savaşa Hayır’ Diyor
- ABD’de Liman İşçilerinden Kitlesel Grev
- Fransa’da İşçiler Greve Gitti
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Çantamızda Muhakkak Bir “İşçi Dayanışması” Vardır
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
- 1-0 Önde Olmak İçin Örgütlü Mücadeleye!
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası’ndan Tekirdağ’da Eylem
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Gözaltılara Karşı Eylem
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
Son Eklenenler
- Türkiye’de emekçiler, büyüyen yoksullaşma dalgasının altında ayakta kalma mücadelesi veriyor. Bu mücadeleyi tek başına veremeyeceğinin farkına varan işçiler, birlikte mücadele etmenin yollarını arıyorlar. Çalışma koşullarını iyileştirmek ve...
- Güney Kore’de devlet başkanı Yoon Suk Yeol’un sıkıyönetim ilan etme girişiminin ardından kitlesel protestolar devam ediyor. Güney Kore’deki sendikaların, siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla on binlerce kişi başkent Seul başta...
- İşçi Dayanışması Nisan 2008’de yola çıktığında tüm dünyada sarsıcı bir ekonomik kriz yaşanıyordu. Sermaye sınıfının hizmetindeki iktidarlar, krizin bedelini işçi sınıfına ödetmek için en yıkıcı politikaları hayata geçiriyorlardı. Aradan geçen...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 9 Aralıkta İstanbul Taxim Hill Otel’de düzenlediği basın açıklamasıyla DİSK Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan Asgari Ücret Araştırması Raporu’nu ve DİSK’in asgari ücret taleplerini açıkladı.
- 8 Aralık Pazar Günü, İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla binlerce işçi ve emekçi hayat pahalılığına, düşük ücretlere, vergi soygununa, kayyımlara, baskılara hayır demek için Kartal’da bir araya geldi. Mitingde DİSK ve KESK’e bağlı...
- Bizler çeşitli sektörlerde çalışan kadın işçileriz. Öncelikle İşçi Dayanışması bültenimizin 200. sayısını heyecanla bekliyoruz. Bültenimiz bundan 16 yıl önce, 2008 Nisanında çıktı ve ilk iş olarak mücadeleci işçi ve emekçileri 1 Mayıs’ta UİD-DER’le...
- Sevgili işçi kardeşlerim. Geçtiğimiz günlerde bir kez daha Engelliler Gününde engellilerin yaşamının nasıl eziyete dönüştürüldüğüne tanık olduk. Engelliler sokağa çıkıp “engelsiz yaşam istiyoruz” diye haykırıyorlar. Engellilerin ortak talebi...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında Tekgıda-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan 146 işçi 140 gündür sendika hakkı ve işe iade talebiyle mücadele ediyor. Polonez işçileri seslerini duyurmak için aylardır çeşitli eylemler...
- TEKSİF Sendikası, Bolu Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren Gezer Terlik Tekstil fabrikası önünde 5 Aralıkta basın açıklaması yaparak işverenin sendika düşmanı tutumunu ve işten atmaları protesto etti. İstanbul Finans Merkezi Merkez Bankası...
- Barınma ihtiyacı, tarih boyunca insanın en temel ihtiyaçlarından biri olmuştur. Tarihin ilk dönemlerinde bizi yırtıcılardan ve olumsuz hava koşullarından koruyan barınma alanlarımız zamanla gelişerek ailemizle paylaştığımız bugünkü evler haline...
- Çocukluğumuzda, gençliğimizde “çok çalış sınavda başarılı ol, işsiz kalmayacağın bir bölümde oku” telkinlerini, işe başladıktan sonra “çok çalış maaşın artsın, daha iyi bir bölüme geç” sözlerini sıkça duymuşuzdur. Elbette hepimiz iyi bir gelecek...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Ağaç AŞ’de çalışan DİSK/Birleşik Tarım Orman İşçileri Sendikası (BTO-Sen) üyesi işçiler, 5 gün çalışma 2 gün izin haklarının gasp edilmesine karşı işyerlerinde oturma eylemine başladı. İstanbul Silivri’de...
- Almanya’da on binlerce işçinin çalıştığı otomobil üreticisi Volkswagen’de (VW) işçiler 2 Aralık Pazartesi günü uyarı grevleri yaparak taleplerini ve şirketin kitlesel işten çıkarma planlarını protesto etti. IG Metal sendikasında örgütlü yaklaşık 100...