Buradasınız
Kıraç’ta 12 Saat ve Asgari Ücrete Çalışmak Kader mi?
Kıraç’tan bir grup işçi

Kıraç bölgesinde işçi olmak için 12 saati ve asgari ücreti kaderinmiş gibi kabul edip öyle çalışman gerekiyor. Kıraç’ta koca koca fabrikalar var ve içinde binlerce işçi çalışmakta. İşin kötü tarafı da bu bölgede parmakla sayılabilecek denli az sendikalı fabrika olması. Fabrikalar gece gündüz çalışıyor. Kimisi vardiyalı, kimisi gündüz 10-12 saat çalışıyor. Fabrikalarda öncelik işin güvenliğidir, işçinin güvenliği sonra gelir. Patronların tek istedikleri işlerinin yetişmesidir. İşçi uzun saatler çalışmış, evine gidememiş, dinlenememiş veya kolunu-bacağını makineye kaptırmış, hatta ölmüş, kimin umurunda!
Patronlar işçilerin ücretlerini düşük tutunca fazla mesai imdada yetişiyor. Kıraç’taki işçiler fabrikalarda uzun süreler çalıştıkları için hayatla bağlarını koparmaya başlıyorlar. İşten eve, evden işe gidip geliyorlar. İşçinin ailesiyle, çocuklarıyla zaman geçirmeye veya haftasonu parka gitmeye zamanı yok. Zamanı olsa da parası olmuyor. Zaman içinde robotlaşmaya, patronun istediği gibi işçiler olmaya başlanılıyor. Böyle çalışan işçi zamanla kendi fabrikasında, yanı başında çalışan işçi arkadaşına güvenmiyor. Kimse kimsenin derdini sormuyor. Yani işçiler birbirlerinden bihaber oluyor ve yalnızlaşıyor. Kendi paçasını kurtarmaya çalışıyor, bencilleşmeye başlıyor.
Fabrikada çalışırken birçoğumuzun aklına gelenlerden biri şudur: “Bu kadar çalışıyorum ama gene de para yetiremiyorum.” Dönüp geriye bir baktığımızda ömrümüzü hep aldığımız parayı yetirmeye çalışmakla geçirmişiz. Sonra soruyoruz kendi kendimize, “bu nasıl yaşamak” diye. Geçim sıkıntısı nedeniyle anne ve baba çalışmak zorunda kalıyor. Çocukların bakımı ya büyüklere kalıyor ya da baba gece vardiyasında anne gündüz çalışıyor. Kredi borcu olmayan işçi yok denilebilir. Borç nedeniyle anne-baba giderek daha uzun saatler çalışmak zorunda kalırken hem kendilerine hem de çocuklarına ayıracak zamanları kalmıyor.
Çalışma ortamı sağlık açısından risk taşımasına rağmen işsiz kalma korkusu çalışanların sessiz kalmalarına neden oluyor. Genç yaşta çeşitli hastalıklarla karşı karşıya kalınıyor. Bel fıtığı, işitme kaybı, varis, mide bozuklukları vb. hastalıklar neredeyse fabrikada çalışan her işçinin karşılaştığı temel hastalıklardır. Kadın işçiliğin arttığı bu bölgede, kadın işçileri artık ağır sanayide de görmekteyiz. Fiziksel olarak güç isteyen işlerde ucuz işçilik nedeniyle kadın işçiler de çalıştırılmakta.
Bu koşullar Kıraç işçisinin kaderi olmamalı! Biraraya gelmeli ve kaderimizi elimize almaya çalışmalıyız. Çünkü tüm diğer işçiler gibi, zincirlerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz yok!
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
Son Eklenenler
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....