Buradasınız
Kıraç’ta Şiir-Müzik Gecesi
Kıraç’tan bir grup UİD-DER’li
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
28 Şubatta Kıraç temsilciliğimizde, işçi sınıfının mücadeleci ozanlarından Hasan Hüseyin Korkmazgil’i “Nasıl Varır Nehirler Denizlere” adıyla düzenlediğimiz şiir-müzik gecesinde andık. İşçi sınıfının ozanları anısına düzenlediğimiz şiir dinletisine, metal, inşaat, tekstil gibi çeşitli işkollarından işçi kardeşlerimiz katıldı.
Programımıza geçmeden önce acı bir haberle Yaşar Kemal’i kaybettiğimizi öğrendik. Ağaya, sömürüye, düzene başkaldırıp Toros dağlarına çıkan “eşkıyaların”, İnce Memet’in öyküsünü anlatan; ölene dek emekçilerin, ezilenlerin tarafında olan Yaşar Kemal’i “İnce Memet” türküsüyle andık. O da Hasan Hüseyin ve birçok değerli ozanımız gibi, önemli bir yer etmişti mücadeleci kuşakların yüreğinde.
Hasan Hüseyin, işçi sınıfının acılarını, sevinçlerini, mücadele deneyimlerini konu ettiği şiirlerini biz genç işçi kuşaklarına miras bıraktı. Hasan Hüseyin’in eşsiz şiirlerinin ve onun şiirlerini en çok besteleyen Ahmet Kaya’nın şarkılarının seslendirilmesi, salonda bulunan işçi kardeşlerimizi duygulandırırken, bir taraftan da coşku dolu anlar yaşattı.
Şarkılarıyla, şiirleriyle hep ezilenlerin yanında olan ozanlarımız, egemen sınıfın baskı ve saldırılarının hedefi haline gelseler de ezilenlerin safından hiçbir zaman ayrılmadılar ve emekçilerin kavgasında ölümsüzleştiler. Hasan Hüseyin, insanların bencilleştiği, yozlaştığı, çürüdüğü bir düzende insanlara “Borçlu” şiiriyle yanıt veriyor ve “Şapka” şiiriyle işçi sınıfının başına musallat olan zalimlerin nasıl yere vurulması gerektiğini cevaplıyordu. “Yolcu” şiirinde, insanlığın kurtuluşu için mücadele edenlere sesleniyor ve sabrın, azmin, kararlılığın bu yolculuk için gerekli olduğunu anlatıyordu.
Emekçi Kadınlar Günü’nün yaklaşması vesilesiyle dinlediğimiz Yanık Türkü şiiri, izleyenleri adeta kalbinden vurdu. Elif Çağlı’nın Eylül Günlüğü adlı kitabından alınan “Yanık Türkü” faşist cunta tarafından El Salvadorlu on binlerce kardeşimizin katledilişini işliyor. Dünyanın bir başka ucunda da olsa, birbirlerini acılarından tanıyan analar için dinledik “Yanık Türkü”yü. Ahmet Kaya’nın içli şarkıları, anonim ağıtlar, coşkulu şarkılarla süren müzik dinletimiz; işçi arkadaşlarımız tarafından çok sevilen “İşçinin Türküsü” ile son buldu.
Dakikalarca alkışlanan etkinliğimizi izleyen arkadaşlarımız, gidene kadar dinletimizin ne kadar güzel olduğunu dillerinden düşürmediler, çokça teşekkür ettiler.
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...