Buradasınız
Kızılay Kan Merkezlerinde Sendikalaşma Mücadelesi
Kadıköy’den bir sağlık emekçisi
DİSK’e bağlı Dev Sağlık-İş, Kızılay Kan Merkezlerinde bir süredir örgütlenme çalışması yürütmekteydi. Bir süre sonra bu örgütlenme çalışmasından Kızılay yönetimi haberdar oldu. Ardından Çapa Kızılay Kan Merkezinde çalışmakta olan 11 üyenin bir kısmı önce Ardahan, Şırnak gibi bölgelere sürgün edildi. Kızılay çalışanları bu baskılara karşı mücadelelerini duyurmak için, 17 Ekimde, Sendikasız Çalışmak “Kanımıza Dokunuyor” diyerek bir basın açıklaması yaptılar.
Örgütlenmenin engellenmesine ve sendikaya üye olan işçilerin sendikadan istifa etmesini sağlamaya çalışan Kızılay yönetimi ise saldırılarına devam etti. Sürgün edilen işçilerin şimdi de tazminatları verilerek iş akitleri feshedilmiş durumda. Diğer kan merkezlerinde çalışan işçiler, mücadeleye devam eden arkadaşlarına destek örgütlemeye çalışmaktalar.
Kızılay yönetiminin pervasız ve yasadışı tutumu ilk kez sendikal örgütlülük nedeniyle başlamış değil. Kızılay yönetimi işçi ve emekçilerin sadece kanının ticaretini yaparak değil aynı zamanda çalışanlarını da pervasızca sömürerek kurdu bu saltanatı. Ve onu korumak için elindeki tüm kozları ve devlet olanaklarını hiç tereddüt etmeden kullanıyor. Çalışanlarına üç kuruş zam yapmamak için her tür ayak oyununu çeviren bu yönetici-bürokrat güruh, sendikalaşmayı engellemek için de Çapa Kızılay Kan Merkezini kapatma tehditleri savuruyor.
Binlerce insanın kanını “bir damla kan hayat kurtarır”, “kanımızın yetmemesi kanımıza dokunuyor” gibi sloganlarla toplayıp sonra da parayla satan bu simsarlar, hiçbir sosyal hak ve güvence olmadan fedakârca çalışan işçilerini kapının önüne koyuyorlar ama bu nedense kanlarına hiç dokunmuyor. Kışın dondurucu soğukta, karda, tipide bir ısıtıcı bile olmaksızın açıkhava çadırlarında çalıştırdıkları hemşirelerin, uzun saatler araç kullanan, direksiyon sallayan hatta bu uğurda ölen ama yasal hakları olan izinlerini bile kullanamayan şoförlerin ve tüm diğer Kızılay çalışanlarının çalınmış emeği üzerinde saltanat sürenler gerçekte işçilerin en büyük düşmanıdır.
Türkiye’nin 52 ilinde 54’den fazla kan merkezinde çalışmakta olan işçiler bu adaletsizliğe ve yasadışı saldırılara karşı sendikalarında örgütlenmeye ve mücadele etmeye devam etmeliler. Yüzlerce sağlık çalışanı, kuralsız çalışma koşullarına dayanamayıp istifa noktasına sürüklendi bu merkezlerde. Ancak onlar da tüm diğer sınıf kardeşleri gibi mücadeleye katıldıklarında, Kızılay yöneticileri çalışanların en temel ekonomik ve sosyal haklarını vermeleri gerektiğini öğrenmiş olurlar. Dünyanın her yerinde ve her sektörde olduğu gibi sağlık sektörü için de geçerli olan bir şey var: Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!
ABB İşçisi MESS’i Uyardı!
Bakiyeniz
- Belediyelerde İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Mücadeleleri Devam Ediyor
- KESK ve Emekli Örgütlerinden Türkiye Genelinde “Sefalete Teslim Olmayacağız” Eylemleri
- İşçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Sendikal Baskılar Sürerken Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- İzmir’den Elazığ’a Belediyelerden, Madenlere İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- DİSK ve KESK’ten TÜİK Protestosu
- Şehir Hastanelerinde Hak Gasplarına Karşı Eylemler
- Sağlık, Belediye, Liman işçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- DİSK 15-16 Haziran Anma Etkinlikleri Gerçekleştirdi
- İşten Atmalara, Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Emekliler Meydanlardan Seslendi: “Açlığa ve Sefalete Hayır!”
- Sendika Düşmanlığına, Çayda Düşük Fiyat Dayatmasına ve Hak Gasplarına Karşı Eylemler
- Motokuryeler: Çalışırken Ölmek İstemiyoruz!
- Belediye Emekçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Öğretmenler Ülke Genelinde Şiddete Karşı İş Bırakarak Eylem Yaptı
- Ebe ve Hemşirelerden Hastane Önünde Eylem
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
- DİSK TÜİK Önünde Basın Açıklaması Yaptı
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
Son Eklenenler
- Merhaba, ben Elazığ’dan Ankara’ya gelmiş genç bir işçi ve uidder.org takipçisiyim. Bir Elazığlı olarak Eti Krom AŞ işçilerinin mücadelesi karşısında duygularımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
- Ekonomik yıkım, işsizlik, barınma sorunu, artan siyasi baskılar, din, dil, ırk, cins ayrımcılığı, savaşlar, göç sorunu, toplumsal ilişkilerin yozlaşması, iklim krizinin getirdiği aşırı sıcaklar, yangınlar, seller… Dünyanın neresine gidersek gidelim...
- İşçi ve emekçi kardeşlerim, bu satırları yazarken bile gözlerim doluyor, boğazım düğümleniyor. Daha birkaç gün öncesi çalıştığım fabrikada korkunç bir iş kazası oldu. Aynı bölümde çalıştığım bir arkadaşım ne yazık ki enjeksiyon kalıbının mapasının...
- Bu düzende tüm gerçekler baş aşağı edilip çarpıtılıyor, adeta gözümüze perde iniyor. Gerçekler bir sis perdesinin arkasına itiliyor, biz de olanı göremez hale geliyoruz. Kapitalist sistemin yarattığı sorunlara karşı durabilmemiz ancak gözümüzdeki...
- Fabrikalarda, işyerlerinde şans ve bahis oyunları oynayarak “kolay yoldan para kazanma” hayaline kapılan işçilerin sayısı giderek artıyor. “Bahis oyunlarıyla çok para kazananların” hikâyeleri kulaktan kulağa yayılsa da etrafımızda böyle işçileri...
- Elazığ/Alacakaya’da bulunan ve Yıldırımlar Holding bünyesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de çalışan maden işçilerinin 1 Temmuzda başlattığı iş bırakma eylemi şirketle yapılan anlaşma üzerine 16 Temmuzda sonlandırıldı.
- 31 Mart seçimleri sonrası onlarca belediye “tasarruf tedbirleri”, “borcumuz çok”, “işçilerin maaşını ödeyemiyoruz”, “seçim öncesi işe alınan işçiler” gibi bahanelerle işten atma saldırısına başladı. Belediye işçileri bu saldırılara boyun eğmeyerek...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve emekli örgütlerinin çağrısıyla 16 Temmuzda Ankara, İstanbul, Eskişehir, Antalya, Bursa, Diyarbakır gibi büyükşehirler başta olmak üzere pek çok kentte eylemler yapıldı.
- İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçisi Merve Kınar, geçtiğimiz günlerde erkek kardeşi tarafından defalarca bıçaklanarak vahşice katledildi. Bunun üzerine 16 Temmuz Salı günü hastanenin başhekimliği...
- İran’da 1979’dan beri hüküm süren zalim molla rejimi can almaya devam ediyor. Molla rejimi son olarak 45 yaşında bir kadına, Şerife Muhammedi’ye (Sharifeh Mohammadi) idam cezası verdi. Şerife’nin 10 sene önce yasal bir sendikaya üye olması, sendikal...
Bizler çeşitli fabrikalarda çalışan sendikalı kadın işçileriz. Çalıştığımız işyerlerinde birbirine benzeyen birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bunlardan bir tanesi yıllık izinlerimiz. Bazı fabrikalarda işveren...
- Sokak ortasında yürürken elektrik kaçağından ölmek kaza olarak görülemez. Gencecik insanların ölmesinin nedeni kamu hizmetlerine insan, toplum odaklı değil kâr odaklı bakan, parayı insan canının önüne koyan kapitalist zihniyettir. Bu zihniyet...
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.