Buradasınız
Kriz Varsa Çare de Var!
Pendik’ten bir işçi
Kriz almış başını gitmiş. Genç nüfusta işsizlik %30’a dayanmış. Yoksa sen de genç misin? Hem de işsiz misin? Dert ettiğin şeye bak! Çık alışverişe, biraz para harca, stres at, rahatla, moralin yerine gelsin. Hem bilmiyor musun, sen harcama yaptıkça krizi daha kısa sürede atlatacağız. Zaten bu kriz hep sen ve senin gibiler harcama yapmadıkları için çıkmadı mı? Vitrinler, depolar, mağazalar, oto galeriler dolup taşıyor, ama senin gibi “kapitalizm düşmanı” işçiler alışveriş yapmamakta ısrar ediyor. Sonra da suçu kapitalizme atarsınız. Ne günahı var garibin! Sen aldın da o elini mi tuttu? Eve kapanma, çık pazara! Harca! Harca ki, ekonomi ayağa kalksın! Harca ki, krizden çıkalım. Harca ki, Türkiye’nin yüzü gülsün! Harca ki, kapitalizm kurtulsun. Ne? Cebinde beş kuruş paran mı yok? Hadi canım sen de!
İşte böyle dalga geçiyorlar seninle. Biliyor musun? Kim mi? HAK-İŞ, TÜRK-İŞ, KAMU-SEN, TOBB, TESK, TİSK, TİM, TÜSİAD ve MÜSİAD.
Patronların örgütleriyle sendika bürokratları bir araya gelmişler ve ülkeyi krizden kurtarmak için çok mühim bir “sosyal proje” üretmişler. “Kriz varsa çare de var” demişler. Çare, çıkıp pazara tüketip, ülkemize destek olmakmış: “Haydi Türkiye, önce üretmeye, sonra da kendi ürettiğini tüketmeye. Türkiye’nin yüzü gülsün diye!”
Patronlar ve onların işten atıp açlığa mahkûm ettikleri işçiler el ele verip pazara çıkarak bu krizi sona erdireceklermiş! Patronlar pazar alışverişi yaparken işçiler onların doldurdukları küfeleri taşıyan hamallar olarak yer alacaklar herhalde o pazar alışverişinde. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu kampanyaya start verirken şunları söylemiş:
“Türkiye’nin yıllardır beklediği iş birliği anlayışıyla işçi, işveren, esnaf ve memur el ele vererek bugün uzun soluklu bir kampanya başlatıyoruz. Bu kampanyanın hazırlanmasında hepimiz akıl ve amaç birliği yaptık. (…) Nereden nereye geldiğimizi, hiçbir doğal kaynağa sahip olmadan bu topraklarda güçlü bir sanayinin temelini attığımızı, kaç badireden geçtiğimizi ve sapasağlam ayakta kaldığımızı herkese hatırlatacağız. Aynı o Erzincan türküsündeki gibi bugünkü zorlukların içinde aklımızda hep yarın olmalı, “bu da gelir bu da geçer” demeyi unutmamalıyız. Zaten hep öyle olmadı mı?”
Sana soruyor, “zaten hep öyle olmadı mı?” diye. Evet, öyle olmadı mı? Kriz delip geçerken, patron atıp geçerken, müdür sövüp geçerken, sen susup geçmedin mi? Şimdi de TOBB, TESK, TİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, KAMU-SEN, TİM, TÜSİAD ve MÜSİAD dalga geçiyor seninle işte.
Evet, kriz varsa çare de var! Ama bu çareye sen karar vereceksin! Onların sesine kulak verip “bu da gelir bu da geçer” diyerek “pazara” mı çıkacaksın, yoksa “sizin topunuzun birden…” diyerek meydanlara mı çıkacaksın? Eğer biz sessiz kalmaya, birilerinin bizim için çözüm üretmesini beklemekle yetinip kader diye bellediğimiz şeye boyun eğmeye, “bu da gelir bu da geçer ağlama” diyerek kendimizi avutmaya devam edersek, bilelim ki “gelip geçen” şey her defasında bizi delip geçecek ve bunun sonu hiçbir zaman gelmeyecek. Karar senin, karar bizim, karar hepimizin kardeşler.
46. Yılında Kavel Destanı
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...