Buradasınız
Meha Direnişçilerini Ziyaret Ettik
Gazi Mahallesinden bir işçi
UİD-DER’li işçiler olarak 4 Marttan bu yana devam eden Meha Tekstil direnişini 39. gününde tekrar ziyaret ettik. Direniş çadırında işçiler, son ziyaretimizden bu yana neler yaptıklarını ve direnişlerinin seyrini anlattılar. İşçilerin direnişteki diğer işyerlerini dayanışma ziyaretleri, LC Waikiki mağazaları önünde yapılan oturma eylemleri ve LCW mağazalarında yaptıkları “alışveriş” eylemleri devam ediyor.
Yaptıkları eylemler sonucunda LCW patronları markalarının daha fazla teşhir olmaması için Meha Tekstil işçilerini muhatap almak zorunda kaldılar. Ancak patronlar yaptıkları görüşmeyi direnişin bir sonucu olarak değil kendi “hayırseverlikleri” olarak sunmaya çalıştılar. LCW patronunun temsilcisi her yıl şirketin hayır kurumları için ayırdığı fondan işçilerin ücret ve fazla mesai alacaklarının karşılanmasını teklif etti. İşçilerin buna yanıtı “biz hakkımızı istiyoruz sadaka değil” oldu. İşte tam da bu yanıt sonrasında patronların hayırseverlik maskesi düştü ve gerçek sınıfsal tutumları dillerinden dökülüverdi. LCW patronunun temsilcisi işçileri “sendika ağzıyla konuşmak”la suçladı. “Biz sizi, dolaylı da olsa LCW işçisi olarak gördüğümüzden, sizi zor durumdan kurtarmak için kendi rızamızla muhatap aldık ama siz sendika ağzıyla konuşuyorsunuz” dedi.
LCW patronu işçilerin alacaklarının bir kısmını, sadaka verirmiş gibi ödeyerek direnişi sona erdirmek istiyor. Haklarının tamamını ise ödemek istemiyor. Bunun iki sebebi var. Patron hem işçilerin hak arama, örgütlenme, dayanışma, mücadele etme bilincinin gelişmesini istemiyor, hem de bu durumun Meha Tekstil gibi fason üretim yapan 200’den fazla firmada çalışan işçilere emsal teşkil etmesini istemiyor.
Meha Tekstil işçilerinin mücadelesi LCW firmasının taşeronlarında çalışan tüm işçileri doğrudan ilgilendiriyor. Bundan böyle taşeronlarda çalışan işçiler, hak gaspına uğradıklarında ve patronları ortadan kaybolduğunda LCW’nin kapısına dayanabilecekler.
İş Yasasına göre asıl işveren de taşeron firmanın işçilerine karşı sorumluluk taşır. Ancak aynı İş Yasası asıl işveren-taşeron işveren ilişkisinin kapsamını daraltmış durumda. İş Yasasına göre iki patron arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi sayılması için aynı işyerinde çalışılıyor olması veya işin bir bölümünün taşeron firmaya verilmiş olması gibi koşullar ileri sürülüyor. Meha Tekstil gerçekte doğrudan LCW için üretim yapıyor olmasına ve bu ilişki sözleşme ile tanımlanmış olmasına karşın Meha Tekstil patronu bağımsız bir işveren gibi ele alınıyor.
Meha Tekstil işçilerinin LCW’den haklarını alabilmeleri diğer taşeron firma işçilerinin de yolunu açacak. Yasaların işçilerin haklarını korur hale getirilmesi ya da bu yönde yorumlanmasının sağlanması ise ancak işçi sınıfının mücadelesi sayesinde mümkün olabilir.
Çelik Tekne’de İşçi Kıyımı
- Grevdeki Yolbulan Metal İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Corning İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- UİD-DER Grevdeki Kartonsan İşçilerini Ziyaret Etti
- Atışkan Yapı İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Sunny İşçileri Sendika Düşmanlığına Karşı Direnişe Geçti!
- UİD-DER’den Atışkan Yapı İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- UİD-DER’den ETF Tekstil İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Çiğli TPI Composite İşçilerine Ziyaret
- Acarsoy Tekstil İşçilerini Ziyaret Ettik
- UİD-DER Grevdeki Sarıyer Belediyesi İşçilerini Ziyaret Etti
- “Bizim Çocuklar” Geliyor!
- Grevdeki Neşe Plastik İşçilerini Ziyaret Ettik
- UİD-DER’den Asen Metal İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Krom Evye İşçileriyle Omuz Omuza
- Dayanışmayla Güçlüyüz
- UİD-DER’den Bakırköy Belediyesi Greviyle Dayanışma Etkinliği!
- UİD-DER Bakırköy Belediye Grevcilerini Yalnız Bırakmadı
- UİD-DER Bakırköy Belediyesi Grevcilerini Ziyaret Etti
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...