Buradasınız
On Milyon İmza, Nükleer Santralsiz 1 Dünya
Gebze’den bir petrokimya işçisi
Japon işçi kardeşlerimizin nükleer santrallerin kapatılmasına yönelik başlatmış oldukları imza kampanyasına, Türkiye’den UİD-DER olarak destek veriyoruz. Bu kapsamda Gebze Eski Çarşı’da stant açtık. İmza standında hem Japon işçi kardeşlerimizle dayanışmanın önemini anlatıyoruz hem de emekçi kardeşlerimizi nükleer santral meselesinde duyarlı olmaya çağırıyoruz.
Nükleer santrallerin çevreye ve insan hayatına zararlarını anlattığımızda ve Çernobil felaketini hatırlattığımızda, insanların kampanyaya olan ilgisi artıyor ve imza veriyorlar. Konuya duyarsız insanlar da yok değil. Kimisi “bir imzayla mı kapanacak” diyor, kimisi “ülkemizin ucuz enerjiye ihtiyacı var” diyor, kimisi ise “imza atarsam acaba başıma bir şey gelir mi” diyor. Ama biz inat ve kararlılıkla çağrı yapıyor ve duyarlılıkları harekete geçiriyoruz.
1986 yılında Çernobil’de meydana gelen kaza sonucu ülkemizin özellikle Karadeniz bölgesi yağmur bulutlarıyla gelen radyasyondan etkilenmiş ve birçok insanımız kanserden ölmüştü. Hatta o dönem “devlet babamız” bu bölgelere “şefkatini” göstererek üretilen radyasyonlu fındığı satamadığı için doğudaki okullarda bedava dağıtmıştı. Öyle ya, devlet adil olmalıydı ve ölümü de halka eşit dağıtılmalıydı. Sadece Karadeniz’in çocukları ölmesin, ölecekse tüm emekçi çocukları ölsün!
Dikkatimi çeken bir önemli tepki de, imza kampanyasına destek olan bazı kişilerin, “Yahu bu iş bizim imzamızla olmaz, siz bu imzalarla nükleer santrallerin kapatılacağına inanıyor musunuz?” demeleriydi. Onlar da haksız sayılmaz hani. Elbette bizim imzalarımızla bu bozuk sistem ve onun kirli çarkları değişmeyecek. Ama bu kampanya sayesinde insanlarda bir duyarlılık oluşacak, nükleer santrallerin ne olduğu bir ölçüde de olsa duyulacak. Bu da önemlidir. İlgisiz kalmamak ve tepki göstermek insanlığın erdemlerindendir. O sebeple “bir imza da sen at ve tepkini göster” diyerek tüm işçi kardeşlerimizi tepki vermeye davet ediyoruz. Günün sloganı bu olsun:
10 milyon imza, nükleer santralsiz 1 dünya!
Yaşasın işçilerin uluslararası mücadele birliği
Müşteri Değil Hastayız
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/