Buradasınız
Narin’in Katledilmesi Onlarca Kentte Protesto Edildi

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustostan beri kayıp olan 8 yaşındaki Narin, 19 gün sonra yapılan bir ihbar sonucunda, öldürülmüş ve cansız bedeni bir torba içinde dere kenarına bırakılmış olarak bulundu. Narin’in ölüm haberinin gelmesinin ardından 8-9 ve 10 Eylülde onlarca kentte protesto eylemleri gerçekleştirildi. Sivil toplum örgütlerinin, sendikaların, siyasi partilerin düzenlediği eylemlerde, kadın, çocuk cinayetleri, istismar vakaları karşısında kayıtsız kalan, cezasızlık politikalarıyla failleri cesaretlendiren siyasi iktidarın bu cinayetlerden sorumlu olduğu vurgulandı.
Adana’dan Kayseri’ye, Urfa’dan İzmir’e onlarca kentte yapılan eylemlerde “Üzgünüz, Öfkeliyiz, Susmuyoruz”, “Çocuklar İçin Güvenli Dünya, Güvenli Yaşam, Narin İçin Adalet”, “Narin’in Katledilmesi Sürecindeki Tüm Sorumlular Yargılansın”, “Kirli Ellerinizi Çocukların Yaşamından Çekin”, “Üzgünüz, Öfkeliyiz, İsyandayız! Narin’in Hesabını Soracağız”, “Çocuk Cinayetleri Politiktir, Failleri Korumayın Aklamayın”, “Öfkeliyiz, Çocukları Etkin Koruyamayan Yetkililer, Narin’in Ölümünden Sorumludur” yazılı pankartlar açıldı.
İstanbul’da Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclislerinin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de Süreyya Operası önünde yapılan eylemde “Narin’in Hesabını Soracağız” pankartı taşındı. Eylemde konuşma yapan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, kadınlar ve çocuklar için adalet olmadığına vurgu yaptı. Narin’i arama çalışmaları devam ederken getirilen yayın yasağını hatırlatan Ataselim, “Neden gizliyorsunuz? İnsanlar susacak, oradaki Narin’in kayboluşu ortadan kalkacak mı sanıyorsunuz? Susmadık. İnsanlar eşit yaşasın, çocuklar aydınlık bir geleceğe kavuşsun isteyenler var. Aklımız var. Aklımızla alay etmeyeceksiniz” dedi.
Ankara’da yapılan eylemde Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adına konuşan Ankara Kadın Meclisi İl Temsilcisi Tuana Gençer şunları söyledi: “Her ay bini aşkın çocuğun kaybolduğu konuşuluyor, duyuyoruz. TÜİK tüm bu verilerin karşısında tüm bu konuşulanların karşısında 2016 yılından beri tek bir kayıp çocukla alakalı veri yayımlamamış. Tek bir veri dahi raporlamamış. Bu sessizliğin arkasına sığınamazsınız. O çocuklara ne olduğunun hesabını vermek zorundasınız. Antalya’da, Gaziantep’te, Diyarbakır’da yoğun şekilde çocuk kaybolduğu haberlerini alıyoruz.” Gençer, Çocukları Koruma Kanununun, Lanzarote Sözleşmesinin etkin uygulanmasının, risk tarama formlarının okullarda doldurulmasının önemine değindi. Bunların da akıbetinin İstanbul Sözleşmesi gibi olmaması gerektiğini söyledi.
Diyarbakır’da Diyarbakır Çocuk Hakları Komisyonu, Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı ve Dicle Diyarbakır Kadın Platformunun çağrısıyla yapılan eylemde Türkçe ve Kürtçe olarak “Narin İsyanımız, Adalet Çığlığımız” yazılı pankart açıldı. Koşuyolu Parkında kitle adına yapılan açıklamada siyasi iktidarın politikalarının çocuk ölümlerinin yolunu açtığı ve bu politikalarla mücadele edileceği ifade edildi: “Çocuğu koruyan güvencelerin uygulanmadığı, çocuk katillerinin cezasızlık ile korunduğu, çocuğa karşı şiddeti önleyici çalışmaların yapılmadığı, çocuk alanındaki kazanımların ortadan kaldırıldığı bu çocuk düşmanı düzende tek bir çocuğu daha kaybetmek istemiyoruz.”
Kocaeli’de yapılan protesto eyleminde yüzlerce kadın, “Narin İçin Adalet”, “Çocuk Cinayetleri Politiktir” sloganlarını attı. Eylemde konuşan Eğitim-Sen kadın sekreteri Aynur Işık, failleri bulunmayan, üzeri örtülmeye çalışılan daha önce gerçekleşmiş çocuk ve kadın cinayetlerini hatırlatarak “İstihbaratınızla bu kadar övünürken, nasıl oluyor da 120 haneli bir köyde, dört tarafı, girişi çıkışı mobese ile izlenen, birçok yerinde jandarma kontrol noktası olan küçücük köyde 8 yaşındaki bir kız çocuğunu 19 gün boyunca bulamadınız? Bu ihmalin sorumlusu kim veya kimler?” diye sordu.
Adana’da Emek ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla yapılan protesto eyleminde konuşan DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Helin Kaya şunları söyledi: “Narin, yaşam hakkını elinden alan acımasız ve vahşi karanlık bir sürece kurban edilmiştir; Eylül gibi, Leyla gibi, Irmak gibi, Müslime gibi ve kayıp olup akıbetleri hâlâ belli olmayan binlerce çocuk gibi. Ne yazık ki bu ülkede çocukların, kadınların, işçilerin katledilmeği tek bir gün bile yok! Acımız büyük, üzüntülüyüz, öfkeliyiz!”
Ateş
- Sırrı Süreyya Önder’in Kalbi ve İşçilerin Mücadelesi
- Bursa’da “Hak, Hukuk, Özgürlük” Yürüyüşü
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 1 Mayıs’ta Kadıköy’e Çağırdı
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- Liseliler Ayakta: “Öğretmenime Dokunma!”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
Son Eklenenler
- İşçi sınıfının Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Tüm dünyada ekonomik yıkımın emekçileri, emekçi gençliği çıkışsız bıraktığı bir dönemde, Türkiye’de de baskıları, yasakları arttıran, korku iklimi yaratarak...
- Merhaba kardeşler. Biz İstanbul Avrupa Yakasında yaşayan kadınlarız. Kimimiz çeşitli sektörlerde çalışan işçileriz, kimimiz emekliyiz, kimimiz de ev emekçisiyiz. Ankara’dan, Gebze’den UİD-DER’li kadınların 1 Mayıs’ta haykıracakları taleplerini...
- Bizler genç işçi ve öğrencileriz. Kendimizi bildik bileli, “böyle gelmiş böyle gider” denildi bize hep. “Bu insanlardan bir şey olmaz, sen sesini çıkarırsan yalnız kalırsın”… Fakat geçtiğimiz günlerde neredeyse bütün kentlerde işçi ve emekçiler, ön...
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...
- Hizmet-İş Sendikasında örgütlü Ankara Altındağ Belediyesi işçilerinin 21 Nisanda başlayan grevi devam ediyor. İstanbul Şişli Belediyesi işçileri alacakları ödenmediği için 24 Nisanda belediye önünde eylem yaptı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...
- UİD-DER, “Umut Örgütlü Mücadelede” şiarıyla işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürüyor. UİD-DER temsilciliklerinde düzenlenen “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” etkinliklerinde, dünya işçilerinin...
- Bizler Gebze’de yaşayan genç işçiler ve öğrencileriz. İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER ile 1 Mayıs alanında sınıfımızın saflarında yerimizi alacağız. Çoktandır başlattığımız çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İşçi sınıfına yönelik...