Buradasınız
İmza Vermekten ve Hakkını Aramaktan Korkma!
Aydınlı’dan bir işçi
Dostlar merhaba, bizler Japonya’da nükleer santrallerin kapatılmasına yönelik başlatılan imza kampanyasına UİD-DER olarak destek veriyoruz. Japonya’da meydana gelen deprem ve tsunami sonucunda 30 bine yakın insan hayatını kaybetti. Ancak nükleer santrallerden sızan radyasyonla felaketin derecesi katbekat artıyor ve sızıntı olduğu yerde kalmıyor. Radyasyon burjuvazinin ulusal sınırlarını aşarak hava, su, toprak, et, süt ve sebzelere karışıyor ve tüm dünyayı etkiliyor.
Fukuşima’daki radyasyon sızıntısından sonra Türkiye’ye yağan yağmurlarla hepimizin tepesine radyasyonlar yağdı. Yani iş, dünyanın bir ucu demekle bitmiyor kardeşler. Bu sorun tüm insanlığın sorunu. Japonya’daki işçi kardeşlerimizin başlatmış olduğu bu imza kampanyasını kendi ülkemizde de anlatmak ve duyarlılığı artırmak için insanların kapılarını çalıp nükleer santraller kapatılsın diyerek imza topluyor, insanlara zararlarından bahsediyoruz. Nükleer santrallerde başlayan sızıntının doğaya, hayvanlara ve insanlara olan zararını bilmeyen kalmadı demeyi çok isterim ama maalesef hâlâ gerçekleşen felaketin farkında olmayan birçok insanımız var. Genelde iyi tepkilerle karşılaşıyoruz, ama bilmeyenler de var ve bunun için imza vermeleri de bir hayli zor oluyor tabii ki. Amaç tek başına imza toplamak değil, bunu yaparken nükleer santrallerin dünyamıza verdiği tahribatı da anlatabilmek. Santraller bugün bizim yaşadığımız topraklara da kurulmaya çalışılıyor.
İnsanların imzalarını alırken karşılaştığımız komik ama bir o kadar da içler acısı durumlar oluyor. İnsanlara anlattığımızda “bana ne Japonya’dan” diyenler mi dersiniz, imzayı attığında başına bir şey geleceğinden korkanlar mı dersiniz: İnsanlar o kadar güvensizleştirilip korkaklaştırılmış ki, imzayı attıklarında başlarına bir şey geleceğinden korkuyorlar. Kimisi “niye bizim ülkemiz diğer ülkelerden geri kalsın, olsun tabii, karşı değilim” diyebiliyor. Ama neden nükleer santral diye sormak birçok insanın aklına gelmiyor, istersek güneş ve rüzgârdan elde edebileceğimiz doğayla ve insanla uyumlu, barışık yöntemler var. Niye nükleer santraller? Tabii ki burjuvazinin işine geldiği için. Keşke insanlarımızın düşündüğü kadar masumca olsa, ama amaç tabii ki bu değil. Amaç aynı zamanda nükleer silah da geliştirmek… Patronların önlerine koydukları kâğıtları okumadan imzalayan, fark etmeden bilinçsizce haklarından vazgeçebilen işçi kardeşlerimiz, kendileri için, insanlık için faydalı olan bu kampanyayı imzalarken nedense elleri titriyor. Ama bunlarda bir gün geride kalacak. İşçi sınıfının örgütsüz olduğu bir dönemden geçiyoruz. Duyarlı insanlar kadar duyarsız olanlar da var ve bu bizim gerçeğimiz. Bundan dolayı umutsuzluğa kapılmaya gerek yok. Bizler çalışmaya ve UİD-DER’de örgütlenmeye devam ediyoruz.
İşçi Kızı
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...