Buradasınız
Heey! İşçi Kardeş İş Güvencen Var mı?
Tuzla’dan bir kadın metal işçisi
Akşam rahat rahat uyuyup, sabah kalktığınızda “Ne güzel bir işim, ne de güzel bir hayatım var” diyor musunuz? Ya da “İşim garanti. Ben çocuklarıma iyi bir gelecek hazırlar, emekli oluncaya kadar da bu iş yerinde çalışırım” diyebiliyor musunuz? Neredeyse herkesin “Ah, nerde? Kafanı işten kaldırıp bir bakmışsın ‘kriz var, iş yok’ denerek kapının önüne konmuşsun. Sözleşmen bitmiş, kapının önündesin. Sendikaya üye olmuşsun, kapının önündesin...” dediğini duyar gibiyim.
Ee, yani ne demek oluyor bu kapı önüne konmalar? Demek oluyor ki, işçi kardeşim bizim iş garantimiz, yani işten atılma kaygısıyla yaşamadığımız, kafamızı akşam yastığa rahat koyabildiğimiz, iş güvencemizin olduğu bir yaşamımız yok. Peki, kardeşlerim iş güvencemizin olmayışı nasıl bir etki yaratıyor bizlerde? Farkında mıyız?
Şöyle bir herkes kendi çalıştığı işyerini canlandırsın kafasında. Oradaki koşulları, saatlerce kan ter içinde çalıştığını, kimimizin tersanede güneşin altında ya da kışın ayazında soğuk metale yapışan ellerimizi, ya da kimimizin fabrikada banttan gelen malı yetiştirmeye çalışma pahasına önündekini sıkıştırırken arkasındakine öfkelenmesini, ya da yazın ortasında yüzlerce santigrada çıkan sıcaklıkta döküm yaptığını, ya da hastanede onlarca hasta ile tek kişinin ilgilenmesini düşünelim. Aslında iş koşullarını düşündüğümüzde dahi canımız sıkılıyor, değil mi? Nasıl koşullarda çalıştığımızı aklımıza bile getirmek istemiyoruz çoğu zaman. “Düşününce ne olacak ki? Ne değişecek ki?” diyor çoğumuz.
Doğru, sadece düşünmekle değişmez. Koşullarımızı değiştirmek için biraz kendimiz için de çalışmalıyız. İşçi arkadaşlarımızla bir araya gelmeliyiz. Koşullarımızı, sorunlarımızı, sevinçlerimizi sıkılmadan paylaşmalıyız. Ama bunları yaparken de çoğu zaman yine işten atılma korkusu sarar bedenimizi. “Ya işten atılırsam” diye düşünmeye başlanır bu kez.
İşyerinde sendikal mücadele başlar. Düşünmek istemediğimiz, canımızı çıkaran koşullar değiştirilmeye çalışılır. Bunun için “hadi sen de gel, katıl bu onurlu kavgaya” denir. Ama diğer taraftan yine aynı korku sarar bedeninizi: İşsizlik! Sendikal mücadele onca uğraştan sonra başarıyla kazanılır. Bu kez toplu sözleşme süreci başlar. Yine “hadi bak gel artık. Sen de katıl bize. Birlikte başaracağız” denir. “Ben göze batmayayım. Sonra ilk biz işten çıkartılırız” denir.
İşte görüyoruz ya, iş güvencemiz olmadığı için patronların baskısına ve zulmüne boyun eğmek zorunda kalıyoruz. Arkadaşlarımızdan kopuyoruz. Sadece arkadaşlarımızdan uzak kalmakla da kalmıyor, insanca çalışıp yaşayabileceğimiz koşullara da kavuşamıyoruz. Oysa birçok kez hepimiz şahit olmuşuzdur ki hiçbir şeye bulaşmasan da patronların en ufak çıkarına ters düşen bir durumda bir bakmışsın ki, tekmeyi yemişsin. Yani korkunun ecele faydası yok!
Kardeşler, iş güvencemizin olması için de mücadele etmeliyiz. Patronlar bizleri canlarının istediği gibi işten atamamalı. Onların birer düşünen robotu olmamalıyız. Bizleri kullanıp kullanıp atamamalılar. Bu koşulu sağladığımızda ise nelerin değiştiğini göreceğiz. Örneğin bizleri artık kayıt dışı ve kuralsız çalıştıramazlar. Örgütlülüğümüzün önüne geçemezler. Her gün işten atılma korkusu olmayacağı için daha sağlıklı kararlar alabiliriz.
Bugün bir iş güvencemiz yok. Bizler haksız yere işten atıldığımızda yasal anlamda yapılabilen tek şey işe iade davası açmak oluyor. Bu davalar işçi lehine sonuçlansa dahi aylarca, yıllarca sürebiliyor. Oysa işten atmak bu kadar kolay olmamalı. Patronlar haksız yere işten atma durumunda cezalandırılmalılar. Herkese iş güvencesi sağlanmalıdır!
İşçi Kızı
“Vallahi Helal Olsun Size Gençler!”
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....