Buradasınız
UİD-DER İşçi Tiyatrosu Sahne Alıyor
Köle İbrahim Tuhaf Konuşuyor
UİD-DER İşçi Tiyatrosu yeniden sahne alıyor. Aylardır çalışmalarını sürdüren tiyatro topluluğu, Köle İbrahim Tuhaf Konuşuyor adlı oyunla işçi-emekçi seyircisiyle buluşacak. Mısır’da firavunlar için saraylar ve piramitler inşa eden kölelerden İbrahim, kafasına taş düştükten sonra farklı konuşmaya başlar. İbrahim geleceğe yolculuk yapıp, gerisin geri firavunlar Mısır’ına dönmüştür. Sendikadan, sigortadan, iş güvenliğinden, iş kazalarından, haktan, ücretten, grevden, işçilikten söz ettikçe, arkadaşı köleler onun delirdiğini ve tuhaf tuhaf konuştuğunu düşünmeye başlarlar. İki perdelik oyunun başından sonuna kadar tuhaf sözcüğü kölelerin ve elbette Firavunun ağzından düşmez. Köleler, yeni duydukları şeylere anlam veremezler ve kulaklarının duymaya alışık olmadığı kavramları tuhaf bulurlar. Firavun ise, sonunda isyan eden kölelerin isyan edebileceğine inanmaz. İsyanı ve kölelerin köle olmak istemediğini dile getirmesini tuhaf karşılar. Öyle ya, kurulan düzen ebedidir ve değişmeyecektir! Kölelik ise bir kaderdir ve köleler kaderlerine boyun eğmeli, köleliliğe son vermek için isyan etmemelidir! Firavunların ve onun rahiplerinin düşüncesi budur.
Bugün de, kapitalist sömürü düzeninin efendileri olan patronlar sınıfı, işçilere aynı şeyleri söylemiyorlar mı? Patronlara ve ideologlarına göre, kapitalizm sonsuza dek yaşayacak. Yani işçiler boşuna hayal kurmasınlar ve kuzu kuzu sömürülmeye devam etsinler! İstedikleri budur. Oysa insanlık tarihinde kapitalizmin 250 yıllık bir geçmişi vardır. Bir zamanlar ihtişamlı yaşamlar süren ve kendilerini ilah olarak gören firavunlar da, kurdukları sömürü düzeninin sonunun gelmeyeceğini düşünüyorlardı. Fakat nice sömürücü düzen gibi, onların düzeni de çöktü ve insanlık ileriye doğru yürüyüşünü sürdürdü. Tarihte, şu ya da bu sistemin ebedi olmasından değil, ancak insanlığın ileri yürüyüşünden söz edilebilir. Önceki sömürücü sistemler gibi kapitalizm de, eninde sonunda birleşen işçilerin mücadelesiyle yıkılacaktır. Bu bağlamda oyun, aslında geçmişten ziyade günümüzün sorunlarını ele alıyor. Oyunun birçok yerinde günümüzdeki sorunlara ve tartışmalara göndermeler yapılıyor.
UİD-DER İşçi Tiyatrosu, işçi tiyatrosu geleneğini sürdürüyor ve geliştiriyor. UİD-DER’in neredeyse tüm temsilciliklerinde tiyatro çalışmaları yürütülüyor. UİD-DER İşçi Tiyatrosu’nun sahnelediği oyunlarda patronların değil, işçilerin acıları, sevinçleri ve mücadeleleri yer alıyor. Tiyatro için “insanı insana insanla anlatma sanatı” denir. UİD-DER İşçi Tiyatrosu ise, tiyatroyu işçinin diliyle anlatıyor. Bu nedenle de şöyle diyor: İşçiden işçiye işçinin diliyle tiyatro! UİD-DER İşçi Tiyatrosu Topluluğu işçilerden oluşuyor. Oyunları işçiler yazıyor, işçiler oynuyor, işçiler yönetiyor, kostümleri işçiler tasarlayıp dikiyor, dekorları işçiler tasarlayıp yapıyor, dans ve efektleri işçiler hazırlıyor.
UİD-DER İşçi Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu oyunlar yoğun ilgi görüyor. 1 Mayıs Karanfilleri ve Uyanıştan Başkaldırıya adlı oyunlarda 1 Mayıs’ın doğuşunu ve 15-16 Haziran Direnişini sahneye taşıyan UİD-DER İşçi Tiyatrosu; Tersanede Ölüm Var oyununda tersanelerdeki iş kazalarını ve işçi ölümlerini, İşsiz Adam oyununda ise işsizliğin işçiler üzerinde yarattığı ruhsal tahribatı sahneye taşımıştı. Ayrıca, Hamdolsun Örgütlüyüz, Hırsız ve Çanta, Alışveriş Canavarı, Barış İçin Savaş, İşçiler İçin Nasıl Bir Oyun Oynamalı adlı oyunları da sahneledi.
Buradan, tüm sınıf kardeşlerimizi Köle İbrahim Tuhaf Konuşuyor oyununa davet ediyoruz. Gelin izleyin: Bakalım kim tuhaf konuşuyor.
--------------------------------------
Su Gösteri Sanatları Sahnesi
Tarih: 27 Mayıs 2012, saat: 14.00
--------------------------------------
Sarıgazi Temsilciliği
Tarih: 3 Haziran 2012, Saat: 15.00
--------------------------------------
Aydınlı Temsilciliği
Tarih: 10 Haziran 2012, Saat: 15.00
--------------------------------------
Gebze Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi
Tarih: 1 Temmuz 2012, Saat: 14.00
Son Eklenenler
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...