Buradasınız
Köle İbrahim Her Yerde Tuhaf Konuşuyor
Hacettepe Hastanesi’nden bir grup işçi
Oyunda, binlerce yıl öncesinde, kölelerin yaşamları ele alınmıştı. Oyunu izlerken o dönemin üstünden binlerce yıl geçmesine rağmen bugün sorunlarımızın aynı olduğunu fark ettik. O gün egemen olan firavunlardı, bugünse patronlar. Kölebaşlarını da bugüne uyarlayınca onlar da şef ya da ustabaşı oluyorlar. Bugün de aynı şekilde eziliyor, aynı şekilde sömürülüyoruz. Oyunda Köle İbrahim’in başına düşen taşla her şey değişmeye başlıyor. Köle İbrahim adeta zamanda yolculuk yapıyor ve diğer kölelerle “tuhaf tuhaf” konuşmaya başlıyor. Tabi köleler ilk başta hiçbir şey anlamıyorlar. Çünkü hayatları boyunca onlara haktan hukuktan bahseden birileri olmamış. Yaşamları boyunca sadece karınlarını doyurmak için durmadan çalışmışlar. Bugün bizim de yaptığımız sadece çalışmak değil mi? Köle İbrahim bıkmadan diğer kölelere bu durumun değişebileceğini anlatıyor. Yavaş yavaş değişmeye başlayan köleler hakları olanı almak için iş bırakıyorlar, yani greve gidiyorlar.
Oyunun sonlarına doğru, kısa zaman önce Mısır halkının bir olup onlarca yıllık diktatör Hüsnü Mübarek’i alaşağı ettiği isyanın görüntülerini izledik ve gördük ki Mısır halkı bugün de başındaki firavunlardan kurtulmak için mücadele veriyor. Bizler de bugün Köle İbrahim gibi inatla işçi arkadaşlarımıza bu düzeni değiştirecek güce sahip olduğumuzu anlatıyoruz. Ve biliyoruz ki oyunda olduğu gibi bugün işçi kardeşlerimiz de bize inanmaya başlayacak ve hakları için mücadeleye atılacaklar.
Dostlarımızla birlikte oyunu izledikten sonra çaylarımızı içtik ve arkadaşlarımızın hazırladığı yemekleri afiyetle yerken bir yandan da Köle İbrahim’in tuhaflıklarını konuştuk. İstanbul’da yaşayan bir arkadaşımız da bizim davetimiz üzerine oyunu izlemeye gelmişti. Başından geçen olayı sizlerle de paylaşmak istiyoruz. Oyuna gelmek için Avrupa Yakası’ndaki evinden çıkmış. Durağa geldiğinde gömleğinin üzerini kuş pisletmiş hem de boydan boya. Eve geri dönse geç kalacak, oyuna da gelmek istiyor ama o lekeyle de dolaşamayacağını düşünmüş. Etrafına bakınmış. Evlerin birinin önünde yıkanmış çamaşırlar ipte asılıymış. Gömleğini çıkarıp kendine olabilecek bir tişörtü alarak giymiş, gömleğini de oraya bırakmış. Oyunu izlemeyi çok istediğini söyleyen arkadaşımız oyundan sonra iyi ki eve dönmeyip ipte asılı tişörtü alıp giydiğini söyledi. Bütün bunları dinlerken onun oyunu izleme çabası bizim de yüzlerimizde tebessüm oluşturdu.
Köle İbrahim tuhaf konuşmaya devam ededursun, biz bu oyunla birlikte UİD-DER’in her alanda ne kadar başarılı işler yaptığını bir kez daha gördük. Boşuna demiyoruz: UİD-DER Yürüyor, Mücadele Büyüyor!
Son Eklenenler
- Fernas madencilik ve Akcanlar Tekstil işçileri günlerdir seslerini duymayan Çalışma Bakanlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Polonez işçilerine bir kez daha saldıran çevik kuvvet polisi işçileri ters kelepçeyle gözaltına aldı. Ankara...
- Diyarbakır’a bağlı Merkez Bağlar ilçesinde 21 Ağustos Çarşamba günü kaybolan 8 yaşındaki kız çocuğu Narin Güran’ın cansız bedeni 8 Eylülde dere kenarında bir torbanın içinde bulundu. Türkiye’nin çeşitli illerinde Narin’in katledilmesine karşı...
- Sakarya Hendek’te faaliyet gösteren Oba Makarna fabrikasında 15 Eylül Pazar günü yem silolarının yakınında patlama gerçekleşti. Patlama sırasında ve patlamanın etkisiyle çıkan yangında aralarında itfaiye işçileri de olmak üzere 30 işçi yaralanırken...
- İşçi sınıfının sömürüye, eşitsizliğe, adaletsizliğe karşı mücadelesinin sembolü haline gelmiş şarkılar vardır. O şarkıları üreten ve söyleyen ozanlar vardır işçilerin unutmadığı, kuşaklar boyu saygı ve sevgiyle andığı. Onlardan biridir Şilili ozan...
- ABD’nin Boston ve Connecticut eyaletlerinde binlerce otel çalışanı toplu sözleşme görüşmelerindeki anlaşmazlık nedeniyle grevler düzenledi. 1 Eylülde Massachusetts Park Plaza Hotel’in önünde gece yarısı eylem başlatan işçilere, ülkenin çeşitli...
- Topraktan başını güneşe uzatan filiz, meyve veren dal, ana rahminden kopup emekle, sabırla büyütülen çocuk… Yeşeren, serpilip gelişen, bugünden yarına geleceğe dönüşen yaşam… Biz emekçi kadınlar yaşam zahmetsiz, kahırsız, mutlulukla aksın isteriz....
- Burjuva partilerin vekil adayları seçim zamanı bizdenmiş gibi görünüp türlü vaatlerle oyumuzu almaya çalışırlar. Seçim biter bitmez sonraki seçime dek bizi umursamazlar. İşçi ve emekçilerin haklarına saldırı, sermaye sahiplerine kıyak anlamına gelen...
- 57 gündür direnişte olan Polonez işçileri gece ve gündüz fabrika önünde direnerek, polisin baskısına boyun eğmeyerek mücadele ediyor, sendikal haklarının tanınmasını istiyor. Antep’te bulunan Akcanlar Tekstil işçileri de 7’li vardiya sistemi...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 13 Eylülde Mersin’de Özgecan Aslan Barış Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu,...
- Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık...
- 78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor”...
- İşçi sınıfının genç ve çalışkan evlatları, hepinize sınıfımızın samimi sıcaklığıyla merhabalar. Her birinizin mutlaka duyduğu, gördüğü, alıp okuduğu, hatta belki arkadaşlarınıza da önerdiği kişisel gelişim kitapları üzerine sizlerle hasbihâl etmek...
- Zaman hızla akıp gidiyor. Gündemimiz de aynı hızla değişiyor. Hiç düşündük mü, nasıl oluyor da yaşanan büyük olaylar, felaketler bile çok kısa sürede hiç olmamışlar gibi gündemden çıkıyor? Mesela Haziran ayında Diyarbakır ve Mardin’de çıkan orman...