Buradasınız
İşçiler Milliyetçi Kışkırtmalara Karşı Uyanık Olmalı!

“Burası Ayazağa Buradan çıkış yok.” Bu dehşet verici sözler bir futbol maçında, bir takımın taraftarlarının diğer takımın oyuncuları için söylediği sözler değildir. Geçtiğimiz günlerde İstanbul Şişli Ayazağa’da bir inşaatın şantiyesinde çalışan göçmen Kürt işçiler için söylenen bu sözlerle eli taşlı ve sopalı faşist bir güruh mahalleliyi galeyana getirmeye çalışıyordu.
Olay şöyle olmuştu: Ayazağa’da, Zorlu Holding’e ait bir şantiyede çalışan Kürt işçilerin “laf attığı” iddia edildi. Bir grup faşist mahalleliyi de desteğe çağırarak 10-15 Kürt işçiyi linç etmek için saldırdı. Kısa süre sonra çevik kuvvet ve özel hareket polis ekipleri olay yerine yığıldı. Fakat olay yerine gelen polisler, linç girişiminde bulunan ağzı salyalı güruhu değil, linç edilmek istenen Kürt işçileri copladı, biber gazı sıktı. Faşist güruh milliyetçiliği gazlayarak ve Kürt düşmanlığı yaparak kalabalığı ve mahalleliyi galeyana getirmek için, “Burası Ayazağa buradan çıkış yok”, “Burası Türkiye bölünmez” sloganları attı. Şantiyedeki Kürt işçiler ablukaya alındı, biber gazlı ve coplu saldırıya uğradı. Polis, inşaat işçilerini saatlerce abluka altında tuttuktan sonra işçilerin eşyalarını bile toplamalarına fırsat vermeden şantiyeden ve mahalleden uzaklaştırdı.
Aynı bölgede başka bir şantiyede çalışan Yasin Gönültaş, basında “işçiler kızlara laf attı, mahalleli gençler tepki gösterdi” şeklinde yer alan haberlerin yalan olduğunu ve Kürt işçileri karalamak için yapıldığını belirterek olaya ilişkin şunları söyledi: “Genç arkadaşlarımız bir lunaparka gidip oturuyorlar. Mahalleli gençlerden bir grup yanlarına gelerek, ‘Niye burada geziyorsunuz? Siz teröristsiniz, sizi burada barındırmayız. Niye buralara geliyorsunuz? Sizin yüzünüzden kardeşlerimiz şehit düşüyor’ diyerek arkadaşlarımıza sataşıyorlar. Tartışma sırasında da hazır bekliyormuş gibi yüzlerce kişi mahalleden toplanıp, bu genç arkadaşlarımıza saldırıyorlar. Olayın nedeni budur. Şu anda benim yeğenlerimin de içinde bulunduğu yüzlerce kişi inşaatta mahsur durumda. Polisler ablukaya almış şantiyeyi. Telefonlarına bile ulaşamıyoruz. Bize ‘mahallede gezmeyin’ diyorlar.”
Ayazağa’da Kürt işçilere yapılan saldırı ne ilktir ne de son olacaktır. Bundan önce Balıkesir’de, İzmir’de, Manisa’da, Kütahya’da benzer saldırılar olmuştu. Egemenler ve faşist güçler, işçi-emekçileri kendi politik çıkarları temelinde kışkırtıyor, birbirlerine düşürmeye çalışıyorlar. Elbette Kürt halkının ve Alevilerin demokratik taleplerinin karşılanmasını istemeleri, egemenlerin hoşuna gitmiyor. Milliyetçilik ve mezhep ayrımları körüklenerek Kürt ve Alevilere karşı önyargılar oluşturuluyor ve saldırı başlıyor. Kimi zaman bunun bahanesi “laf atma” oluyor, kimi zaman “onlar gelip işinizi elinizden aldılar” oluyor. Oysa hangi ulustan, hangi inançtan olursa olsun işçilerin çıkarları ortaktır. İşçiler, fabrikalarda, inşaatlarda yan yana çalışırken, aynı düşük ücretlere mahkûm edilirken, aynı mahallerde sağlıksız konutlarda otururken sorunları ortaktır.
İşçiler, birbirlerinin düşmanı değildir. İşçiler kardeştir. Ortak düşman bellidir: Patronlar ve onların sömürü düzenini ayakta tutmak için çalışanlar! Türk ve Sünni işçiler kışkırtmalara karşı uyanık olmalı ve milliyetçi hezeyanlara kapılmamalıdırlar. Milliyetçilik, kardeşi kardeşe düşüren, patronların işçileri birbirine düşürmek için kullandığı bir zehirden başka bir şey değildir. Hiçbir işçi bu zehri içmemeli ve kendi sınıf kardeşlerinin yanında yer almalıdır!
Kimin Devleti, Kimin Polisi?
Aynı Suya İki Ayrı Rapor
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 1 Mayıs’ta Kadıköy’e Çağırdı
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- Liseliler Ayakta: “Öğretmenime Dokunma!”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
Son Eklenenler
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...