Buradasınız
Nankör İşçiler Horon Tepiyor!
Kıraç’tan bir işçi
Selam dostlar, ben bir metal fabrikasında çalışmaktayım. Neredeyse her sabah işyerine gelmemizle birlikte iş çok tozlu ve pis olduğu için tepeden tırnağa üzerimizi değiştirmek zorunda kalıyoruz. Soyunduğumuz yer ise deponun bir köşesinde birkaç dolaptan ibaret. Çoğu zaman depo kapısı açık olduğundan dolayı, özellikle kışın gelmesiyle birlikte, üzerimizi değiştirmek demek dişlerimizin aynı anda ritm tutması, nefesimizin hızlı hızlı bu ritme ayak uydurması ve vücudumuzla da bir Karadeniz horonuna başlanması demek oluyor.
Yine bir sabah bir grup işçi dolapların önünde “horon” teperken, içlerinden biri “yahu arkadaş bu ne iş, bu ne insanlık, öleceğiz burada soğuktan” dedi. Bir başka arkadaş ise “bu insanlar çok nankör, yazın sıcak der, kışın soğuk der” diye aklı sıra lafı yapıştırdı. Orada “horona” eşlik eden bir başka işçinin “oğlum sıcak oda var da biz mi girmiyoruz, elin oğlu sıcacık odasında otururken biz burada it gibi titriyoruz, biz nankör değil garibanız gariban” diye cevap vermesiyle, diğer işçi ne diyeceğini şaşırdı. Ben de arkadaşın dediklerine katıldığımı, bizim bu soğukta bu rezaleti çekmeyi hak edecek ne yaptığımızı sordum. Aslında sabahın bir saatinde ciddi bir sohbet konusu ortaya çıkmıştı. Biz bu rezaleti hakedecek ne yaptık? Aslına bakacak olursa daha iyi şeyleri hak edecek bir şey yaptık da diyemeyiz. Koca bir yaz boyunca kan ter içinde çalıştık. Neredeyse hafta sonlarını unutur hale geldik. Birçok arkadaşımız ya tehditlerle fazla mesailere bırakıldı ya da sırf mesai kalmıyor diye işten atıldı. Koca bir emeğin sonunda zam ayının gelmesiyle birlikte zam almak ne kelime, sırf maaşlarımıza zam istemeyelim diye bir anda siparişler durdu ve işten atmalar başladı. Onlarca arkadaşımızın işten atılmasıyla birlikte, çalışan arkadaşlarımızı acaba beni de atarlar mı korkusu sarmaya başladı. Bunlar bir tarafa biz işçiler nankör değiliz. Kışın gelmesiyle birlikte birçok işyerinde işçiler buz gibi ortamlarda çalışmaktadır. Aynı işyerleri ise yazın fırın gibi yanmaktadır. Haliyle herkes biraz olsun insan muamelesi görmek ister. Bunun nankörlükle değil insanlıkla bir alakası vardır. Şüphesiz zenginler gibi kış gelince Uludağ’a ya da yaz gelince tatil köylerine gitme şansımız olmuyor. İşte burada bir nankör aramak gerekirse o da o kadar emeğimizi hiçe sayan açgözlü patronlardır.
Sülük gibi kanımızı emen patronlar üç kuruşu vermemek için biz işçileri kapı dışarı etmekte ve işçi ailelerini sefalete itmektedir. Biz işçiler birlik olmadığımız ve tüm bu yaşanan haksızlıklara karşı ortak bir duruş sergileyemediğimiz için patronların oyuncağı durumuna düşüyoruz. Bir taraftan boğazımızdan geçen bir lokma ekmek patronların insafına kalırken bir taraftan da hep suçu kendimizde ya da arkadaşlarımızda arıyoruz. Yukarda bahsi geçen arkadaş bu lafı söylerken belki düşünmeden söyledi, fakat biz işçilerin de bilinçaltına yerleştirilmiş bir şeydir bu, hep kendimizi ve arkadaşımızı suçlamak.
Patronların oyuncağı durumuna düşmemek ve dik başlı işçiler olabilmek ancak işçilerin ortak mücadelesiyle mümkündür.
Böyle Gelmiş Böyle Gitmez
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Kim Uğraşacak Şimdi” Deme, Aradığın Çözüm Sende…
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Bu Akşam Yemekte Tağşişli Gıda Var!
- “Bir Yemeklik Bamya”
Son Eklenenler
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 19 Ocakta Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaparak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenlerin ve terapistlerin sorunlarına değindi.
- İngiliz egemenleri, sömürge döneminde ticaret gemilerini, donanmalarını korumak için vahşi bir yöntem geliştirmişler. “Yamyam fare yöntemi” olarak adlandırılan bu yöntem şöyle: Açık denizdeki gemilerde fareler çoğalınca önce bir fare yakalanır, boş...
- Asgari ücret pek çok işçinin beklediğinin tersine 23 bin lirayı bile bulmadı. Utanmadan “işçiyi enflasyona ezdirmedik” dediler, gözlerimizin içine baka baka bizimle dalga geçtiler. Hiçbirimiz bu yalana inanmıyoruz. Çünkü yoksulluğu biz yaşıyoruz,...