Buradasınız
Düşük Ücretlere, İş Kazalarına Karşı 1 Mayıs’a Katılalım!
Sarıgazi’den bir işçi

İşçilerin uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta, ulaşabildiğimiz bütün işçileri alanlarda taleplerimizi hep beraber haykırmak için davet ediyoruz. Bu sene de her sene olduğu gibi işçilerin sorunlarını dile getirmek, taleplerini haykırmak için o muhteşem alandaki yerimizi alacağız.
Belki fazla mesai yapmak varken neden çalışmayıp meydanlara gideyim diye düşünüyorsunuzdur. Biz de diyoruz ki işte tam da bu nedenle alanlarda olmalısınız. Biraz para alabilmek için fazla mesailere kalmak zorunda bırakan düşük ücrete inat alanlarda olmalısınız. “Ücretler Yükseltilsin” talebimiz tam da derdimizin çözümünü anlatmıyor mu?
Ya da belki o gün tatil, ayaklarımı uzatıp akşama kadar yatmak varken neden o kadar yorayım kendimi diyorsunuzdur. Bizler de diyoruz ki işte tam da bu yüzden o gün tabanlarınız ağrıyana kadar yürümeli, sesiniz kısılana kadar haykırmalısınız. Bu belimizi büken, ömrümüzü kısaltan uzun çalışma saatlerine karşı “İş Saatleri Kısaltılsın” talebimizi bizimle beraber haykırmalısınız.
Yoksa taşeronda tatil günü, çalışma saatleri belli olmadan çalışan bir işçi misiniz? İş güvenceniz olmadan, her sözleşme tarihinde yüreğiniz mi hop ediyor? İşte bizler bu yüzden de “Taşerona Hayır! Herkese İş Güvencesi!” diyeceğiz 1Mayıs alanında.
Uzun zamandır iş bulamayan bir işçiyseniz eğer, yalnız olmadığınızı hatırlatmak isteriz. Biz işçiler genellikle hayatımızın bir döneminde işsiz kalmışızdır. Sizin sorunlarınızı da en iyi sizin gibi işçi olanlar anlar. İşsizliğe karşı biz “Tüm İşsizlere İş! Herkese İş Güvencesi!” diyeceğiz o alanda. Ne kadar kalabalık olursak o kadar gür çıkar sesimiz.
Eminim sizler de bizim gibi iş kazalarında ölenleri, yaralananları gördükçe çok üzülüyorsunuz. Her ay ortalama 100’den fazla işçinin iş cinayetlerine kurban edildiği bir ülkede “İş Güvenliği Önlemleri Alınsın, İş Cinayetlerine Son!” talebi o kadar anlamlı ve önemli ki!
Evet kardeşler, bizler işçi sınıfının bunlar gibi can yakıcı taleplerini haykıracağız. “Bir benim gelmemle mi değişecek” demeyin sakın. Unutmayın birler birikir bin olur. UİD-DER’de bu şiarla bilinçli, örgütlü, mücadeleci işçiler birer birer artıyor. Haydi, UİD-DER’le hep beraber 1 Mayıs’a!
Geliyoruz Zincirleri Kıra Kıra!
Son Eklenenler
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...
- Elizabeth Gaskell’in Kuzey ve Güney adlı romanını okumaya başlamadan önce, kitabı okuduğunu düşündüğüm birçok mücadele arkadaşımın yorumlarını almak istedim. Biri önce dört bölümlük dizisini izlememi tavsiye etti, bir diğeri uzun bir özet gönderdi....
- 19 Marttan bu yana başta gençler olmak üzere protestolara katılanları polis şiddetiyle gözaltına alan, tutuklayan, tehdit eden rejimin saldırıları giderek artıyor. Saldırılar karşısında geri adım atmayan ve faşist baskılara itirazını dersleri boykot...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, başkent Londra’da hükümet binalarının bulunduğu Whitehall sokaklarına çıktı. Endonezya’da emekçiler, kabul edilen Silahlı Kuvvetler yasasını protesto etmek için sokaklara döküldü. Arjantin’de iktidara gelir gelmez...
- İşçi sınıfının yanında saf tutan, kalemini yoksulların, emekçilerin hayatını ve özlemlerini anlatmak için kullanan nice yazar, şair ve aydın geçmiştir dünyamızdan. 2 Nisan 1948’de yaşamdan koparılan Sabahattin Ali de bunlardan biriydi.
- Sevgili işçi kardeşlerim, İşçi Dayanışması’nın 202. sayısında ve UİD-DER web sitesinde yayınlanan “Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan” yazısını okudum ve sesli yorumunu defalarca dinledim. Bu yazı, sınıf bilinciyle hareket eden...
- Sevgili işçi kardeşlerim, işçi sınıfının büyüklerinden kulağımıza küpe olan bir söz vardır: “Ayağın taşa değse, kapitalizmden bil!” Sınıf bilinçli işçiler olarak, temas ettiğimiz her işçi kardeşimize bu sömürü düzeninin hepimize nasıl dokunduğunu...