Buradasınız
Asgari Ücret Sefalet Ücreti Olarak Kaldı

Çalışma Bakanı Faruk Çelik, bugün 2015 yılında geçerli olacak asgari ücret zammını açıkladı. Dördüncü toplantısını yapan Asgari Ücret Komisyonunda patron temsilcileri ile AKP hükümetinin temsilcileri anlaştılar; güya işçiyi temsil eden Türk-İş temsilcileri ise şerh koymanın ötesine geçen bir adım atmadılar. Çelik, zam oranlarını açıklamadan önce, çok büyük bir zam söz konusuymuş pozları kesti. Oysa bir kez daha asgari ücret sefalet ücreti olarak kaldı. Bakanın açıklamasına göre 2015’in ilk altı ayında asgari ücrete 58 lira, ikinci altı ayında ise 51 lira zam yapılacak. Buna göre, Asgari Geçim İndirimi dâhil ilk altı ay net asgari ücret toplamda 949 lira, ikinci altı ayda ise 1000 lira olacak.
Asgari Geçim İndirimi düşüldüğünde, asgari ücretin aslında 869 lira civarında olduğu ortaya çıkar. Bu düzeyde kalan asgari ücretin, işçilerin gerçek ihtiyacını karşılamayacağı çok açıktır. Türk-İş’in Aralık ayı için açıkladığı açlık ve yoksulluk sınırı da bu gerçeği gözler önüne seriyor. Türk-İş’in verilerine göre açlık sınırı 1232 lira, yoksulluk sınırı ise 4000 liradır.
Patronlar sınıfı ve AKP hükümeti, asgari ücreti düşük belirleyerek tüm ücretler üzerinde baskı oluşturmaktadır. Asgari ücret zammı tüm işçileri etkileyecektir. Patronlar, zam isteyen işçilerin önüne asgari ücret zammını sürecek ve bunun da çok yüksek olduğunu iddia edeceklerdir.
Asgari ücret ya da onun biraz üzerinde ücret alan milyonlarca işçi, sefalet koşullarında yaşamaya mahkûm edilmiştir. Asgari ücret ile milyonlarca işçiye, fiziksel varlıklarını sürdürmeleri dayatılmaktadır. Verili asgari ücretle bu bile mümkün değildir. Bu nedenle işçiler, ailelerine bakmak ve soylarını sürdürmek için daha fazla çalışmak zorunda kalıyor, fazla mesailere boyun eğiyorlar. Bu nedenle işçilerin sosyalleşme ve benzeri şeyler için zamanı bile kalmıyor. Kapitalist düzende işçiler; uyku, yemek ve çalışmadan ibaret olan bir yaşama mahkûm ediliyorlar. Böyle bir yaşama itilen işçinin, işçi sınıfının önderi Marx’ın dediği gibi bir robottan ya da bir yük hayvanından farkı yoktur.
İşte bu nedenle, ücretlerin yükseltilmesi ve iş saatlerinin kısaltılması doğrultusunda mücadele etmek çok önemlidir. UİD-DER’in dile getirdiği ücretler yükseltilsin iş saatleri kısaltılsın talebi, aynı zamanda işçinin kendisine boş zaman ayıracağı koşulların yaratılmasını hedeflemektedir. Dolayısıyla tüm işçiler, asgari ücrete ya da onun biraz üzerinde bir ücrete, iş ile ev arasına bir yaşama mahkûm olmamak veya yemek yiyen, uyuyan ve çalışan varlıklara dönüşmemek için UİD-DER’in kampanyasına güç vermeli ve kapitalist sisteme karşı mücadele etmelidir.
Yarım Elma - Tam Sömürü!
Batman’da Petrol İşçileri Direnişe Geçti
- “Süper Talan Yasası”na Karşı Mücadele Sürüyor
- İzmir Belediye İşçileri İşlerini Geri İstiyor
- UİD-DER’in İran İşçi Sendikalarına ve İşçi Sınıfına Dayanışma Mesajı
- İşçiyiz, Filistin Halkına Yapılan Zulmü Kabul Etmiyoruz!
- Talan Yasasına Karşı Köylülerin Mücadelesi Sürüyor
- Sivas Katliamı 32. Yılında Lanetlendi, Katledilenler Anıldı
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- “Halkımız Yoksul Değil, Devletimiz Sosyal”
- Gazze’de Yardım Merkezine Saldırı: Kapitalizmin Geldiği Nokta
- Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
Son Eklenenler
- Katledilişinin 45’inci yılında Kemal Türkler’i ve lideri olduğu Maden-İş Sendikasının mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hatırlamak, belki de her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
- Sınıf temelinde örgütlü olmak, işçi sınıfının gücüne inanmak demektir. “Bu işçiler değişmez” diyenlerin yanıldığını, İzmir’deki grev ve direnişlerde bir kez daha gördük.
- Geçtiğimiz günlerde evde bazı tadilat işleri yapmaya başladık. Eşim de ben de emekli olduğumuz için bu masraflar bütçemizin biraz üzerine çıktı. Ben de düşük limitli kredi kartımın limitini yükseltip, taksitlendirmeyle bu sorunu çözmeyi düşündüm.
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.