Buradasınız
Yeni “İş Güvenliği” Paketiyle Patronlar Daha Güvende
Sözde iş güvenliği önlemlerinin alınması ve ihlallerin azaltılması amacıyla AKP’nin hazırladığı “iş güvenliği paketi” ile patronlara uygulanan yaptırımlar iyice hafifletildi. Yasa tasarısının işçinin güvenliği için değil sermayenin güvenliği için hazırlandığı bir kez daha ortaya çıktı.
Soma ve Ermenek’te meydana gelen işçi katliamlarının ardından doğan tepkileri yatıştırmak için yeni bir yasa çıkarılacağı ve bu yasanın iş güvenliği ihlallerini en aza indirmek için çıkarılacağı ifade edilmişti. O günden bu yana her iş cinayetinde yeniden ısıtılarak gündeme getirilen iş güvenliği paketi, Meclis komisyonlarında görüşüldü. Söz konusu paket, yine diğer “çuval” yasalarda olduğu gibi çok sayıda yasayı ele alıyor. Bu paket imar, kat mülkiyeti, harcırah, gelir vergisi kanununu da içeren 33 yasada değişiklik öngörüyor.
Yüzlerce işçi kardeşimizi yitirdiğimiz iş cinayetlerinin üzerinden biraz zaman geçip toplumda oluşan acı unutulmaya yüz tutunca, ele alınan paketin sadece adında “iş güvenliği” kaldı. İçeriğine bakınca bizi şaşırtmayacak şekilde patronların çıkarlarının gözetildiğini, sırtlarındaki yükün daha da hafifletildiğini görüyoruz.
Paketin görüşüldüğü komisyonda, hayati risk görülen ve faaliyeti durdurulan işyerlerinde patrona verilen “idari para cezası” kaldırıldı. Böylece işyerinde iş güvenliğine dair eksiklikler görülmesi halinde sadece faaliyeti durdurma cezası verilebilecek. Yasanın eski halinde, patronun eksiklikleri giderdiğini beyan etmesinin ardından tekrar yapılan kontrolde, eksikliklerin giderilmediği tespit edildiği durumda katlamalı para cezası uygulanıyordu. Yeni durumda para cezası tamamen kaldırılmış oluyor. Tasarının 5. maddesinde konuya dair eklenen hüküm şöyle: “İşin durdurulması hâlinde, durdurmaya sebep olan fiilden dolayı ilgili idari para cezası uygulanmaz.”
Komisyonun ilk görüşmelerinde, maden sektöründe ölümlü iş kazalarının yaşandığı işyerlerinde, patronun kusuru kesinleştiğinde, kamu ihalelerinden 2 yıl men edilmesi öngörülüyordu. Fakat bu madde de yumuşatıldı. Patronun ihalelerden men edilme süresi “işverenin kusuru oranında 2 yıla kadar” şeklinde değiştirildi. Yani cezanın üst sınırı 2 yıl. Yüzlerce işçinin katili Soma Holding patronu kamu ihalelerinden en fazla 2 yıl men edilebilecek. Geçtiğimiz günlerde, söz konusu katil patrona termik santral işletmesi için izin verildiği ortaya çıkmıştı. AKP hükümetinin bu davranıştan muradının patronları cesaretlendirmek olduğu ayan beyan ortaya çıkmıştı. Şimdi yasayla bunu kılıfına uyduruyorlar.
Yasa tasarısının iyice yumuşattığı ve etkisizleştirdiği “cezalar” şöyle:
- İş cinayetlerinin en çok yaşandığı maden ve inşaat sektörlerinde, çalışan sayısı 250’den fazla ise işyerlerine verilecek para cezaları sınırlandırıldı ve ilk haldeki ceza miktarları indirildi. Standartlara uygun iş güvenliği ekipmanları bulundurmayan patronlar için de cezalar esnetildi.
- Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıflardaki işyerlerinde, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalıştırma yükümlülüğünü yerine getirmeyen patronlara af getiriliyor.
- 3 yıl içerisinde ölümle ya da yaralanmayla sonuçlanan iş kazası gerçekleşmeyen işyerlerine teşvik getiriliyor. Bu durumda patronların ödedikleri işsizlik sigortası primleri yüzde 2’den yüzde 1’e düşürülüyor. Patrona teşvik, işçinin cebinden karşılanacak.
2014 yılı işçiler için AKP iktidarı dönemindeki en kanlı yıl olarak kayıtlara geçti. Birden fazla toplu işçi katliamının gerçekleştiği geçtiğimiz yıl, en az 1886 işçi hayatını kaybetti. İşçinin kanı ve canı üzerinde büyüyen sermayenin tükenmek bilmez kâr iştahı, bu yıl da birçok işçi kardeşimizin canını almaya devam edecek. AKP hükümeti de, sermayenin güvenle büyümesini “iş güvenliği yasası”, “iç güvenlik yasası” gibi paketlerle garanti altına almaya çalışıyor.
Madenlerde, inşaatlarda, tersanelerde, fabrikalarda, bürolarda çalışan işçi kardeşlerimiz!
Sermayenin sırtımızda yükselmesine engel olmak bizim elimizde. Patronların ve onların çıkarlarını savunan siyasi partilerin yalanlarına kanmayalım. Daha fazla sınıf kardeşimizi yitirmemek için, taşeron çalışma düzenini kaldırmak için, iş saatlerini düşürmek ve ücretlerimizi yükseltmek için örgütlenelim.
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
Son Eklenenler
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...