Buradasınız
Barış Bloku’ndan Cizre Protestosu
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Barış Bloku, 13 Eylül Pazar günü Galatasaray Lisesi önünde barış talebini haykırmak ve savaşın ortasında kalan Cizre halkıyla dayanışmada bulunmak için bir basın açıklaması ve oturma eylemi gerçekleştirdi. 20’den fazla sivilin öldüğü, halkın günlerdir açlık ve susuzlukla yüz yüze kaldığı Cizre için İstanbul’dan ses vermek isteyen Barış Bloku, savaşın bitmesini, barış ortamının derhal oluşturulmasını talep etti.
Yüzlerce insanın barış talep ettiği eyleme HDP milletvekilleri, sanatçılar, emekten yana kurumların temsilcileri ve UİD-DER’li işçiler katıldı. Cizre başta olmak üzere bölge illerindeki savaş halini protesto eden kitle, akan kanın bir an evvel durdurulmasını istedi. “Cizre Halkı Yalnız Değildir” pankartının açıldığı eylemde yüzlerce insan “Diren Cizre İstanbul Seninle”, “Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği” sloganlarını atarak barış talebini haykırdı.
Basın açıklaması Barış Bloku Eş Sözcüsü Nuray Sancak tarafından yapıldı. 7 Haziran seçimlerinden memnun olmayanların başlattığı bu savaş ortamında Cizre ve diğer bölgelerdeki halkın yaşadıklarına değinen Sancak, orada öldürülmek istenenin halkların kardeşliği ve demokrasi olduğunu söyledi. Silahların bir an önce susturulmasını isteyen Sancak, sorumluların yargılanmasını talep etti. Sancak’ın ardından HDP Milletvekili Beyza Üstün, İstanbul Tabip Odası İl Sekreteri Samet Mengüç ve çeşitli kitle örgütü temsilcileri birer konuşma yaparak acil barış acil demokrasi taleplerini yinelediler.
Basın açıklaması ve konuşmaların ardından oturma eylemine geçildikten sonra sloganlarla barış talebini dillendiren kitleye polis tazyikli su, biber gazı ve plastik mermilerle saldırdı. Yaralıların ve gözaltıların olduğu eylem kitlenin dağılmasıyla son buldu. Artan ölümlerin ve akan kanın durdurulmasını isteyenlere yapılan bu saldırı, savaşı başlatanın ve sürdürenin kim olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Seçimlerle istediğini elde edemeyen AKP’nin yürüttüğü bu savaş politikasına karşı barış talebimizi yükseltmeye, halkların kardeşliğini örmeye tüm gücümüzle devam edelim, bu haksız savaşı durduralım!
Kalk Çocuğum Kalk!
- “Bu İşe Siyaset Karıştırmayın” Diyenlerin Siyaseti
- 24 Ocak Kararlarından Orta Vadeli Programa Saldırılar Sürüyor
- Kartalkaya Yangını: Denetimsizlik ve Kâr Hırsı Yine Can Aldı
- Çözüm Sınıfını Bilip Birlik Olmakta!
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- KESK TÜİK’in Sahte Enflasyon Rakamlarını Protesto Etti
- Harb-İş Eskişehir Şubesinden TİS Eylemi
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
Son Eklenenler
- Soma, Ermenek, Amasra, İliç madenci katliamları, Çorlu tren katliamı, Elazığ, İzmir, 6 Şubat depremleri, orman yangınları ve sel felaketleri, Hendek havai fişek fabrikası ve Balıkesir mühimmat fabrikası patlamaları, yüzlerce iş cinayeti ve son...
- Yeni yılın ilk günlerinde MÜSİAD toplantısında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek patronlara “biz sizin daha çok para kazanmanızı istiyoruz” dedi. Patronlar tarafından alkışlanan Bakan, tam da bunu yapıyor, patronların kazanması için...
- Cep telefonu hayatımıza gireli yaklaşık 30 yıl, akıllı telefonun hayatımıza girmesi ve jet hızıyla yayılması ise 10-15 yıl oldu. Bu nedenle akıllı cep telefonumuz 1 saat kapalı kalsa kendimizi adeta nefessiz kalmış hissediyoruz.
- Ankara’dan bir grup UİD-DER’li işçi, “Küçük Kara Balık ve Samed Behrengi” adlı bir video hazırladı. Farklı sektörlerde çalışan, uzun ve yorucu iş saatlerine, vardiya engeline rağmen birlikte öğrenip birlikte üretmek için bir araya gelen işçi...
- Asgari ücrete yüzde 30, kamu emekçilerine yüzde 11,54 ve emeklilere yüzde 15,75 oranında sefalet zammı dayatılmasının ardından Antep’te bulunan tekstil patronları da ücret artışlarını sefalet düzeyinde tuttu. Şubat ayına girilmesiyle belli olan...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali işçileri, özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı 10 Şubatta Ankara’ya yürüyüş başlattı.
- ABD merkezli Yum Brands şirketinin KFC ve Pizza Hut restoranlarının Türkiye’deki işletmecisi olan İş Gıda'nın konkordato ilan etmesinin ardından 7 bin işçi Ocak ayı maaşlarını, kıdem ve ihbar tazminatlarını, izin paralarını alamadı. İşçiler şirketin...
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...