Buradasınız
“Barış Karanfilleri” Uğurlanıyor

Ankara’da barış ve kardeşlik mitinginde patlatılan bombalar sonucunda yaşamını kaybeden emekten, demokrasiden, barıştan yana onlarca sosyalistin, işçinin, emekçinin, gencin cenazeleri Türkiye’nin dört bir yanında sonsuzluğa uğurlanıyor. 11 Ekimde Ankara’da anma düzenlenirken, İstanbul Karacaahmet Mezarlığında defin töreni yapıldı.
Ankara’da önce saat 10.00’da tren garı önünde, daha sonra da saat 11.00’de Sıhhiye Meydanı’nda törenler gerçekleştirildi. Katliamın yaşandığı tren garının önüne karanfil bırakmak isteyen gruba polis izin vermedi. Burada kısa bir açıklama yapıldıktan sonra anmanın yapılacağı alana doğru yürüyüşe geçildi. Saat 11.00’da Sıhhiye Meydanı’nda toplanan kitle sık sık “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Devrim Şehitleri Ölümsüzdür” sloganlarını atarak AKP’nin savaş politikalarına karşı öfkelerini haykırdılar.
Basın açıklamasında ilk sözü KESK Genel Başkanı Lami Özgen aldı. Özgen şöyle konuştu: “Yastayız, isyandayız, barışta da ısrarcıyız. Daha fazla kan akmasın, çocuklarımız ölmesin, yaşamları sönmesin diye, daha fazla acı olmasın, gözyaşı akmasın diye Ankara’da toplanan on binlerce barış elçisinin ortasında alçakça patlatılan bombalarla 100’ün üzerinde arkadaşımız yaşamını yitirdi. Onların önünde defalarca eğiliyor, anılarını mücadelemizde yaşatacağımızı burada Türkiye işçi, emekçilerine, halklara ve dünya emekçilerine haykırarak ifade ediyoruz.”
Daha sonra alana gelen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da bir konuşma yaptı. Demirtaş şunları söyledi: “Dün burada Türkü, Kürdü, Arabı, Ermenisi, Sünnisi, Alevisi ama her birinin yüreğinde barış türküsü olacaktı. En korktukları şeyi yapmaya geliyorlardı diktatörlerin. Halkların birlikteliğini, ezilenlerin gücünü Sıhhiye’de göstermeye geliyorlardı. Faşizmin en korktuğu budur. Biz bunu inadına, ısrarla yapmaya devam edeceğiz. Dünden bu yana Ankara’nın göbeğinde kuş uçsa haberi olan devlet Ankara’nın göbeğindeki bir katliamı önlememiştir. Resmen önünü açmıştır. Diyarbakır’daki, Suruç’taki gibi. Dün akşamdan bu yana Başbakan yaptığı açıklamanın yarısından fazlasını bize tehdide ayırmıştır. En azından acıda, katliamda birleşmeyi çok isterdik. Ama biz katillerimizle acıda nasıl buluşalım? Kimsenin özgürlüklerimize, ülkemize, halkımıza el koymasına izin vermeyeceğiz. Aynı anda ayağımızı yere vursak Saray’ın camları titrer.”
Demirtaş, “Kaybettiğimiz bütün kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Onlar büyük bir umutla, sevinçle Ankara’ya geldiler. Maalesef koruyamadık onları. Affetsinler bizi. Onları geldikleri yerlere tabutlarla gönderiyoruz. Affetsinler yoldaşlar! Biz geride kalanlar, tıpkı onlar gibi dimdik duracağız. Yaşam ve direniş iç içe olacak. Halkımızın şehitleri yolunuz açık olsun” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Ankara’da defnedilecek cenazeleri uğurlamak için kitlenin bir kısmı Batıkent Cemevi’ne hareket etti. Kitlenin geriye kalanı ise diğer şehirlere gidecek olan cenazeleri uğurlamak için hastanelere doğru yöneldiler. Sıhhiye’deki anma kitlenin dağılmasıyla sona erdi.
İstanbul’da cenaze töreni
HDP İstanbul milletvekili adayı Kübra Meltem Mollaoğlu ile Sarıgül Tüylü’yü uğurlamak ve gerçekleştirilen katliamı protesto etmek amacıyla binlerce kişi, Ayrılık Çeşmesi Metro çıkışında bir araya geldi.
Üzerinde “Yastayız” yazılı siyah çelenk taşıyan kitle, “Barışı Katleden AKP Kadınlara Hesap Verecek” ve “Barış İsteği Katledildi, Unutmayacağız” yazılı pankartlar arkasında Numune Hastanesi’nden Karacaahmet Şakirin Camii’ne yürüdü. Yürüyüş ve cenaze töreninde milletvekilleri Hüda Kaya, Beyza Üstün ile HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Ayşe Erdem’in yanı sıra pek çok demokratik kitle örgütü ve UİD-DER de yer aldı.
Kitle, “Barışı Bu Ülkeye Biz Getireceğiz”, “Ankara’nın Katili Sarayda Oturuyor” ve yaşamını kaybedenlerin isimlerinin yazılı bulunduğu dövizler taşındı. Yürüyüş boyunca büyük bir öfke ve katliamcılardan hesap sorma hıncıyla sloganlar haykırıldı: “Meltem Yoldaş Ölümsüzdür”, “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Hırsız, Katil Erdoğan”, “Jin Jiyan Azadî!”
Karacaahmet Şakirin Camii’nde cenaze namazı kılınan Mollaoğlu’nun cenazesi kadınların omuzlarında taşındı ve Karacaahmet Mezarlığı’nda sloganlar ve alkışlarla sonsuzluğa uğurlandı.
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Savaş ve Biz İşçiler
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- Japon Doro-Çiba Sendikasının Filistin Sendikalarına Yanıtı
- Filistin Sendikalarının UİD-DER’in Mesajına Yanıtı
- Türkiye’de ve Dünyada Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri: “Savaşı Durdurun!”
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
- Haksız ve Emperyalist Savaşlara Hayır Diyoruz!
- Emekçiler Haykırdı: Rusya Elini Ukrayna’dan Çek! NATO’nun Genişlemesine Hayır!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
Son Eklenenler
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...
- Bugün size, belki de her gün karşılaştığımız ama çoğu zaman duyulmayan, görmezden gelinen bir gerçeği anlatmak istiyorum. İstanbul’da ya da herhangi bir şehirde üniversite öğrencisi olmak, giderek zorlaşıyor. Hele de bu ekonomik şartlarda…
- İbni Sina Üniversite Hastanesinde çalışan SES ve Dev Sağlık-İş üyesi işçiler, yetersiz yemek, su ve hijyen koşullarına karşı 16 Nisanda üç gün süren yemekhane boykotu yaptı. Genel-İş Sendikasının örgütlü olduğu İzmir’in ilçe belediyelerinde işçiler...
- Kardeşlerim, ben emekli bir işçiyim. Bu yıl da UİD-DER’le 1 Mayıs kortejinde yürüdüm. Bahtiyarım. Bir sene ayağım kırıldığından 1 Mayıs’a katılamamıştım. Yaşım itibariyle, onca mitinglere katıldım, başka kortejlerde yürüdüm, ama her defasında UİD-...
- Petrol-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu TPI Compozit fabrikalarında yaklaşık 2300 işçi, 13 Mayısta greve çıktı. Çoğunluğu Menemen’de, bir bölümü de Çiğli Sasalı’da çalışan işçiler, İzmir Serbest Bölgede (İZBAŞ) uygulanan grev yasağı nedeniyle, greve...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Bu mektubu yazmama bir grevci işçinin sorusu vesile oldu. TPI Composit grevinde bir işçi kardeşimiz, “Abi, sen deneyimli bir işçiye benziyorsun. Sence grevi nasıl sürdürmeliyiz?” diye sormuştu. Pek çok kez grev yaşamış,...
- UİD-DER’li işçiler, 19 Mayısta Portakal Plastik ve Porvil Çatı işçilerini grevlerinin 13. gününde ziyaret etti.
- Filistin halkıyla dayanışmayı ve emperyalist savaş karşıtı mücadeleyi büyütmek üzere sayısız protesto ve işyeri eylemleri düzenleyen İngiltereli işçi ve emekçiler 27. kez ulusal gösteri gününde bir araya geldi. Ülkenin dört bir yanından başkent...
- Felsefe yapmak, olgular, olaylar, süreçler, varlıklar üzerine düşünce üretmektir, neden ve sonuçlar üzerine düşünmektir, sormaktır, açıklama getirmektir. Ama sıradan insanlar, mesela örgütsüz işçiler gerçek manada düşünmeyi, düşünce üretmeyi...