Buradasınız
Emek Kurumlarından 10 Ekim İçin Açıklama
10 Ekim Ankara katliamının ardından DİSK, KESK, TMMOB VE TTB ortak bir basın toplantısı düzenledi.
16 Ekim Cuma günü TMMOB Ankara bürosunda gerçekleştirilen basın toplantısında, katliama ilişkin olarak şu sözlere yer verildi: “Emek ve meslek örgütleri olarak 10 Ekim günü, ülkedeki bu kaotik ve militarist ortama dur demek istedik, barışı gür bir sesle haykırmak istedik. Ankara’da gür bir sesle barışı haykıracakken Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük katliamını başkent Ankara’da yaşadık. Dört emek ve meslek örgütünün çağrısıyla düzenlenen Emek, Barış, Demokrasi Mitingi’ne yönelik bombalı saldırıda çok sayıda arkadaşımızı, kardeşimizi, canımızı, dostumuzu, sevdiklerimizi yitirdik. Eşimizi, kızımızı, oğlumuzu yitirdik. Onlarca arkadaşımızın da hastanelerdeki tedavisi sürüyor. Yüreğimiz yanıyor. Olayın üzerinden 6 gün geçmesine karşın Başbakanlık kayıplarımızın adlarını açıklayamamıştır. Hükümeti bu skandala son vermeye ve bir an önce katliamda yaşamını yitirenlerin tümünün adlarını kamuoyuna açıklamaya çağırıyoruz. Saldırganların hedefi oldukça açıktır: Hedef emektir. Hedef barıştır. Hedef demokrasidir! Saraylarını, saltanatlarını kurtarmak için Türkiye’yi kanlı bir sürecin içine çekenlere karşı ülkenin dört bir yanından gelen Türküyle, Kürdüyle, Alevisiyle, Sünnisiyle, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla on binlerin buluştuğu, kucaklaştığı, aynı halaya, aynı horona durarak ‘Emek, Barış, Demokrasi’ dediği bu alanın ismi bizim için artık Emek, Barış, Demokrasi Meydanı’dır! Soruyoruz bu ülkede barış sesinin daha gür, daha çoğalan, daha yankılanan bir biçimde çıkmasından KİM rahatsız olabilir? Fail bellidir. Failin kim olduğu sadece Türkiye’nin değil, dünya halklarının da malumudur! Katliamda kullanılan canilerin kimliklerinin ortaya çıkması ise, işte bu malumun ilanıdır. Yılmayacağız, sinmeyeceğiz, geri çekilmeyeceğiz. 10 Ekim 2015 Cumartesi günü 10.04’ten sonra tesadüfen nefes aldığımız her dakika bu ülkeyi yönetenlerin nasıl bir ülke vaat ettiklerini apaçık göstermektedir.”
Açıklamada, patlama esnasında hiçbir polisin olmadığına ancak, patlamanın ardından onlarca polisin TOMAlarla, biber gazlarıyla müdahale etmesinin birçok yaralının ölmesine sebep olduğuna değinildi. “Gazetelerin haberlerinde ve siyasi partilerin raporlarında dahi ismi geçen kişilerin MİT ve Ankara Emniyet Müdürlüğü de dâhil birçok devlet kurumuna çok yakın bir mesafede bu korkunç katliamı gerçekleştirmeleri Başbakanın açıklamalarındaki riyakârlığın da göstergesidir” dendi.
Açıklamanın sonunda, katliamda kaybedilen barış şehitleri için emek ve meslek örgütlerinin 17 Ekim Cumartesi günü saat 10.04’te bütün illerde yapacağı anmalara çağrı yapıldı.
Basın açıklamasının ardından basının soruları yanıtladı. Yayın yasağına rağmen yayın yapan bütün basın kuruluşlarına teşekkür edildi. Katliamın üzerinden 1 hafta geçmesine rağmen hâlâ net bir sayı veremiyoruz diyen TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, “bu konuda sorumlu Başbakanlıktır” dedi. Başbakanın canlı bomba şüphelilerinin neden yakalanmadığına ilişkin olarak akıllara durgunluk veren gözaltı açıklaması içinse şöyle konuştu: “Canilerin adlarını biliyorsunuz, neden yakalamadınız. Hesabını vereceksiniz!”
Kani Beko, oluşturdukları tertip komitesinin emniyete defalarca uyarıda bulunmasına rağmen emniyetin hiçbir önlem almadığına değindi.
TTB’den açıklama yapan Genel Sekreter Hüseyin Özden Şener; “500 yaralının, 100 ölünün olduğu bir faciadan 1 saat sonra kan ihtiyacı yok diyen Sağlık Bakanlığı bir skandal daha gerçekleştirmiştir ayrıca kan anonsu yapan arkadaşlarımız için ‘kan anonsu yapanlar provokatördür’ diyerek ikinci bir skandala daha imza atmıştır” dedi.
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Savaş ve Biz İşçiler
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- Japon Doro-Çiba Sendikasının Filistin Sendikalarına Yanıtı
- Filistin Sendikalarının UİD-DER’in Mesajına Yanıtı
- Türkiye’de ve Dünyada Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri: “Savaşı Durdurun!”
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
- Haksız ve Emperyalist Savaşlara Hayır Diyoruz!
- Emekçiler Haykırdı: Rusya Elini Ukrayna’dan Çek! NATO’nun Genişlemesine Hayır!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
- Emperyalist Savaş Emekçiler İçin Yıkımdır! Ukrayna’da Emperyalist Savaşa Hayır!
Son Eklenenler
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...