Buradasınız
Günden Güne Eriyen Alım Gücü
Sancaktepe’den bir işçi
Ağustosta yapılacak 2018-2019 memur zam oranlarının belirleneceği toplu sözleşme görüşmeleri yaklaşırken Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yaptığı araştırma, kamu işçilerinin aldığı ücretin yaşam koşulları karşısında nasıl eridiğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
2017 Haziran ayına ait asgari geçim endeksi araştırmasına göre çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 2 bin 540 lira olarak hesaplandı. Türkiye İstatistik Kurumundan alınan Haziran 2017 verilerine göre yapılan araştırmada dört kişilik bir ailenin asgari geçim sınırının bir önceki aya göre yüzde 0,93 arttığı ve 5 bin 250 lira olduğu belirlendi. Aynı araştırmada açlık sınırının ise 2 bin liraya dayandığı belirtildi.
Araştırmaya göre 4 kişilik bir ailenin sağlıklı beslenebilmesi için günlük 40,84 lira harcama yapması gerekiyor. Bu da aylık 1225 liraya tekabül ediyor. Buna göre Haziran 2017 itibariyle ortalama 2 bin 785 lira ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının %44’ünü oluşturdu. Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde 772 lira olarak belirlenen kira gideri ise Mayıs 2017 ortalama maaşının yaklaşık %28’ine denk geldi. Özellikle büyük şehirlerde bu kira bedelinde 4 kişilik bir ailenin yaşayabileceği, sağlıklı bir ev bulmak neredeyse imkânsız. Yani 2 bin lira bir ailenin sadece karnının doyması ve barınabilmesi için gerekli olan tutar. Bunun dışında eğitim, sağlık, giyim gibi temel ihtiyaçlar da eklenince birçok kamu işçisinin aldığı ücretin çok üzerinde bir ihtiyaç tutarı çıkıyor. Durumu orana vurmak gerekirse bir kamu emekçisi, ortalama maaşının yaklaşık %72’sini yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kalırken, diğer ihtiyaçlarını karşılamak için ise maaşının %28’i kalıyor. Bu da birçok ailenin yaşamak zorunda kaldığı yoksulluğu, açlığı gözler önüne seriyor.
Üstelik gıdadan ev kirasına, ulaşımdan sağlığa sürekli gelen zamlar nedeniyle kamu çalışanlarının, işçilerin alım gücü günden güne eriyor, yoksullukları artıyor. Yaşam kalitesi gün geçtikçe azalıyor. Kaliteli besinler yerine ucuz olanlarını tercih etmek zorunda kalan işçiler, sağlıklı bir şekilde yaşayabilecekleri evlere güçleri yetmeyeceği için kirası ucuz olan sağlıksız evlere yönelmek durumunda kalıyorlar. Çok acil bir durum olmadıkça sağlık için harcama yapamıyorlar, çocuklarının eğitimi için yeterli bütçeyi ayıramıyorlar.
Kamu işçileriyle ilgili bu araştırma aslında tüm işçi sınıfının yaşam koşullarını göstermektedir. Çalışanlar konumları, nitelikleri ne olursa olsun birlikte hareket etmedikleri müddetçe gün geçtikçe daha da kötü koşullarda yaşamaya mahkûm edilecekler. Hiç kimse böyle koşullarda yaşamayı hak etmiyor. Dünyada ve Türkiye’de servetleri gittikçe büyüyen küçük bir azınlık karşısında bu kötü koşullarda yaşamak zorunda bırakılan milyonlar hatta milyarlar var. Bu adaletsizliğe dur demek için işçilerin haklarını bilmesi, bu hakları korumak ve iyileştirmek için birbirlerine ve kendi güçlerine güvenmeleri gerekir. Kamu-özel sektör demeden tüm işçi ve emekçilerin örgütlü mücadeleyi yükseltmeleri gerekir.
Zamansız Kullanılan Yıllık İzinler
Böylesi Yaşamak Değil
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
Son Eklenenler
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...