Buradasınız
Derin Hesaplar
Ankara’dan işsiz bir işçi
İşsizim. Bin bir zahmetle hak ettiğim işsizlik maaşımı almaya gittim. Bayram öncesiydi. Gişe görevlisinden beklediğim paranın 2 katını vereceğini duyunca hem şaşırdım hem korktum, sevinemedim. Neden sevinemediğimi bu sitenin işçi takipçileri çok iyi anlar. Biz işçiler alışık olmadığımız için böyle şeylere, altından ne çıkacak diye ilk önce korkarız. Gişe çalışanı bayram öncesi olduğu için Temmuz maaşının da yattığını söyledi. “Haydi hayırlısı!” deyip çıktım postaneden. İlk şoku atlattıktan sonra anladım ince hesabı; emeklilere de hem erken hem de ikramiyeli vermişlerdi maaşları. “RÜŞVET” dedim bu, “seçim rüşveti”. Hesaplarınca toplumun en yoksul kesimlerinden olan bizler; işsizler, emekliler maaşlarımızı peşin peşin alınca, “oooh hayat ne güzel” diyeceğiz. Para var huzur var, neye ihtiyacımız varsa alacağız. Borçlardan kalırsa tabi. Efsunlanacağız yani. Sonra da gidip 16 yıl boyunca bizi işsizliğe, yoksulluğa, güvencesizliğe, kaygı yüklü bir yaşama iten iktidara oy vereceğiz.
Sonra bir bir aklıma geldi patronun yaptığı ince ince hesaplar. Ücretleri düşük tutarlar ki mesaiye razı olalım, çünkü mesai patron için daha fazla kâr demektir. Aynı işçiye, aynı masraflarla ve az parayla daha çok iş yaptırırlar. Biz işçiler de mesaiye kalarak zaten az olan maaşımıza biraz daha ekleyip bir yamayı kapamaya çalışırız. Peki, üç kuruş için giden hem beden hem ruh sağlığımız ne olacak?
Sigorta primleri neredeyse her çalıştığımız yerde düşük gösterilir, çoğu zaman mesailer hiç gösterilmez. Bu kalın bir hesaptır aslında ama ince ince işlenir. Patron bu yolla devasa kârlar elde eder. Biz işçiler ise sigorta primlerimiz düşük yattığı için hem işsizlik, maluliyet, emekli maaşı hem de kıdem-ihbar tazminatlarımızı düşük alırız.
Öğle yemeğinin lezzetli, sağlıklı, kaliteli hatta bol çıktığı işyerleri sayılıdır. Hatta yok denecek kadar azdır. Çünkü burada da ince hesaplar devreye girer. Patronlar yemeği işyerinde yaptırmayarak ekstra çalışan, ekstra masraf yükünden kurtulmak ister. Bunun için yemekler, yemek şirketlerinden gelir. Bu şirketler işleri ihaleyle aldığı için maliyeti en ucuza getirirler dolayısıyla yemeklerin kalitesi de ona göre olur. Emeğimizden çaldıklarıyla zengin olan patronlar kuş sütü eksik sofralarla beslenirken yaptıkları ince hesaplar sonucu biz işçiler öğle yemeğini hazmedememiş bir mideyle ağrılar içinde çalışırız.
Devam etsek daha yüzlerce ince hesap çıkar. Patronlar sınıfı ince hesap yapmayı, işçiyi oyalamayı, gerekirse sindirmeyi iyi biliyor. Şimdi gelelim bizim ince hesaplarımıza ve en yakın olandan başlayalım. Sandığa gitmeden biz de kendi sınıfımızın çıkarına hesabımızı yapalım. 16 yılda kaybettiklerimize bakalım. Alt alta sıralayalım; İki haneyi geçen işsizlik ve enflasyon rakamları, kredi borcunu ödeyemeyen milyonlar, iş kazalarından, meslek hastalıklarından ölen on binler, yasaklanan grevler, sendikalı olduğu için işten atılan binlerce işçi, iş bulamadığı, atanamadığı, borcunu ödeyemediği için intihar eden, kendini yakan insanlar, cinayetlere kurban giden kadınlar, tacize uğrayan çocuklar…
Rüşvetlere, aldatmalara, dalkavukluklara, korkutmalara, kutuplaştırmalara kanmayacağız. Hem sandığa gidip “Tek adam rejimine HAYIR!” diyeceğiz. Hem de daha fazla bir araya gelip, örgütlenip, bilinçlenip yaşamı kendimiz için yeniden var edeceğiz.
- 14 Mayıs Seçimleri: İhtiyacımız Bir Kurtarıcı Değil Örgütlülüktür!
- Emekçi Kadınlar: Yağmacı Enkaz Düzenine, Tek Adam Rejimine Hayır!/1
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- UİD-DER ve TİP’ten İstanbul/Avcılar’da Ortak 1 Mayıs ve Seçim Çalışması
- Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Adaylarını Tanıttı
- Emek ve Özgürlük İttifakı Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kararını Açıkladı
Son Eklenenler
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...