Buradasınız
Bağdat’ta Yangın, Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor!
Kapitalist sömürü düzeni yoksulların canını almaya devam ediyor. 24 Nisan Cumartesi akşamı Irak’ın başkenti Bağdat’taki bir hastanede yangın çıktı. Pazar günü söndürülebilen yangında 82 kişi hayatını kaybederken 100’ün üzerinde emekçi ise yaralandı. Yaşanan facianın ardından gelen tepkilerin önüne geçmek için Sağlık Bakanı görevden alındı, ülkede 3 gün yas ilan edildi.
Resmi kaynaklara göre yangın bir oksijen tüpünün patlamasıyla başladı. Ancak onlarca insanın ölümünün asıl nedeni devlet yöneticilerinin yolsuzlukları, altyapı sorunları, işçi eksikliği, ihmalkârlık ve emekçilerin canını hiçe sayan anlayıştır. Yangının yaşandığı İbn el-Hatip hastanesinde olası yangınlar için duman detektörünün, yağmurlama sisteminin hatta yangın hortumunun bile olmadığı, hastanenin 1 yıl önce pandemi hastanesi olarak yenilenmesine rağmen merkezi oksijen kaynağının yapılmadığı ortaya çıktı. Sağlık çalışanlarının yetersizliği nedeniyle hastanelerde, Covid-19 koğuşlarında bile hastanın bakımına yardım etmesi için bir akrabaya ihtiyaç duyuluyor. Bu yüzden yaralanan ve hayatını kaybeden insanların arasında hasta yakınları da bulunuyor. İhmalkârlıklar bu kadar açıkken Başbakan Mustafa el-Kazımi yaşanan faciayı “trajik bir kaza” olarak tanımlıyor. Artan tepkiler üzerine kendi sorumluluğu yokmuşçasına birkaç bürokratı hedef gösteren Başbakan’a da tepkiler yükseliyor. Emekçiler yaşanan pek çok acı olayda hükümetin sürekli soruşturma vaadi verdiğini ancak hiçbir sonuç alamadıklarını belirtiyorlar. Asıl sorumluların devleti yönetenler olduğunu belirten acılı emekçiler, suçluların ceza almasını talep ediyorlar.
Salgınla birlikte dünya genelinde sağlık hizmetlerinin iflası gizlenemez boyutlara ulaştı. Bu durum sermayeyi büyütmeye odaklanan kapitalist zihniyetin, yıllardır devlet kaynaklarını sermaye sınıfına aktarmanın, yolsuzlukların bir sonucudur. Eğitim, sağlık gibi en temel hizmetlerden bile mahrum bırakılan emekçiler, salgından korunmak bir yana en basit önlemlerin bile alınmaması sonucu yanarak can veriyor. Ancak bu devran hep böyle gitmeyecektir. Bir yandan salgınla bir yandan işsizlik ve yoksullukla boğuşan işçi ve emekçiler örgütlenip adalet ve eşitlik mücadelesini yükselteceklerdir. İşte o zaman tüm bu acıların hesabı sorulacaktır.
Birileri Yoksulluk Yok mu Dedi?
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- Güney Kore’de Devlet Başkanı Görevinden Uzaklaştırıldı, Mücadele Devam Ediyor
- Güney Kore’de Devlet Başkanına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- Almanya’da Volkswagen İşçileri Grevde
- Dünya İşçi Sınıfı İşyerlerinde, Meydanlarda Mücadeleyi Büyütüyor!
- İngiltere’de İşçi ve Öğrenci ‘Filistin için İşyeri Eylem Günü’nde Birleşti
- İspanya’da On Binlerce Emekçi Artan Kira Fiyatlarını Protesto Etti
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Yunanistan’da Kitlesel Genel Grev
- Fransa’da Demiryolu İşçileri İş Bıraktı
- Gürcistan’da Binlerce Maden İşçisi İşsiz Bırakıldı
- İspanya’da Emekçiler: Bizim Üzerimizde Çamur, Sizin Elinizde Kan Var!
- İngiltere’de On Binler Filistin Halkı İçin Yeniden Meydanlara Çıktı
- İspanya’da Sel Felaketinde Can Kaybı Yükseliyor
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!
- Yunanistan Liman İşçileri İsrail’e Silah Sevkiyatını Engelledi
- İtalya’da Ulaşım, Liman ve Otomotiv İşçileri Grev Yaptı
- İspanya’da Emekçiler Yüksek Kiralara Karşı Meydanlara Çıktı
- Avrupa İşçi Sınıfı Emperyalist Savaşı Protestoya Devam Ediyor
- Savaşın Birinci Yılında Dünya İşçi Sınıfı “Emperyalist Savaşa Hayır’ Diyor
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...