Buradasınız
Kadınıyla Genciyle İşçi Sınıfı Mücadeleyi ve Umudu Büyütüyor!

Yunanistan
Yunanistan’da 57 kişinin öldüğü Tembi tren kazasının üzerinden iki yıl geçti. 28 Şubat 2023 gecesi gerçekleşen felaketten bu yana Yunanistanlı işçi ve emekçiler kararlı bir şekilde hesap sormaya devam ediyorlar. Miçotakis hükümeti sorumluluğunu örtbas etmeye çalıştıkça işçi, emekçi ve öğrencilerin öfkesi giderek artıyor. Kitlesel protestolarla, okul boykotlarıyla ve grevlerle defalarca ayağa kalkan Yunanistan işçi sınıfı, felaketin ikinci yılında tarihindeki en büyük protestolarından birini gerçekleştirdi. 28 Şubatta ülke genelinde genel grev yapan işçiler, yüzbinler olup meydanlara aktı. Grev, ulaşımdan eğitime, sağlıktan metale tüm sektörlerde etkili oldu.
300’den fazla gösteri düzenlenirken öğrenciler de üniversitelerde ve liselerde okulları işgal ettiler, gösterilere yoğun bir şekilde katıldılar. Yaklaşık 10 milyon nüfuslu ülkede, yalnızca başkent Atina’da 400 binin üzerinde kişinin katıldığı gösterilerde hükümete ve düzene duyulan öfkeyi yansıtan sloganlar yankılandı. “Katillerin Hükümeti”, “Özelleştirmeler Öldürür” yazılı pankartlar taşındı. Parlamentonun bulunduğu Sintagma Meydanına çıkan bütün anayollar insan seliyle doldu. Emekçiler, sorumlulardan bir kez daha hesap sordu, felakette hayatını kaybedenler için adalet talep etti. Hayatını kaybeden 19 yaşındaki bir öğrencinin babası yaptığı konuşmada, “Adalet istiyoruz, nefes almak istiyoruz. Karanlıktan çıkıp aydınlığa ulaşmak istiyoruz. Bir daha asla başka bir Tembi yaşamayalım” dedi.
Hükümetin felaketin üstünü örtme çabalarına rağmen Yunanistan işçi sınıfı gerçek sorumluların cezalandırılması ve başka felaketlerin yaşanmaması için mücadeleyi büyütüyor. Polis saldırılarına, gözaltı ve tutuklamalara rağmen tüm kararlılığıyla meydanlarda yerini alan emekçiler hükümetten ve düzenin efendilerinden hesap sormaya devam ediyorlar.
Arjantin
Arjantin genelinde faşist devlet başkanı Javier Milei ve hükümetine karşı hoşnutsuzluk büyürken çeşitli sektörlerde grevler gerçekleşiyor. İktidara gelir gelmez işçi düşmanı politikalarını devreye sokan Milei hükümetinin saldırıları arttıkça işçi sınıfının tepkisi de yükseliyor. Sorunları giderek derinleşen öğretmenler de Milei hükümetine karşı mücadeleyi sürdürüyorlar. Eğitim sendikalarının öncülüğünde hükümetle süren müzakereler Temmuz 2024’ten bu yana tıkanmışken öğretmenler ulusal çaptaki grevleriyle hükümeti uyarıyor.
Milei’nin eğitim politikalarına karşı daha önce de grevler gerçekleştiren öğretmenler bu kez hükümetin Ulusal Öğretmen Maaş Müzakeresini toplayamaması nedeniyle 24 Şubatta greve çıktı. Ulusal Öğretmen Grevi kapsamında öğretmenler ülke genelinde iş bıraktı. Ülkenin dört bir yanından başkent Buenos Aires’e gelen öğretmenler Eğitim Bakanlığı önünde taleplerini haykırdı. Öğretmenler Ulusal Öğretmen Teşvik Fonu’nun iadesini, acil bir maaş artışına gidilerek ulusal düzeyde asgari bir ücret belirlenmesini, eğitime ayrılan bütçenin arttırılmasını, emeklilik haklarının korunmasını, tüm okullarda koşulların iyileştirilmesini, öğrencilere beslenme desteği verilmesini ve protestolara katılmak gibi temel hakların güvence altına alınmasını talep ediyorlar. Öğretmenler ulusal toplu sözleşme çağrısını yükselterek talepleri karşılanıncaya kadar grevler gerçekleştireceklerini dile getiriyorlar.
ABD
ABD’de Trump hükümetinin işbaşına gelmesiyle emperyalist savaş tırmandırılıyor, işçi sınıfına yönelik saldırılar giderek artıyor. Faşist ve göçmen karşıtı politikalarıyla, işçi sınıfına karşı savaş yürüten Trump yönetimine karşı tepkiler de yükseliyor. Hakları saldırı altında olan işçiler çeşitli sektörlerde greve gidiyorlar.
Kaliforniya Üniversitesinde çalışan yaklaşık 60 bin işçi de 26 Şubatta grev başlattı. 10 ayrı kampüste sendikalı sağlık ve hizmet işçileri de kötüleşen çalışma koşullarına karşı “grev!” dedi. Araştırma ve teknik çalışanları, solunum terapistleri, eczane teknisyenleri, hekim asistanları, temizlik görevlileri ve diğer sağlık emekçileri işçi haklarına yönelik saldırılara, örgütlenme çalışmalarının üniversite yönetimi tarafından engellenmesine, kötüleşen çalışma koşullarına ve personel eksikliğine karşı mücadele yolunu seçti. Üniversite yönetimi kârına kâr katarken personel eksikliği sebebiyle uzun saatler boyunca ağır iş temposu altında çalışmak zorunda kalan işçiler saldırılara karşı duruyor, talepleri karşılanıncaya kadar mücadeleye devam diyor.
Sırbistan
Sırbistan’da geçtiğimiz Kasım ayında 15 kişinin ölümüne neden olan tren faciasının ardından işçi ve emekçilerin, emekçi gençliğin öfkesi ve mücadelesi büyüyor. Aylardır kitlesel eylemlerle meydanları dolduran, sorumluların hesap vermesini talep eden yüz binler, Başbakan Vucevic’in ve iki bakanın istifa etmesini sağlamıştı. Ama “daha iyisini hak ediyoruz!” diyen işçi sınıfının gençleri meydanlarda olmaya devam ediyorlar. Son olarak 1 Mart cumartesi günü Niş kentinde on binlerce kişinin katıldığı bir miting gerçekleştirildi. On binlerce öğrenci ve emekçi, mitingde faciada yaşamını kaybedenlerin anısına 15 dakika saygı duruşunda bulundu.
Sırbistan’ın dört bir yanından Niş’e gelen işçi sınıfının gençleri, yol boyunca bölge halkı tarafından alkışlarla karşılandı. Yiyecek ve içecek stantları açan Nişli emekçiler, gençlerine sahip çıkıyor, onların dinamizminin tüm işçi ve emekçilere moral ve güç verdiğini belirtiyorlar. Gençler, miting için hazırladıkları bildiride “Artık haksızlığa, yolsuzluğa ve bizi sınırlayan etkisiz bir sisteme tahammül etmeyeceğiz. Hepimizin zararına değil, hepimizin çıkarına çalışan kurumlar istiyoruz. İtaate değil, bilgiye ve çalışmaya değer veren bir sistem istiyoruz” diye haykırdılar.
Gençler, desteğin büyümesinin ve “Sırbistan’ı Durdur!” şiarıyla işçi grevlerinin artmasının önemini vurguluyorlar. Öğrenciler ve onlarla birlikte yürüyen öğretmenler, “Bunun 100 metre yarışı olmadığını, bir maraton olduğunu biliyoruz” diyerek mücadeleyi büyütmede sabırlı ama aynı zamanda kararlı olduklarını belirttiler. Bir sonraki büyük mitingi 15 Martta başkent Belgrad’da düzenleyeceklerini duyuran emekçiler herkesi mücadeleyi büyütmeye çağırdı.
Belçika
Belçika’da hükümetin hayata geçirmeye çalıştığı kemer sıkma politikaları yüzbinlerce işçi tarafından protesto ediliyor. Bart De Wever liderliğindeki koalisyon hükümeti, emeklilik yaşı ve maaşları, çeşitli sosyal kazanımlar başta olmak üzere kamu işçilerinin haklarına yönelik bir dizi ekonomik saldırıya hazırlanıyor. Saldırılara karşı birçok sendika ve federasyonun çağrısıyla ilk olarak 13 Şubatta Brüksel’de 100 bin işçi ve emekçi hükümetin saldırı politikalarını protesto etti. Havayolu işçilerinin de iş bırakarak destek verdiği eylemler ülke geneline yayıldı ve genel grev çağrıları yükseldi. Havayolu işçileri her ayın 13’ünde iş bırakmaya devam edeceklerini açıkladılar. Demir yolu işçileri de 21 Şubatta ülke genelinde 9 günlük greve giderek grev dalgasına destek verdi. Farklı birçok demiryolu şirketinden neredeyse tüm işçilerin katıldığı grev sonucu ülkede ulaşım durdu. Belçika Genel İşçi Federasyonu (FGTB) 31 Martta hükümetin kemer sıkma politikalarına karşı genel greve gidileceğini duyurdu. Birçok sendika ve demokratik kitle örgütü de bu çağrıya desteklerini açıkladılar.
Belçika’da 65 olan emeklilik yaşı 2025 yılında 66’ya çıkarıldı ve 2030 yılına kadar 67’ye çıkarılması planlanıyor. Bunun yanı sıra diğer Avrupa ülkeleri gibi Belçika’da da askeri harcamaların GSYH’nin yüzde 2’sine çıkarılması gündemde. Belçika savunma bakanı “Ekstra parayı bulacağız. Belçika zengin bir ülke ve gerekeni yapacağız” derken işçi ve emekçiler silahlanma harcamalarının arttırılmasına ve faturanın kendilerine kesilmesine öfkeliler. Hükümet yürürlüğe soktuğu ekonomi politikaları ile 2029 yılına kadar kamu harcamalarından 23 milyar avro tasarruf etmeyi planlıyor. İşçi ve emekçiler bu politikaların zengin ve yoksul arasındaki uçurumu derinleştireceğini ifade ediyorlar. Eğitim, sağlık gibi temel kamu hizmetlerinden, işçi ücretlerinden kesilerek savaş bütçelerine kaynak akıtılmasına karşı tepkilerini ortaya koyuyorlar. Grevlere devam edeceklerini vurguluyor.
“Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- İspanya’da Metal İşçilerinin Grevi Bitti, Mücadele Devam Ediyor
- Hindistan’da 250 Milyon İşçi ve Emekçi: Boyun Eğmiyoruz!
- ABD’de Trump’a ve Otoriterleşmeye Karşı Öfke Büyüyor
- Kenya’da İşçilerin ve Emekçi Gençliğin Yükselen Mücadelesi
- İspanya’da Metal İşçileri Grevde
- Dünya Meydanlarında Emperyalist Savaşa Hayır Sesleri Yükseliyor
- İtalya’da Savaşa Karşı Genel Grev ve Protesto
- Dünya Meydanlarında Milyonların Sesi
- Filistinli İşçi ve Emekçilerle Uluslararası Dayanışma Büyüyor
- ABD’de Göçmen Karşıtlığına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- İngiltere’de İşçiler Kemer Sıkma ve Savaş Politikalarına Karşı Meydanlarda
- İsveçli Liman İşçileri İsrail Zulmüne ve Sendikal Baskılara Hayır Diyor!
- Madrid Ayakta: “Sağlık Haktır, Satılamaz!”
- Hollanda’da 100 Bin Kişi Filistin Halkı İçin Yürüdü
- Nakba’nın 77. Yılında İngiltere’de Yüzbinler Meydanlara Çıktı
- Peru ve Almanya’da Grev, İspanya’da Protesto
- Arjantin’de İşçiler Üçüncü Kez Genel Grevde!
- Yunanistan’da Kemer Sıkma Politikalarına Karşı Genel Grev
- ABD, İspanya ve İtalya’da Emekçiler Meydanlarda
- İşçilerin Kemer Sıkma Politikalarına ve Anti-Demokratik Uygulamalara Karşı Mücadelesi Sürüyor
Son Eklenenler
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...