Buradasınız
Küresel Haklar Endeksi: Türkiye İşçiler İçin En Kötü 10 Ülke Arasında!
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) yayımladığı “Küresel Haklar Endeksi” raporu tüm dünyada yükselen enflasyon ve artan baskılar sonucu işçi haklarının gerilediğini ortaya koyuyor. Bu durum “işçi hakları çöküyor” olarak ifade ediliyor.
Küresel Haklar Endeksi, 148 ülkede işçi haklarının ve sendikal mücadelenin durumu incelenerek, somut olaylar temel alınarak hazırlanıyor. Kapitalist sistemin yol açtığı ekolojik kriz, göç krizi, gıda krizi gibi çok boyutlu krizlerin etkisi ve şiddeti derinleşiyor. Buna bağlı olarak artan işsizlik, hayat pahalılığı, yoksulluk, açlık, yaşam alanlarının yok olması karşısında tüm dünyada protestolar ve işçi mücadeleleri de büyüyor. Rapordaki veriler sermaye sınıfının hem Türkiye’de hem de dünyada işçi sınıfının isyan potansiyelini gördüğünü ve bunu büyütecek olan örgütlü güçlere saldırdığını gösteriyor.
Türkiye işçiler için en kötü 10 ülke arasında
Rapora göre Türkiye bu yıl da Bangladeş, Belarus, Brezilya, Kolombiya, Mısır, Myanmar, Filipinler, Guatemala ile birlikte işçiler için en kötü 10 ülke arasında yer aldı. Türkiye ile ilgili bölümde 2021 yılı 1 Mayıs’ında pandemi önlemleri bahane edilerek 221 kişinin gözaltına alınmış olmasının yanı sıra işçi eylemlerine yapılan polis saldırılarına vurgu yapıldı. Gebze’de faaliyet gösteren Farplas fabrikasında Birleşik Metal-İş Sendikasına üye olan işçilerin işten atılması üzerine protestoların başlaması ve işçilerin fabrikayı işgali sonrası polisin işçilere uyguladığı şiddet, Türkiye’de sermayenin sendika düşmanlığına örnek olarak gösterildi. Türkiye’de sendika düşmanlığının ve sendikalarda örgütlenen işçilere uygulanan polis şiddetinin ve baskıların sistematik hale geldiği vurgulandı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) yayımlanan rapordan derleyerek hazırladığı dünya genelindeki durumu gösteren maddeler ise şöyle:
- Bu yıl El Salvador, Nijer ve Suudi Arabistan için ülke notları iyileşirken Ermenistan, Afganistan, Avustralya, Burkina Faso, Gine, Jamaika, Lesoto, Hollanda, Tunus ve Uruguay için kötüleşti.
- 13 ülkede sendikacılar öldürüldü. Ülkelerin yüzde 41’inde ifade ve toplanma özgürlüğü ihlal edildi. 69 ülkede işçilere yönelik keyfi tutuklamalar ve gözaltılar yaşandı. Ülkelerin yüzde 66’sı işçilerin adalete erişimini engelledi veya kısıtladı.
- 113 ülke, işçileri sendika kurma veya sendikaya katılma haklarından mahrum bıraktı. Bu sayı 2021’de 106 idi. Afganistan, Burkina Faso, Myanmar, Suriye ve Tunus’taki işçiler, işyeri temsilinden dışlandı.
- Ülkelerin yüzde 77’si işçilerin sendika kurma ve sendikaya üye olma hakkını engelledi.
- Ülkelerin yüzde 74’ünde yetkililer sendikaların tescilini engelledi. Afganistan, Belarus, Mısır, Ürdün, Hong Kong, Myanmar ve Sudan’daki bağımsız sendikal faaliyetlere yönelik devlet baskısı arttı.
- 50 ülke işçileri fiziksel şiddete maruz bıraktı. 2021’de bu sayı 45’ti.
- Ülkelerin yüzde 87’si grev hakkını ihlal etti. Belarus, Mısır, Hindistan, Myanmar, Filipinler ve Sudan’daki grevler, sendika liderlerinin tutuklanması veya şiddetli baskıyla söndürüldü.
- Her beş ülkeden dördü toplu pazarlığı engelledi. Toplu pazarlık hakkı kamuda ve özel sektörde aşındırıldı. Tunus’ta, başbakanın izni olmadan sendikalarla müzakere yapılmasını yasakladı.
Pandemi öncesi yükselen işçi-emekçi isyanları ve eylemleri pandemi bahane edilerek tüm dünyada bir müddet geriletilmiş olsa da bu çok uzun sürmedi. ABD’den İran’a işçiler, pandeminin kapitalizmin 2020 krizini daha da derinleştirmesinin yol açtığı hak gasplarına, toplumsal eşitsizliğin büyümesine karşı alanlara çıkarak tepkilerini göstermeye başladılar. Giderek büyüyen gıda krizinin diğer sorunlarla birleşerek işçi sınıfının geniş kesimlerini açlıkla karşı karşıya getirmesi son dönemlerde “gıda isyanlarının” sayısını arttırdı. Sri Lanka, İran, Lübnan ve Peru’nun ardından emekçiler son olarak Ekvador’da yükselen gıda fiyatlarına, hayat pahalılığına, işsizlik ve yoksulluğa karşı ayağa kalktılar. Kapitalizmin krizleri derinleştikçe, sorunlar yumağı büyüdükçe dünyanın her yerinde sınıf mücadelesi de keskinleşiyor.
- Çorlu Tren Katliamı Davası Sonuçlandı: “Üst Düzey Sorumlular da Yargılanmalı”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...