Buradasınız
Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
Belediyeye bağlı şirketlerde taşeron olarak çalışan işçiler kadro ve iş güvencesi talebiyle eylemlerini sürdürürlerken, SES üyesi sağlık emekçileri hastanelerde verilen sağlıksız yemekleri boykot etti. Alman Kültür Merkezi/Goethe Enstitüsü Ankara çalışanları ise sendika düşmanlığına boyun eğmeyeceklerini, gerekirse greve çıkacaklarını duyurdu. Agrobay Seracılık’ta sendikalı oldukları için işten atılan işçiler patronun yalanlarına direniş alanından cevap verdiler. Mücadelelerini İstanbul ve Ankara’ya taşıyacaklarını duyurdular. Yüzde 25’lik zammı protesto etmek için Gebze’den Ankara’ya yapmak istedikleri protesto yürüyüşleri engellenen, bunun üzerine oturma eylemi ve imza kampanyası başlatan emekliler Gebze Kent Meydanında basın açıklaması yaptılar. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Ankara’da basın açıklamasıyla “taban maaş” taleplerini bir kez daha duyurdu.
TABİB: Ücretlerde iyileştirme iş yaşamında güvence
Taşeron Belediye İşçileri Birliği (TABİB) ücretlerin iyileştirilmesi, iş güvencesi ve norm kadro talebiyle 30 Eylülde İstanbul Kartal Meydanında bir eylem gerçekleştirdi. Belediyelerin iştiraklerine bağlı çalışan işçiler, eylemde taşıdıkları dövizler ve açtıkları pankartlarla taleplerini haykırdılar. Kadro aldatmacasına son verilmesi ve iş güvencesinin kazanılması için mücadeleyi büyütme çağrısı yaptılar.
Eylemde konuşan Cüneyt Tanyeli, taşeron belediye işçileri olarak yaşadıkları haksızlıkları şöyle anlattı: “Bize 5 yıl önce söz verildi. Sizi kadroya alacağız denildi. Bizden habersiz, uzlaşmacı sendikalar eşliğinde yapılan bir çalışma ile belediye şirketlerinde istihdam edildik. Bizler, belediyelerde kadrolu çalışan işçiler gibi kamu işçisi statüsü beklerken, taşeron şirketlerden belediye şirketlerine aktarıldık. 2 yıl yüzde 4+4 gibi komik zamlarla çalıştırıldık. Ücretlerimiz yüzde 50 oranında düştü. Kamu ikramiyesi almıyoruz, işten rahatlıkla çıkarılıyoruz. Zorunlu emeklilik yasası değişmesine rağmen arkadaşlarımız zorla emekli yapılmaya çalışılıyor. Hiçbir iş güvencemiz yok.”
İktidarın bir kez daha kıdem tazminatına göz diktiğini de hatırlatan Tanyeli şöyle konuştu: “5 yıl önce yaptığınız plan hepimizin ücretini asgari ücret düzeyine çekmekmiş. O uğursuz 696 sayılı KHK ile bize kadro vermek değil, zaman içinde ücretlerimizi yarı yarıya düşürmekmiş. Bugünlerde elimizde avucumuzda en önemli kazanımımız olan ve Orta Vadeli Programla fona devredileceğini duyurduğunuz kıdem tazminatı kalmış durumda. Kıdem tazminatımıza dokundurtmayacağız, kimse kazanılmış haklarımız ve emeğimiz üzerinden hesap kitap yapmasın. Kıdem tazminatı kırmızıçizgimizdir.”
“Kıdem Tazminatıma Dokunma” pankartının açıldığı, “İşçilerin Vergi Yükü Kaldırılsın”, “Norm Kadro İş Güvencesidir”, “Seyyanen Bize Nefes Olmaz” dövizlerinin taşındığı eylem taleplerin sıralanmasıyla sona erdi.
Goethe Enstitüsü çalışanlarından grev uyarısı
Tez-Koop-İş Sendikasında örgütlenen Alman Kültür Merkezi/Goethe Enstitüsü Ankara çalışanları, işverenin toplu iş sözleşmesi teklifini yanıtsız bırakması üzerine 27 Eylülde enstitü önünde uyarı eylemi gerçekleştirdi. Eylemde konuşan Tez-Koop-İş Ankara 3 Nolu Şube Başkanı Cemal Yarga, 28 Nisan 2023 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi aldıktan sonra gönderdikleri teklife işverenden yanıt alamadıklarını belirtti. Yarga, arabuluculuk dâhil tüm süreçleri tükettiklerini ve grev sürecine geldiklerini aktardı. “Şimdi grev zamanı gelip çatmıştır!” diyen Yarga, sendika olarak işvereni son kez uyardıklarını vurguladı. Yarga, sadece ulusal değil, uluslararası düzlemde de üyelerin haklarını sonuna kadar savunacaklarına dikkat çekti.
Sendika düşmanlığının alkış ve ıslıklarla protesto edildiği eylem, “Sendika Haktır Engellenemez”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak”, “Yaşasın İşçilerin Birliği, Yaşasın Tez-Koop-İş” sloganlarıyla sona erdi.
SES üyesi sağlık emekçilerinden Türkiye genelinde yemek boykotu eylemleri
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Türkiye genelinde 29 Eylülde eş zamanlı olarak yemek boykotu eylemleri gerçekleştirdi. SES üyesi sağlık emekçilerinin örgütlü olduğu pek çok ilde özel şirketler tarafından verilen yemekler protesto edildi. Sağlık emekçileri hastane binaları önünde bir araya gelerek taleplerini haykırdı.
İzmir 2 Nolu Şubede “Hastanelerde Yemekler Şirket Eliyle Değil, Sağlıklı, Kaliteli ve Doyurucu Olarak Kamu Eliyle Verilsin” pankartı açılırken, sendikanın Mardin ve Diyarbakır Şubelerinde ise “İşyerinde Yetersiz ve Dengesiz Beslenme Bir Halk Sağlığı Sorunudur”, “Sağlıklı, Hijyenik ve Doyurucu Yemek Haktır! Türkiye Genelinde Eylemdeyiz! Boykot Var!” pankartları açıldı.
Sendika adına işyerlerinde okunan ortak açıklamada sağlık emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarındaki kötüleşmeye dikkat çekildi. Açıklamada şu hususlara değinildi: “İyi beslenemeyen çalışanların sağlığı bozulmakta, iş kazası riski artmakta, üretim, verimlilik ve performansları önemli ölçüde azalmaktadır. Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin işyerlerinde yeterli ve dengeli beslenmesi en temel çalışma haklarından olmasına rağmen bu hakları yıllarca gasp edilmiş ve pandemi döneminde yeterli ve dengeli beslenme olanakları tamamen ortadan kalkmıştır.”
Sorunun asıl nedeninin yemekhane hizmetlerinin kamusal olmaktan çıkarılması olduğunun belirtildiği açıklamada sektörde belirli yemek firmalarının tekelleştiğine dikkat çekildi. Bu firmaların yetersiz ve niteliksiz yemek hizmetinin ağır koşullarda çalışan sağlık emekçilerinin ihtiyacını karşılamaktan uzak olduğu, yemek hizmetinin eskiden olduğu gibi kamu tarafından sunulması gerektiği ifade edildi. Sağlık çalışanlarının yeterli ve dengeli beslenmelerini sağlayacak beslenme programlarının uygulanması, bu konuda çalışanlar, çalışan temsilcileri ve işyeri sendika temsilcilerinin görüş ve önerilerinin alınması talep edildi. “İşyerlerinde çalışanların sağlığını ve beslenme durumunu bozan her türlü olumsuz çalışma koşulları düzeltilmeli, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili gerekli her türlü önlem alınmalıdır” denildi.
Agrobay Seracılık işçileri: “Asla vazgeçmeyeceğiz!”
Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve ücret alacakları ödenmeden işten atılan Agrobay Seracılık işçileri direnişlerinin 41. gününde bir kez daha direniş alanında toplanarak Agrobay patronunun basına anlattığı yalanlar karşısında gerçekleri anlattılar.
Agrobay işçisi Şirin Yıldırım, Agrobay patronunun, kendisinin jandarmaya kafa attığı yalanını söylediğini gerçekte ise saldırı esnasında ayağının kırıldığını, videolarda bunların görüldüğünü söyledi. Yıldırım, patronun günde iki defa ayran dağıttığını söylediğini ama kendilerinin böyle bir şey görmediğini, tuvaletlerin kendilerinin onca yalvarmalarına rağmen Alman firmanın talepleri sonrası bu sene yapıldığını anlattı. İşçilerin baş tacı olduğunu söyleyen patronun serada kendilerine “kolay gelsin” bile demediğini belirtti.
Agrobay patronunun kendilerini “vatan haini” ilan ettiğini söyleyen Ayten Yavuz ise, kadın işçilerin serada ağır şartlarda çalıştıklarını, kum taşıdıklarını, pranga, demir kaldırdıklarını, erkeklerin yapacakları işleri yaptıklarını anlattı. Buna rağmen düşük performans bahanesiyle raporu bile olmayan onca yıllık işçilerin işten atıldığını söyledi. Yavuz, medyaya verdiği demeçlerde işçilerin emektarları olduğunu söyleyen patrona seslenerek “öyleyse kapının önüne çıktığımızda, muhatap aradığımızda gelip derdimizi sorsaydınız” dedi.
Agrobay işçileri 2-3 Ekimde İstanbul ve Ankara’da yapacakları eylemlerle seslerini duyurmaya devam edecekler.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Ankara’da basın açıklaması yaptı
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasına üye öğretmenler, TBMM’nin açıldığı 1 Ekim günü Meclis önünde basın açıklaması yaparak “Taban Maaş” taleplerini dillendirmek için Türkiye’nin pek çok ilinden Ankara’ya geldiler. Tüm Bel-Sen Genel Merkezinde Özel Okul Öğretmenleri adına açıklamayı Sendika Genel Başkanı Eren Edebali yaptı. Özel okullarda çalışan yüzbinlerce eğitim emekçisinin taban maaş talebini bir eylemle meclise ve vekillere duyurmak için Ankara’ya geldiklerini söyleyen Edebali, “Binlerce öğretmenin talebi için sendika olarak bu mücadeleyi ve kavgayı sürdüreceğiz. Bakanlığa, hükümete sesleniyoruz, mesleğin onuru ve itibarı için taban maaş gerekli. ‘Öğretmenler asgari ücretle çalıştırılamaz’ diyen bir madde tekrar meclisten geçecek” dedi.
Emekliler Gebze’de basın açıklaması yaptı
22 Temmuzda 7500 lira emekli aylığını protesto etmek için Gebze’den Ankara’ya yürümek isteyen fakat eylemleri Kaymakamlık tarafından yasaklanan emekliler Gebze Kent Meydanında önce oturma eylemi yapmışlar sonrasında da imza kampanyası başlatmışlardı. Emekliler 72 gün süren imza kampanyasını 1 Ekimde sonlandırdılar ve yaptıkları basın açıklamasıyla topladıkları imzaları meclise teslim edeceklerini duyurdular.
Basın açıklamasında konuşan Gebze EYT Derneği Başkanı Nuh Erdoğan, iktidarın emeklilerin sorunlarına karşı duyarsızlığını dile getirdi: “Bu 72 gün boyunca bekledik ki bizleri yönetenler, yetkililer, hükümet ortakları AKP, MHP, Yeniden Refah, Büyük Birlik Partisi, sesimizi duysun, görsün. Vatandaşın, emeklinin sorunu, derdi var mı? İmza standımıza gelip de burada niye imza topluyorsunuz, 7 bin 500 lira sefalet maaşıyla nasıl geçiniyorsunuz diye soran dahi olmadı. İmza standımıza gelmediler bile, hatta kendimizi hatırlatmak için AKP standına giderek sorunlarımızı dile getirdik, ilçe başkanlığından randevu talep bile ettik. Daha ne yapalım? Anladık ki emeklinin hiçbir değeri yok, vatandaş yerine bile koyulmuyoruz.”
Emeklilerin çarşı pazara gidemez olduğunu, zamların durdurulmasını talep ettiklerini, enflasyon durmazsa emeklinin daha da perişan olacağını belirten Erdoğan, siyasi iktidarın emeklilerin bütçeye yük olduğu iddialarına karşı da şunları söyledi: “Bizler emekli olana kadar hayatımızın en az 25 yılını sosyal güvenlik sistemine prim ödeyerek geçirdik. Henüz maaşımızı cebimize koymadan, çoluğumuzun çocuğumuzun ihtiyaçlarını karşılayamadan, bu devletin belirlediği oranda, bu devletin belirlediği Sosyal Güvenlik Kurumu’na prim ödedik. Onların belirlediği şartlarda emekli olduk. Şimdi hükümetin bir yetkilisi çıkıyor, emeklilerin bütçeye yük olduğundan bahsediyor. Biz emekli olana kadar bütün primlerimizi sizin belirlediğiniz oranda ödedik. Bütçeye yük olan birileri varsa birkaç kurumdan ballı huzur hakkı alanlar, ömür boyu milletvekili olarak maaş alanlar, kamunun bütün imkânlarını ömür boyu kullananlardır.”
Erdoğan emeklilerin taleplerini şu şekilde sıraladı:
- Hayatımızı etkileyen zamların durdurulması.
- Dul yetim aylığı alanlar dâhil bütün emeklilerin en düşük emekli kök maaşının dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) + 3,000 lira refah payına sabitlenmesi.
- Emekli maaşlarının 3 ayda bir arttırılması, yılda iki kere verilen bayram ikramiyesinin 15 bin liraya yükseltilmesi.
- İntibak yasasının acilen çıkarılması, emekliler arasında yaşanan maaş eşitsizliğinin giderilmesi. Adaletli maaş uygulamasına gidilmesi.
- Sağlıkta katkı payının kaldırılması.
- Belediye Emekçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
- DİSK TÜİK Önünde Basın Açıklaması Yaptı
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- BİRTEK-SEN’e Verilen Para Cezası Çalışma Bakanlığı Önünde Protesto Edildi
- Agrobay İşçileri Ankara’da Basın Açıklaması Yaptı
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- İktidarın ve Sermayenin Saldırılarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Borusan Lojistik’te Sendika Düşmanlığına Karşı Eylem
- Belediye İşçileri, Öğretmenler, Emekliler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- İzmir, Manisa, İstanbul, Denizli: İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı Derhal Serbest Bırakılsın!
- Emekçi Kadınlar 8 Mart Coşkusuyla Alanlardaydı
- Güvenlik-Sen Vakıfbank’ta Mobbing ve Sürgünleri Protesto Etti
- Patronların Sendika Düşmanlığına ve Ücret Gaspına Karşı İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Patronların Saldırılarına Karşı İşçi Direnişleri Sürüyor
- Tekgıda-İş’ten Perfetti Van Melle’de Basın Açıklaması
Son Eklenenler
- “İşçi sınıfının Süleyman’ı”, işçilerin hocası Süleyman Üstün, 19 Mayıs 2007’de 80 yaşında hayatını kaybetti. Aslen öğretmen olan Süleyman Hoca, 1970’lerde DİSK’e bağlı sendikalarda işçilere eğitim vermeye başladı. Lastik-İş Sendikasının...
- “Diplomanıza ekleyeceğiniz her belge birdenbire size tüm kapıları açacaktır.” Üniversitede kariyer gelişimi dersinde hocamızın bizlere söylediği sözler bunlar. Bu dersin amacı kariyer planı yapıp ileriye dönük hedefler belirleyerek, “Daha rahat...
- Gün ağarıyor işçi semtlerinde/ Bir hareketlilik başlıyor / Ve sesler yükseliyor sokak aralarında/ Gelen bu sesler, bu sesler/ Bir haykırış bir isyan bir direnişin sesi/ Fabrikalardan taşıyor işçiler
- Tarihin en büyük filozoflarından biri olan Aristo, bundan yaklaşık 2300 yıl önce yazdığı bir eserine şu cümleyle başlar: “Bütün insanlar doğal olarak bilmek ister.” İnsanı insan yapan, onu doğadaki diğer canlılardan ayıran başlıca unsurlardan biri...
- Kapitalist sistem toplumun çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfına, bu sınıfın bir parçası olan gençlere söz hakkı tanımıyor. Pek çok sorun yaşıyoruz ama itiraz hakkımız yok sayılıyor. Ağır çalışma koşullarına itiraz ediyorsun, patron “beğenmiyorsan...
- İktidarın 2024 yılı için “büyük zam” müjdeleriyle açıkladığı asgari ücret ve emekli maaşı zamları, yılın daha ilk üç ayında enflasyon yüzünden güneş gören kar gibi eridi. Milyonlarca emekliye reva görülen 10 bin liranın sefalet maaşı olduğu, asgari...
- Motokurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 11 Mayısta sipariş bırakmaya gittiği adresten ayrılırken defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Ata Emre’nin ölümünden sonra ülkenin pek çok kentinde protesto...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmen olarak 1 Mayıs coşkusunu bu sene yine UİD-DER ile birlikte yaşadık. Rejimin baskılarının arttığı, işçi ve emekçilerin nefes alamadığı bir dönemde bizler alanlarda taleplerimizi haykırdık, dost...
- Merhabalar. 1 Mayıs öncesinde UİD-DER’in temsilciliklerinde düzenlenen “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” etkinliklerini izleyebilme fırsatı buldum. UİD-DER’li işçi abi ve ablalarımız etkinliklerde şarkılarla,...
- İzmir’de Bayraklı ve Çiğli belediyelerinde emekçiler haksız işten atmalara ve maaş kesintilerine karşı mücadele ediyor. Bayraklı Belediyesi’nde çalışan Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçileri ve belediye işçileri, ücretlerindeki haksız kesintileri 14...
- “Çöl kalsın gurbeti, çöl kalsın Zonguldak’ı...” Eşini maden kazasında kaybetmiş bir emekçi kadın, duyduğu acıyı bu sözlerle haykırır. Aslen bir öğretmen olan Hasan Kalyoncu, tayin olduğu Karadeniz şehirlerinde bunun gibi nice feryada tanık olur ve...
- Geçtiğimiz Ramazan Bayramında emekçilerin çoğunluğu çocuklarına bayramlık bile alamadan bir bayram geçirmek zorunda kaldılar. İmkânını bulup memleketine giden emekçiler yol ücretleri, yakıt parası derken ellerindeki üç kuruşu da tükettiler. İmkânı...
- Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma maden katliamının üzerinden on yıl geçti. Acımız da öfkemiz de taptaze. Ne yazık ki bu on yılda binlerce işçi kardeşimizi daha iş cinayetlerinde yitirdik. Kapitalist kâr düzeni her gün...