Buradasınız
“Ağam Bizimle Eğlenir…”
Kartal’dan bir emekli
Yılın ilk kabine toplantısında, bir sorunumuz daha mucizevi bir şekilde çözüldü. Erdoğan, kabine toplantısında aldıkları kararla 2024 yılını “emekliler yılı” olarak ilan ettiklerini duyurdu. Cumhuriyetin 100. yılında 10 milyonu aşkın emekliye 10 bin lira emekli maaşı müjdesini verdi. Dahası önümüzdeki temmuz ayında memur, SGK ve BAĞKUR ayrımı yapmadan tüm emeklilerin yıllık maaş artış oranlarının eşitleneceğini bildirdi. “En düşük seviyede mi eşitleneceğiz” diye endişelenenler olsa da “eşitlik” neticede güzel bir sözcük olarak zihnimizde duruyor.
Erdoğan, “Düşün, uzay çağında bir ayağımız/ Ham çarık, kıl çorapta olsa da biri” diye yazan Ahmet Arif’e nazire yapar gibi emeklileri müjdeye boğduğu kabine toplantısında bir de “yarın ilk Türk astronotumuzu uzaya uğurlayacağız” dedi. Bir ayağımız enflasyon, pahalılık, geçim bataklığında olsa da diğer ayağımız nihayet uzayda. Emekliler olarak artık evden çıkmak bile lüks haline gelmişken uzaya gitmek de kulağımızda hoş bir seda bıraktı.
Erdoğan diyor ki “emeklilere özel hizmetler sunacak, yeni hizmetler devreye alacağız.” Bu da son derece merak uyandırıcı, şevklendirici, esrarengiz bir müjde, değil mi? “Emeklilerin hayat kalitesini arttıracak, sosyal haklarını genişletecek, onlara özel hizmetler sunacağız” dedi mi, dedi. Bu esrarengiz sözü duyan emeklilerin bazısı ölmeden önce borçlarını kapatabileceklerini, kefen parası ayırabileceklerini düşünüp mutlu oldular. Ama olsun, emeklilerin bazıları bu sözlerle nicedir unuttukları hayal güçlerini çalıştırıp tatlı hayallere dalıp gittiler. Bir uzay turu, dünya turu olmasa da memleketi turlamayı hayal etmeye yeniden başladılar.
Bazı emekliler, müjdelerden hiç memnun olmamış ki hemen meşhur film repliğini hatırladılar: “Ağam bizimle eğlenir…” Bu emekliler diyorlar ki, “aldığımız müjdelere rağmen hâlâ geçinemiyoruz. Emekli maaşı bir ev kirasını karşılayamıyor. Suçumuz yıllar yılı çalışıp emekli olmak mı? Emekli emekli olalı böyle zulüm görmedi. Emekliler yarın yine hayatta kalma savaşı verecek. Emekliler yine yakınlarının yardımlarıyla geçinmeye çalışacak. Yıllar yılı çalışmamızın karşılığında bizi sefalet ve açlığa mahkûm ettiniz.”
Ekonomik yıkımın bedeli emeklilere, işçilere, emekçilere ödetiliyor. O halde çalışanıyla, emeklisiyle, işsiziyle sermayenin ve iktidarın saldırılarına birlikte karşı duralım.
Çocuklarımızın Canı Hiçe Sayılıyor
- Soma Katliamından 10 Yıl Sonra Kamu Görevlileri İlk Kez Hâkim Karşısında
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
- Çorlu Tren Katliamı Davası Sonuçlandı: “Üst Düzey Sorumlular da Yargılanmalı”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
Son Eklenenler
- Türkiye’nin dört bir yanında sendikalaşmak isteyen işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Bursa’da Öz İplik-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan ve direnişlerine devam eden Durak...
- Türkiye tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma Katliamı davasında daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisi ilk kez hâkim karşısına çıktı. Katliamın 10. yılında görülmeye başlanan kamu davasının ilk duruşması 8 Mayısta Soma 2. Asliye Ceza...
- Merhaba işçi ablalarım, abilerim. Ben İzmir’de yaşayan bir lise öğrenciyim. Ben de UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılmak için İstanbul’da yaşayan teyzeme geldim. İlk defa 1 Mayıs’a katıldığım için sizlerle duygularımı paylaşmak istiyorum.
- Bu sene de 1 Mayıs’ı ağır şartlarda karşıladık. Bir tarafta ekonomik yıkım diğer tarafta savaş, göç sorunu ve işsizlik. Biz işçilerin birikmiş nice sorunu bulunuyor, toplum nefessiz bırakılıyor. İşte bu şartlar altında UİD-DER işçilere umut oldu,...
- Türkiye’de işçiler, reel ücretlerin düşmesi, çalışılmış günlerin ücretinin dahi patronlar tarafından gasp edilmesi gibi sorunlarla boğuşuyorlar. Diğer taraftan sağlık emekçileri ticarethaneye dönüştürülen sağlık sisteminin dayattığı ağır iş yüküyle...
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...