Buradasınız
İşçilerden İşçi Dayanışması’na/3
İşçi Dayanışması’nın Bizim İçin Anlamı
Gebze’den bir metal işçisi: Yıllar önce fabrika önlerine gidip işçi kardeşlerimize vardiya çıkışlarında İşçi Dayanışması’nı ulaştırıyorduk. Bu fabrikalar arasında sendikalı olan da vardı olmayan da. Amacımız sendikalı ya da sendikasız olsun fabrikalardaki işçi kardeşlerimize bültenimizde yer alan fikirleri, işçi mücadelelerinden süzülen deneyimleri ve kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla işçi sınıfını ilgilendiren birçok konuyu işleyen yazıları ulaştırmaktı. Her ay düzenli bir şekilde bu fabrikalara gidince İşçi Dayanışması’nın sadece içinde yer alan yazılardan ibaret olmadığını anlamaya başladık. Her fabrika önüne gittiğimizde o fabrikadan bir işçiyle tanışıyor ve İşçi Dayanışması’nı anlatırken birçok konuyu konuşuyorduk. Sendikalı işyerlerinde sendikalarımızın daha da güçlenmesi ve işçi sınıfının hakları temelinde mücadele eden örgütlere dönüşmesi gerektiği üzerine konuşurken, sendikasız olan fabrikalarda ise sendikalı olmanın ne kadar önemli olduğu üzerine konuşuyorduk. Elbette kimi işçi bu sohbetlere ya yabancıydı ya da bir şeylerin değişeceğine inancı yoktu. Onların inancı belki kalmamıştı ama bizim inancımız tamdı.
Yıllarca düzenli bir şekilde Kartal tarafında bir matbaa fabrikasına İşçi Dayanışması’nı götürdük ve neredeyse her çalışanla sohbet ettik. Bu fabrikada bu vesileyle tanıştığımız ve derneğimizin etkinliklerine davet ettiğimiz arkadaşlarımız da vardı. Fakat fabrikadaki işçilerin genel ruh hali güvensizlikti ve çoğu işçi “ben birlik olurum ama buradakilere güven olmaz” diyordu. Bir süre sonra böyle söyleyen işçilere, “bak herkes senin gibi düşünüyor” demeye başlamıştık. Gel zaman git zaman bir gün telefonum bu fabrikadan birinin aramasıyla çaldı. Telefondaki arkadaş hemen fabrikanın önüne gelmemizi istiyordu. Birlikte İşçi Dayanışması dağıttığımız diğer arkadaşlarımızı da aramışlar. Biz de hemen toparlanıp fabrikanın önüne gittik. İşçilerin ücretleri gecikince bir araya gelemeyen, birbirine güvenmeyen işçiler birlik olmuştu ve “patron gelene kadar çalışmayız” demişlerdi. Patron gelince dertlerini anlatacaklarını düşünen işçiler, patron gelip silahı çekip “çalışan çalışsın, çalışmayan çıksın” deyince, ceketlerini alıp hep beraber kapının önüne çıkmışlar. Daha içeride iş bırakır bırakmaz da hemen bizi arayıp yanlarına çağırmışlar.
Fabrikanın önünde toplanmış hem korku içinde hem de öfkeli işçiler bizi görünce hemen etrafımızı sarıp yaşadıklarını anlattılar ve ne yapmaları gerektiğini sordular. Biz de yapmaları gerekenleri anlattık. Onlar ise yapabildiklerini yaptılar ve istedikleri sonuca ulaştılar. Elbette bu yaşanılanların haberi İşçi Dayanışması sayfalarında yer aldı.
Bu yaşadığımız olay İşçi Dayanışması’nın sadece yazılardan ve resimlerden ibaret bir gazete olmadığını bir kez daha bize göstermiş oldu. O yeri geldiğinde bir işçiyle dost olmanın aracı olur, yeri geldiğinde sohbet edebileceğin bir konu açman için yardımcı olur, yeri geldiğinde patrona karşı haklarını anlatır, yeri geldiğinde yeni hakları nasıl alacağını gösterir. Sayfalarında biz işçilerin yazdığı yazılar çıkar, kaybettiğimiz bir kavgadan çıkarttığımız dersi ya da mücadele edip kazandığımız bir hakkı yazıp yollarız, başka işçi kardeşlerimiz de öğrensin ders çıkarsın diye. İşçi Dayanışması’nın 200 sayıdır bizlere öğrettikleriyle sermaye sınıfına karşı çok yol kat ettik. Kapitalist sistemin tabutuna bir çivi daha çakmakta bizlere yardımcı olduğu için İşçi Dayanışması’na sonsuz teşekkürler.
Gebze’den bir grup metal işçisi: Bizler çeşitli fabrikalarda otomotiv, demir-çelik, makine imalatı, elektrik, ev aletleri gibi alanlarda çalışan metal işçileriyiz. Her birimiz için büyük anlam taşıyan İşçi Dayanışması bülteninin 200. sayısını karşılamak bizleri son derece mutlu ediyor. Her ay kesintisiz bir biçimde, düzenli, planlı bir şekilde yayın faaliyetini sürdüren ve fabrikalarda çalışan metal işçileriyle buluşmasını sağlayan mücadeleci sınıf kardeşlerimize emeklerinden dolayı çok teşekkür ederiz. Bizler İşçi Dayanışması’nı yaşanan gelişmeleri, olayları ve içinden geçtiğimiz süreçleri eğip bükmeden aktaran ve işçi sınıfının çıkarları çerçevesinde bir temayla bizlere ulaştıran bir yayın olarak görüyoruz. İşçi Dayanışması yalnızca neler olduğunu aktarmıyor, en önemli olarak gördüğümüz şey ulaştığı işçilerde değişim ve dönüşüme de hizmet ediyor olması. Her insan kendi başına bir meseleyi anlamlandırmakta ve doğru sonuçlar çıkarıp harekete geçmekte yeterli olamıyor. Bizim için işte bu çok derin boşluğun dolmasında bültenimiz önemli bir işi yerine getiriyor. Okudukça, yan yana gelerek birlikte tartıştıkça kendimizi eğitiyor ve olaylara hangi pencereden bakmamız gerektiğinin bilincine varıyoruz. Yani İşçi Dayanışması sadece bir bilgiyi aktarmıyor, aynı zamanda nasıl tutum alınması gerektiği konusunda da yol ve yöntem gösteriyor.
Ülkelerin tarihinde, toplumların gelişiminde bazı olaylar vardır ki büyük ve köklü değişimlerin yolunu açar. İnsanların da hayatlarında böyle dönüm noktaları vardır. Her birimiz farklı fabrikalarda çalışan, ter akıtarak hayatımızı sürdüren, ailemizin, çocuklarımızın gelişiminde emek harcayan biz metal işçileri için İşçi Dayanışması, yaşamımızdaki değişimin başlamasında kilit bir yerde duruyor. Pek çoğumuz bir fabrikada gecenin karanlığından sabahın körüne kadar düşük ücretlerde çalışıp bu kahredici çalışma ve yaşam koşullarına öfkeleniyor ama bir çıkış yolu bulamıyorduk. Kimimiz sorunları sadece kendimiz yaşıyoruz sanıyorduk. Kimimiz yaşadığımız koşullara lanet okuyup ne yapabilirim ki diyor, umutsuzluğa düşüyorduk. Ya da biz ne yapabiliriz ki diye kendi kendimize konuşuyorduk. İşte İşçi Dayanışması bülteniyle her birimizin tanışması da farklı duygu dünyasının içindeyken oldu. Bu tanışma bizlerde duygu dünyamızın değişmesine sebep oldu. Umutsuz ruh halinden çıkıp “tüm hayatı yeniden ve yeniden üretip şekillendiren biz işçileriz, biz birleşir ve kenetlenirsek her şeyi değiştirebiliriz” diye düşünmeye başladık. Bu bakımdan İşçi Dayanışması’nın bizde çok özel bir yeri var ve 200 sayının her biri bizim için ayrı bir anlam ve önem ifade ediyor.
İşçi Dayanışması’nda her sayısında farklı konulara dair ama yalnızca işçi sınıfının çıkarlarını başa alan içeriklerde yazılar yayınlanıyor. Her yazı kendi içinde bizim için yeni ufuklar açıyor. Bununla da kalmıyor, aynı zamanda biz işçilerden gelen yazılar, işyeri mektupları ve haberlerle bir tür işçi platformuna dönüşüyor. Öyle dönemlerin içinden geçiyoruz ki yalnız başına kalan için baş döndüren, içinden çıkılmaz gelişmelere şahit oluyoruz. Siyasal, ekonomik, toplumsal gelişmeleri ve olayları bazen anlamlandırmakta güçlük yaşıyoruz. İşte böylesi önemli dönemeçlerde İşçi Dayanışması’nın yaptığı açılımlar doğru bir rotada ilerlememize yarıyor. Sermayenin ve siyasi iktidarın işçi sınıfına karşı yürüttüğü saldırı dalgasına birlikte karşı duralım çağrısının ne kadar hayati olduğunu deneyimleyerek görüyoruz. İşçi Dayanışması’nın çizgisi, içeriği, tarzı biz metal işçileri için haklı bir gurur kaynağıdır.
Sendikal mücadelede ilkeli tutumun nasıl olması gerektiğini, işyerlerinde verilen mücadelenin örgütlü bir güce nasıl dönüştürüleceğini İşçi Dayanışması’ndaki yazılarla daha iyi anlıyoruz. Metal işçileri olarak tarihsel mücadele deneyimlerini öğrenmek ayaklarımızı toprağa sağlam basmamıza vesile oluyor. İşçi sınıfının mücadelesini ilerletmek bakımından geçmişle gelecek arasındaki köprünün yeniden inşa edilmesinde İşçi Dayanışması’nın önemli bir yeri var. Kazanılmış hakların korunup yeni haklar kazanılmasının, çalışma koşullarının düzeltilmesinin ve iş saatlerinin düşürülmesinin, siyasi iktidarın işçi sınıfına hayatı zindan eden politikalarına karşı birlikte mücadelenin örülmesinin ne kadar kıymetli bir şey olduğunu döne döne İşçi Dayanışması’nda okuyup harekete geçiyoruz. Biz sendikalı sendikasız metal işçileri olarak, fabrikalardan sendikalara işçi sınıfının mücadelesinin ilerletilmesinde, sendikaların birer gerçek işçi örgütü haline getirilmesinde İşçi Dayanışması’ndan aldığımız mücadele perspektifi sayesinde yol alacağımıza inanıyoruz. Toplumsal dönüşümün kapılarını açacak mücadelenin öncüsü olan metal işçileri olarak, İşçi Dayanışması sayesinde edindiğimiz bilinç düzeyinin bizlerin değişip dönüşmesinde büyük rolü olacağına inanıyoruz. Bu duygularla İşçi Dayanışması’nın 200. sayısına ulaşmasını tebrik ediyor, sermaye sınıfına karşı verilen mücadelede yol gösterici konumu açısından da teşekkür ediyoruz.
Betek Boya’da İşten Atma Saldırısı
Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- İşçi Dayanışması Kaynağından Çağlayarak Büyüyor
- İşçi Sınıfının Mücadele Sözü: İşçi Dayanışması
- İşçilerden İşçi Dayanışması’na/6
- İşçilerden İşçi Dayanışması’na/5
- İşçilerden İşçi Dayanışması’na/4
- Mücadeleyi Miras Bırakan Babalara Selam Olsun…
- İşçilerden İşçi Dayanışması’na/3
- İşçilerden İşçi Dayanışması’na/2
- İşçilerden İşçi Dayanışması’na/1
- Polonez Direnişçilerinden İşçi Dayanışması’na Tebrikler
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Çantamızda Muhakkak Bir “İşçi Dayanışması” Vardır
Son Eklenenler
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 19 Ocakta Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaparak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenlerin ve terapistlerin sorunlarına değindi.