Buradasınız
İşçilerden İşçi Dayanışması’na/5

Küçük Dünyalarımız Büyüyüp Gelişiyor
Gebze’den bir grup genç: İşçi Dayanışması’nın bizler için ifade ettiklerini sizlere nasıl anlatacağımızı düşündük. Küçük dünyalarımızın nasıl büyüyüp genişlediğini anlatmamız iyi bir başlangıç noktası olacak. Bizlere gösterilmeyen gerçek sorunlarımızı gözler önüne seren bir yayın İşçi Dayanışması. Kendi gündemlerimizi bizlere, bizlerin penceresinden anlatıyor. Bize yapay sorunlar yerine gerçek sorunlarımızı gösteriyor. Bunu bazen bir kitabın içindeki hikâyeyle bazen de bir film karesiyle yapıyor. Böylelikle yazılarımızda ele alınan sorunlarımızı ah çekerek değil de meraklı bir şekilde okuyup çözüm yolu arıyoruz. Çözüm yolu ararken de kendimizi yalnız hissetmiyoruz. Çünkü bültenimiz, sorunu tespit ettikten sonra, neyi, nasıl yapmamız gerektiği konusunda bize yol gösteriyor. Dünya ve Türkiye işçi hareketinden sayfalarını okurken, tek başımıza olmadığımızı, bizim gibi milyonlarca insanın yaşadığı sorunlar karşısında çözüm aradığını görüyoruz.
Milyonlarca insan yaşadığı sorunları düzeltemeyeceğini sanıyor. Çünkü kendini küçük görüyor ve bir kurtarıcının gelip bizi kurtaracağını düşünüyor. Tam da bu noktada, hepimizi fazlasıyla etkileyen bir yazıyı hatırlatmak istiyoruz. “Beklemek Fayda Etmez, Godot Gelmeyecek!” İnsan böyle yazıları okuyup tartıştığında, bizi kurtaracak olanın yine biz olduğunu anlıyor. Beklemek yerine harekete geçmeyi, mücadele saflarına katılmayı, içindeki ataleti söküp atmayı istiyor. Bir enerjiyle, bir güçle doluyor yüreğimiz. Sağlıklı beslenmenin fiziksel yapı üzerindeki etkisi gibi, sağlıklı fikirlerle beslenmek de beynimizi, ruhumuzu harekete geçirmemizi sağlıyor.
İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden anlatacağımızı konuşuyoruz. Böylelikle her birimiz bir yazıyı çalışmış oluyoruz. Diğer yazıları da birbirimizden öğreniyoruz. Sohbetlerimizde bir sayfalık bir yazının aslında bir sayfadan ibaret olmadığı ortaya çıkıyor. Anı yaşamaya odaklı hale getirilen yaşıtlarımızın aksine, biz önce geçmişe gidiyor, sonra da bugüne dönüyoruz. Geleceğe dair söylenen her sözle umutla doluyoruz. Dünyamız, düşüncelerimiz, hayallerimiz, bakış açımız da gelişiyor, büyüyor. Bizleri bilinçle ilerletecek nice sayılarımız olmasını diliyoruz.
Birleşen Ellerin Yükselen Sesi: İşçi Dayanışması
Gebze’den genç bir işçi: Merhaba. Biz genç işçileri sınıfımızın geçmiş mücadele deneyimleriyle tanıştıran, bugünümüzü kavramımıza ışık olan ve sömürüsüz bir dünya mücadelemizde gittiğimiz yolda bize güç ve cesaret veren İşçi Dayanışması’nın 200. sayısı hepimize kutlu olsun! 200 sayıdır İşçi Dayanışması, dünyanın dört bir yanında mücadele eden işçi sınıfımızın her kesimiyle aramızda köprüler kurmaya devam ediyor! Her sayısını heyecanla bekleyen bir genç olarak bizzat işçiler tarafından yazılan ve işçi sınıfının kolektif emeği ile var olan bültenimiz sayesinde sizlerle yürek yüreğe olabildiğim için çok mutluyum! Çünkü İşçi Dayanışması bizim için bir yayın olmaktan çok daha fazlası… İşçi sınıfının umudunun, tarihsel hafızasının, direnişlerinin, dayanışmasının sesi, simgesi ve rehberi!
Gerçek keşfin, yeni manzaralar arayarak değil, gözlerimizi yeni bir şekilde açmakla olacağını söylerler. Bizler de İşçi Dayanışması’nda okuduğumuz fikirlerle yaşadığımız hayatı gerçek manada keşfetmeye ve yorumlamaya başladık. Çünkü İşçi Dayanışması’nda takip ettiğimiz haberler, yazılar ve fikirler; doğru ile yanlışın, iyilik ile kötülüğün birbirine karıştığı bir dönemde gözlerimizdeki sisi dağıtıyor ve biz gençlere yeni bir bakış açısı kazandırıyor. Bültende okuduğumuz her yazıda, tanık olduğumuz olaylara işçi sınıfımızın penceresinden nasıl yaklaşmamız gerektiğini öğreniyor ve sınıfsal bakış açısının önemini daha derinden kavrıyoruz.
Sınıfsal bakış açısına sahip olan her emekçinin bildiği gibi sermaye sınıfı, kendi güdümündeki medya araçlarıyla zihnimizi bulandırmak, bizi gerçekliğimizden uzaklaştırmak için durmaksızın çalışıyor. Örgütsüz işçileri sahte gündemler etrafında oyalarken, üzerine düşünülmesi ve sorgulanması gereken konulardan uzaklaştırarak sahte bir dünyaya hapsetmek istiyor. Egemenler, zulüm düzenlerini devam ettirebilmek için örgütsüz işçilerin yüreklerine korkuyu, zihinlerine “böyle gelmiş böyle gider” yalanını sokuyorlar. Ancak İşçi Dayanışması, egemen sınıfın karartmaya çalıştığı yüreklere cesareti, çarpıtılmış zihinlere işçi sınıfının bilimi olan Marksizm’in tohumlarını ekiyor. Egemen sınıfın bireyci ideolojisine ve toplumu bölen ikiyüzlü politikalarına karşı, 200 sayıdır dayanışmayı ve umudu yeşertiyor!
Bir genç işçi olarak mücadele örgütümüzün bize sunduğu, 200 aydır yayımlanan bültenimizden dolayı kendimi çok şanslı hissediyorum. Çünkü İşçi Dayanışması, emekçilerin içine itilmeye çalışıldığı yalnızlık girdabına inat, bizleri kimi zaman fabrikasındaki kötü çalışma koşullarına isyan eden işçilerle, kimi zaman “ekmek istiyoruz ama verin gülleri de” diyen emekçi kadınlarla, kimi zaman dünyanın diğer ucunda haksız emperyalist savaşlara karşı çıkıp okullarını terk etmeyen öğrencilerle ortak bir dayanışma ağına davet ediyor. Hepimize tanıdık gelen haksızlıkların ve eşitsizliklerin üstesinden nasıl geleceğimiz konusunda meşale olup yolumuzu aydınlatıyor.
O nedenle alın teriyle ve onuruyla çalışan bütün emekçi insanlarımızın ama özellikle de genç arkadaşlarımın İşçi Dayanışması’nı okumasını istiyorum. Çünkü yarının dünyasının sahibi biz gençleriz... Ancak bizler bu geleceğin seyircisi değil kurucusu olmak istiyoruz ve bunun için mücadele etmeliyiz. Bizi okul koridorlarında ya da işsizlik kuyruklarında değersiz ve yetersiz hissettirerek yaşama hevesimizi söndüren, hayatımızın en enerjik döneminde uzun çalışma saatleri boyunca yıpratıp düşük ücretlerle sömüren, iş güvenliği önlemleri maliyet olarak görüldüğü için yüzlerce arkadaşımızı hayata doyamadan aramızdan koparan, doğamızı talan edip canlıların yaşam alanlarını yok eden, bir avuç zenginin sefa sürebilmesi için milyonları açlık ve yoksulluğa sürükleyen bu düzeni biz işçi sınıfının gençleri el ele verip değiştirebiliriz.
İşçi Dayanışması sadece geçmişi hatırlatmıyor, geleceğimiz için de bizlere ilham veriyor! Emekçi gençlik olarak yarını kuracak mücadelelerimiz bugün attığımız adımlarla şekillenecek. Unutmayalım ki ilk adımda gözümüze küçük görünen değişimler bile gelecekte büyük değişimler yaratabilir.
Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- İşçi Dayanışması Kaynağından Çağlayarak Büyüyor
- İşçi Sınıfının Mücadele Sözü: İşçi Dayanışması
- İşçilerden İşçi Dayanışması’na/6
- İşçilerden İşçi Dayanışması’na/5
- İşçilerden İşçi Dayanışması’na/4
- Mücadeleyi Miras Bırakan Babalara Selam Olsun…
- İşçilerden İşçi Dayanışması’na/3
- İşçilerden İşçi Dayanışması’na/2
- İşçilerden İşçi Dayanışması’na/1
- Polonez Direnişçilerinden İşçi Dayanışması’na Tebrikler
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Çantamızda Muhakkak Bir “İşçi Dayanışması” Vardır
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...