Buradasınız
Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
Esenyurt’tan bir emekli

Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan kapitalist sistemi hesaba katmadan yapılan planlar bunlar. Siz onu hesaba katmasanız da unutsanız da o hayatınızın her saniyesinde önünüze çıkıyor, ben buradayım diyor.
Dünya tatlısı bir ablamızın damadı geçtiğimiz günlerde kalp krizi geçirdi. Damarları tıkalı olduğu için iki tane stent takıldı. Önce belli bir dönem rapor alarak istirahat etti, kontrolleri devam etti. Kendisi bir kamu kurumunda çalışıyordu. İşyeri, kendisinden sağlık koşulları ve işe devam edecek yeterliliği ile ilgili bir takım hastane raporları istemiş. Hastaneden çıkan raporlarda kalbin yüzde kırk kapasiteyle çalıştığı ve hastanın sürekli risk altında olduğu belirtilmiş. Geçen bayramda kendisiyle görüştüğümde morali çok bozuktu. Çalıştığı işyerinin görev yerini değiştirip başka pozisyonda iş vermek yerine, malulen emekliye ayıracağını söyledi. Aslında aklından neler geçtiğini, kaygılarını hissettiğim halde, “her şey yoluna girer, bu dönem üzüntü, stres ve yorgunluk sana iyi gelmez” diyerek vedalaştık. Yaklaşık on gün önce üzücü bir haber aldım, evinde fenalaşmış, kalbi durmuş. On dört kere müdahale edilmiş ve o günden beri yoğun bakımda uyutuluyor. Şimdi bu arkadaşımızın yerine kendimizi koyalım. Bugün ortalama elli-atmış bin lira arası maaş alırken bir anda malulen emekli olup en fazla on beş bin lira maaşa mahkûm edileceksiniz! Eviniz kira ve evde çalışan tek kişi sizsiniz. İki küçük çocuğunuz var. Sağlık koşullarınız ortada, başka bir işe girmeniz mümkün değil. Üzülmeden, strese girmeden, kaygılanmadan yaşayacak ve sağlıklı kalacaksınız. Bu kalp nasıl atmaya devam edecek?
Kardeşler, mücadeleyle kazanılmış olan iş güvencesi, emeklilik hakkı gibi hakları elimizden alanlar hayatlarımızı alt üst ediyor. Kapitalist sistem her alanda insanlığı felakete sürüklüyor. Savaşlar, ekonomik krizler, hastalıklar, işsizlik, geleceksizlik, açlık, yoksulluk… Hayatımızın her anında doğrudan veya dolaylı yollardan saldırıya açık haldeyiz. İşçi ve emekçiler için adaletin olmadığı, yarın başımıza ne geleceğini kestiremediğimiz bir düzen ve dünyada yaşıyoruz. Çarkı bozuk bu düzene, egemenler tarafından mecbur bırakılıyoruz. Buna karşı durmak, birlikte hareket etmek, isyanımızı öfkemizi örgütlü bir güce çevirmek zorundayız. Yaşadığımız tüm felaketler işçi sınıfının mücadele konusudur ve örgütlü mücadelemizle aşabiliriz! Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!
- Emekçi Kadınlar ve Barış
- Gene Takmışsın Kırmızı Şapkayı, Greve mi Gidiyorsun?”
- “Çöpçü” Demek Hakaret mi?
- Gençlere Örgütlü Mücadele Deneyimi Aktarmak…
- “Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
- “Gerekirse Grev de Yap!”
- Sınıfımızın Yaşlılarının Payına Ölüm Düşüyor
- “Sınıfsal Bir Tarafı Var mı?”
- Ana-Baba-Oğul UİD-DER Saflarında Yürüyenlere Selam Olsun
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
Son Eklenenler
- İzmir Karşıyaka Belediyesi’ne bağlı Kent A.Ş. ve Personel A.Ş. şirketlerinde çalışan belediye işçileri, ücretlerinin ödenmesi talebiyle 28 Temmuzdan bu yana eylemlerini sürdürüyor. Kayseri Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren yatak üreticisi...
- Simsiyah gökyüzünde uçmaz oldu uçurtmam Bütün her şey oldu bana travma Bitsin artık, istemiyorum savaş, istemiyorum daha fazla
- Belki inanmayacaksınız ama bu sözlerin sahipleri de işçi. İki işçi kendi arasında sohbet ederken bir an kulağıma takıldı, içlerinden biri aynen şöyle dedi: “Bu işçiler de çok nankör canım! Ne yazı beğeniyor ne de kışı.”
- Dersim’de faaliyet gösteren Peri Tekstil’de işten atılan BİRTEK-SEN üyesi 17 işçi, sendikalarının tanınması, baskı ve mobbinge son verilmesi ve işe geri dönme talebiyle 29 Temmuzda fabrika önünde eylem yaptı. Manisa’da bulunan İtalya merkezli Bitron...
- UİD-DER’li işçiler olarak, Digel Tekstil işçilerinin direnişinin 189’uncu gününde dayanışma ziyaretinde bulunduk. Sıcak çaylarımızı yudumlarken direnişçi kardeşlerimizle uzun uzun sohbet ettik.
- TPI Kompozit grevinde işçilerin talepleri yalnızca ekonomik taleplerle sınırlı değil. İşçiler aynı zamanda sendikal haklarına sahip çıkıyor, gelecekteki kuşaklara onurlu bir mücadele mirası bırakıyorlar.
- Nazilere ait bir toplama kampının gri ve soğuk duvarları arasındaki bahçede küçük bir çocuk, babasının “saklan” dediği paslı bir metal dolaba gizlenmiştir. Babanın adı Guido’dur ve günlerdir çocuğuna “her şey bir oyun” demiştir. Kampta yaşanan...
- İnsana, doğaya, bitkilere, hayvanlara değer vermeyen iktidarın ve onların vekillerinin onayıyla ve torba yasalarla bir avuç sermaye grubunun önündeki yasal engeller aşılırken insanlığın geleceği yok ediliyor.
- Kocaeli/Dilovası’nda bulunan Omsa Metal’de işçiler, 2025’in ilk aylarında Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 Nolu şubede örgütlendiler. Toplu sözleşme görüşmelerinin başlamasının ardından Omsa Metal işvereni işten atma saldırısı başlattı. İşçiler...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi doğrudan ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin ilk oturumu 28 Temmuzda gerçekleşti. Görüşme öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde açıklama yapan KESK, kamu emekçilerinin...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana yaklaşık 60 bin Filistinliyi katleden İsrail’in Gazze’de uyguladığı acımasız abluka nedeniyle açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Ekim 2023’ten bu yana yetersiz beslenme ve açlık yüzünden 83’ü çocuk olmak üzere...
- Banksy mahlaslı sanatçının “bomb love” isimli eseri, ilk olarak 2001 yılında Londra sokaklarından başlayarak dünyanın birçok yerinde duvarlara çizilmiştir. Eser oldukça sade ve detaydan uzak görünmesine rağmen taşıdığı mesaj oldukça derindir....
- “Son 102 günde 132 kadın cinayeti” haberleri dolaştı medyada. Bu sayılar sadece bir istatistik değil; her biri bir yaşam, bir hayal, bir yaşama sevinciydi. Her biri aramızdan koparılan bir arkadaşımız, bir kardeşimiz, bir meslektaşımız, bir...