Buradasınız
Kozasından Çıkmaya Çalışan Kelebek ve Çocuklarımız
Mersin’den bir kadın işçi

Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra kelebeğin artık çabalamadığını fark eder. Yardım etmeye karar verir, bir makasla kozanın deliğini büyütür. Kelebek, kolayca çıkar. Adam kelebeğe yardım ettiğini zannetmektedir ama kanatları hâlâ buruş buruş ve bedeni zayıftır. Bir türlü uçamaz. Adamın bilmediği şey şudur: Kelebeğin o dar delikten çıkmak için verdiği mücadele, onun bedenindeki sıvının kanatlarına pompalanmasını ve uçma yeteneğini kazanmasını sağlar. Kelebek bir müddet çırpınır, sonra çabalamayı bırakarak daha büyük bir güçle yeniden denemek için dinlenir. Hayatına devam etmek için kelebek o kozadan kendi çıkmak zorundadır ve bunu başarıncaya kadar denemeler yapmaya devam eder. Yani adam yardım etmek isterken, aslında kelebeğin güçlenmesini ve hayata hazırlanmasını engellemiştir.
Biz işçiler, emekçiler çocuklarımızın zorluklarla boğuşmasını, zor koşullarda yaşamasını, ezilmesini istemeyiz. Bizden daha rahat bir yaşam sürmelerini isteriz. Bunun için tüm olanaklarımızı zorlayarak onlara daha iyi şartlar yaratmaya çalışırız. Ama çocuklarımıza kendimizden daha iyi şartlar sağlamamız giderek zorlaşıyor. Üstelik olumlu sonuçlar elde edeceğimizi umarak gösterdiğimiz çaba kimi zaman, tıpkı kelebek hikâyesinde olduğu gibi, tam tersi sonuçlar yaratabiliyor. Mesela işsiz kalma korkusuyla çalışma koşullarımıza katlanıyor, evlatlarımız için buna dayanmak zorunda olduğumuzu düşünüyoruz. Ama biz itiraz etmedikçe şartlarımız daha da ağırlaşıyor. Ya da bazılarımız ailelerini, çocuklarını tedirgin etmemek için işyerlerinde yaşadıkları zorluklardan bahsetmekten kaçınabiliyorlar. Üzülmesinler diye onlara yaşadıkları sorunları anlatmak, yansıtmak istemiyorlar. Ailesine anlatamayacağını düşünerek işyerinde sendikalaşma mücadelesine, greve mesafeli durabiliyorlar. Mesela bir arkadaşımız, olumsuz etkilenmesinler, kaygılanmasınlar diye greve çıktıklarını çocuklarına birkaç hafta boyunca söylememişti. Ama bir düşünelim, çocuklarımızı sorunlarımızla, hayatın zorluklarıyla, gerçekleriyle yüzleştirmekten kaçınmamamız doğru mudur? Çocuklarımızın zorluklarla baş etme yeteneğini geliştirmemiz daha doğru bir yöntem değil midir?
Çocuklarımız büyüyor, büyüdüklerinde de bizden farklı olmayan koşullarda yaşıyorlar. Meslekleri ne olursa olsun onlar da sömürü sisteminin çarkları arasında kalıyorlar. Çoğunluğu düşük ücretlerle uzun saatler boyunca çalışıyor. Onların da hakları gasp ediliyor. Mühendis oluyorlar, işsiz kalıyorlar. Öğretmen oluyorlar atanamıyorlar. Bu nedenle çocuklarımıza yardım etmenin en iyi yolu, onları zorluklara hazırlamaktır, o zorluklara karşı birlikte mücadele etmeyi öğretmektir. İşyerlerimizden başlayarak örgütlenmek, bilinçlenmek, birlik içinde hareket etmek, haklarımıza sahip çıkmak, bunun için direnişe, greve çıkmak, eylemlere katılmak, sendikal ve siyasal örgütlülüğümüzü güçlendirmek bizim tek çıkar yolumuzdur. Elbette tüm bunlar zor görünebilir. Ama biz tıpkı kozasından çıkmaya çalışan kelebek gibi, zorluklarla baş ederken güçleniriz. Dayanışmayı ve birlikte mücadele etmeyi öğreniriz. Çocuklarımızın da ezilmeyecekleri bir dünyada yaşamalarını istiyorsak onlara sınıfımızın penceresinden bakmayı, bu saflarda mücadele etmeyi öğretmemiz gerekiyor. Kimsenin ezilmediği bir dünya ancak biz işçilerin bir araya gelip mücadele etmesiyle mümkün olacaktır.
Bu Düzende İşçiler Sağlıklı Yaşayamaz!
- İşçiye Dinlenmek, Tatile Gitmek Çok Görülüyor!
- DİSK-AR: Ücretler Erirken, Vergi ve Enflasyon Yükü Katlanıyor
- Bu Bakanlar Neye Bakıyorlar!
- İktidarın Muhalefete Yönelik Saldırıları Protesto Edildi
- KESK: “KHK'lı İhraçlar Görevlerine İade Edilmelidir”
- Bu Düzende İşçiler Sağlıklı Yaşayamaz!
- Kozasından Çıkmaya Çalışan Kelebek ve Çocuklarımız
- Türkiye Genelinde 1 Eylül Dünya Barış Günü Eylemleri
- Meydanlarda Barış ve Demokrasi Talebi Yükseltildi
- Başka Bir Gezegen Gibi
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
Son Eklenenler
- 2025-2026 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte, öğrencilerin okul ve kırtasiye masraflarının artması Türkiye’nin birçok ilinde tepkiyle karşılandı. 5 Eylül’de İstanbul’dan Ankara’ya, Edirne’den İzmir’e birçok kentte Eğitim Sen öncülüğünde “...
- Kayyum yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi tarafından işten atılan 223 işçinin işlerine geri dönme, İzmir Karşıyaka Belediyesi işçilerinin ücretleri için mücadelesi devam ediyor.
- Sonbahar geldi. Ama hâlâ yıllık izne veya tatile çıkmayan arkadaşlarımız, komşularımız ve yakınlarımız var. “Tatile gideyim, şöyle bir kafamı dinleyip koca bir yılın yorgunluğunu atayım” diyebilen insan sayısı her geçen gün azalıyor. Asgari...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’in araştırma birimi DİSK-AR tarafından hazırlanan “Enflasyon ve Artan Vergi Yükü” Raporu, 2025 yılının ilk 8 aylık döneminde işçilerin yaşadığı ücret kayıplarını gözler önüne serdi. Raporun sonuçları, 5...
- Her gün yeni bir gündemle uyanıyoruz. “İktidardakilerin dertleri ya da amaçları nedir, neyi hedefliyorlar” gibi sorular sormamız bile tuhaf oluyor. Güya bizi düşündüğünü, bizim için çalıştığını ileri süren iktidar sorunları büyütüyor, içinden...
- ABD’de geleneksel olarak her yıl Eylül’ün ilk Pazartesi günü kutlanan Emek Günü’nde, bu yıl da ülke genelinde yüz binlerce emekçinin katıldığı kitlesel eylemler düzenlendi. New York, Boston, Şikago başta olmak üzere birçok şehirde sokaklara çıkan...
- Afganistan’da on binlerce emekçi, 31 Ağustos gecesi derin bir acıya uyandı. Ülkenin doğusunda yer alan Kunar eyaletinde meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem, kısa sürede büyük bir yıkıma yol açtı. İlk belirlemelere göre en az 2200 kişi yaşamını...
- Düşük ücretler, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve ağır çalışma koşulları nedeniyle işçilerin yaşadığı sorunlar büyüyor. Çalışma yaşamını düzenleyen yasalar yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor, patronlar hiçbir yaptırıma maruz kalmadan hukuksuz...
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.
- Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikaları 4 Eylülde sendika genel merkezlerinde basın toplantıları yaparak TİS tekliflerini açıkladılar.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. 2 Eylülde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik’i ve yönetimi görevden alarak yerine kayyum atadı.
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...