Buradasınız
Değişmesi Gereken Bir Şeyler Var!
Esenler’den bir işçi
Benim hayatımda çocukluğumdan beri epeyce bir şeyler değişti. Meselâ boyum uzadı, kilom arttı, yaşım da ilerlemeyi unutmadı. Bunlar elbette doğanın değişmez yasalarıydı. İnsanlar da tüm canlılar gibi doğuyor, yaşıyor ve ölüyordu. Bir de hayatımda doğanın kanunu olmayıp da değişmeyen olaylar var. Ben çocukken, sabahları erken saatlerde kalkıp daha ucuz ekmek almak için fırın fırın dolaşırdım. Geç kaldığımda birçok fırında bayat ekmek kalmazdı. Böyle günlerde eve gelirken sanki bir şeyler kaybetmiş gibi üzülürdüm. Üzüldüğüm kadar da sevinirdim aslında, çünkü o gün taze ekmek yiyecektik sıcacık ve çıtır çıtır. Soruyordum anneme neden biz bayat ekmek alıyoruz? Annem şöyle derdi: oğlum biz fakiriz, paramız yetmiyor, başka türlü ne yapalım, hem yediğimiz ekmek bayat değil akşamdan kalma derdi.
Aradan çok zaman geçmeden “Halk Ekmek” kulübeleri ve bayileri çoğalmaya başladı mahallemizde. Artık bayat ekmek bulamadığımızda “halk ekmek” alıyorduk. Halk ekmek tüketen aileler bu ekmeğin çok sağlıklı olduğunu, el değmeden yapıldığını vs. anlatır dururdu. Oysa tüm çabaları kendi yoksulluklarını birbirinden gizlemekti. Bizde toplum olarak öyle bir kültür var ki, her şeye bir kılıf uydurmakta üstümüze yok. Madem sağlığımızı bu kadar düşünüyoruz da neden hastalandığımızda “doktora” gitmek yerine, hastalığımızın kendiliğinden geçmesini bekliyoruz. Oysa sağlıklı kalabilmek için düzenli beslenmemiz, dinlenmemiz ve periyodik olarak, sağlık kontrolü yaptırmamız gerekir.
Bugünlerde “halk ekmek” satılan yerlerde, çocukları görünce o günler film şeridi gibi geçiyor gözlerimin önünden. Bakıyorum da hepsi bizim sınıfımızın çocukları. Saatlerce ekmeğin gelmesini bekliyorlar yağan yağmura ve soğuk havaya aldırış etmeden. Her geçen gün “halk ekmek” kulübelerinin önünde bekleyen insanların sayısında bir artış olduğu, insanın gözünden kaçmıyor. Kuyruklar uzadıkça uzuyor. Sadece sağlıklı olduğu için mi? Yoksa halk ekmekteki lezzeti diğer ekmeklerde bulamadıkları için mi? Yalnızca “sağlıklı ekmek almak için” mi dakikalarca bekliyor bu insanlar? Hiç zannetmiyorum! Ucuz olduğu için, geçinebilmek ve evdekilere ekmek yetirebilmek için bu ekmeği alıyorlar.
Yaşadığımız toplumda her geçen gün biraz daha yoksullaşıyoruz. Açlık sınırının altındaki ücretlerimiz her gün biraz daha gerileyerek yaşamamızı iyice zorlaştırıyor. Ekonomik krizle birlikte birçoğumuzun artık kaybedecek işi bile yok. Yarınlarda açlıktan ölenlerimiz de olacak gözlerimizin önünde, bugüne kadar dünyanın birçok yerinde açlıktan milyonlarca ölen insanlar gibi. Açlıktan ve gıda yetersizliğinden ölmek doğal bir ölüm değil, bir cinayettir. İnsanları açlığa ve ölüme itenler ise katildir. Dünyada herkese yetecek kadar yiyecek varken insanların açlıktan ölmesi doğanın kanunu değil kapitalist sistemin kanunudur.
Hayatımda birçok şey değişti demiştim yukarıda. Evet birçok şey değişti ama değişmeyen ve değişmesi gereken bu sömürü düzeni yıkılmadıkça insanlık bu zulümden kurtulamayacak. Kapitalist sistemin kanunları, doğanın kanunları gibi değişmez değildir. Çünkü bu düzenin kanununu patronlar sınıfı koymuştur. Bu kanunları değiştirecek güç ellerimizdedir. Hamuru yoğuran, demiri eriten, hayata güç veren ellerimizde!
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...