Buradasınız
Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
Mersin’den bir emekçi

Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına dâhil oluyor. Bu trendler, reklamlar, akımlar bizleri gerçek sorunlardan uzaklaştırma amacı taşıyor. Bizi meşgul eden bu geçici ve yüzeysel gündemler, egemen güçlerin özenle tasarladığı stratejilerin bir parçasıdır! Siyasetten ekonomiye, tüm toplumsal alanlarda olduğu gibi medyaya da egemen olan sermaye sınıfı, kitlelerin bilinçlerini kontrol altında tutarak düşünmemelerini, sorgulamamalarını sağlamaya çalışıyor.
Zevklerimiz, beğenilerimiz, tükettiğimiz her şey ne kadar bize ait? Elbette aslında bunlar egemenlerin bize dayattığı zorunlu tercihlerdir. Kapitalist sistem, kâr etmeden var olamaz ve bu nedenle bireyleri sürekli bir şeyler alma, yeni akımları takip etme baskısıyla yoğun bir tüketim alışkanlığına itmeye çabalar. Yeni çıkan bir ürün, popüler hale getirilen bir restoran, moda olan bir tat, aslında sistemin bizlere dayattığı bir tercihtir. Bu sürekli değişen yüzeysel gündemler, aslında gerçek sorunlarımızın üzerini örtmek için kullanılan bir perde işlevi görüyor. Bizler ekonomik krizlerin, yoksulluğun, artan işsizliğin nedenlerini sorgulamak yerine, tüketim sarmalında kaybolmaya zorlanıyoruz!
Oysa gerçek gündemimiz; faşist baskılar, artan işsizlik, derinleşen yoksulluk, büyüyen ve yayılan üçüncü dünya savaşı! “Her geçen gün daha beter dünden!” demiş ezilenlerin ezgili yüreği Ruhi Su. Evet, ekonomik kriz derinleşiyor, emekçilerin alım gücü her geçen gün daha da düşüyor. Günlük yaşamda temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamak güç hale gelirken, yapay gündeme baktığımızda yeni bir kahve trendi, yeni bir çikolata akımı ya da sosyal medya çılgınlıkları görüyoruz. Peki, biz gerçek sorunlarını fark eden, bu sistemin içinde kaybolmayı reddeden gençler, emekçiler, işçiler olarak ne yapmalıyız?
Bugünlerde daha açık seçik görülüyor ki çözüm işçi sınıfının mücadelesinde yatıyor! İşçi sınıfı olarak ancak birlikte hareket edersek sömürüye, emeğin gasp edilmesine, artan işsizliğe ve yoksulluğa karşı gerçek bir çözüm üretebiliriz. Savaşları durdurabiliriz. Biz işçi sınıfı olarak kendi gündemimizi kendimiz belirlemeliyiz. Bizler, tüketim üzerinden dayatılan sahte gündemlere değil, gerçek sorunlarımıza odaklanmalıyız!
İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
Son Eklenenler
- Tez-Koop-İş Sendikası 2025 yılı kamu kesimi toplu iş sözleşmeleri çerçeve anlaşma protokolünün bir an önce imzalanması ve işçilere alın terinin karşılığının verilmesi talebiyle 14 Mayısta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde kitlesel basın...
- Soma Madenci Katliamının 11. yılında başta Soma’da olmak üzere çeşitli anma programları gerçekleştirildi.
- Bu 1 Mayıs’ta da her şeye rağmen alanlardaydık. “Yağmur Çamur Yağsa da Kış Kıyamet Kopsa da Biz Buradayız” dedik. İşçiler, emekçiler olarak, işçi sınıfının gençliği olarak alanlara çıktık. Biz de UİD-DER kortejinde Kadıköy’deydik. Yağmura ve soğuğa...
- 2025 1 Mayıs’ını büyük bir coşkuyla kutladık. Alanda olmak bana tarifsiz bir cesaret verdi. Binlerce işçiyle tek ses olmak, tek yumruk olmak en güzel duyguları yaşatıyor.
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu rüzgâr tribünleri için kanat üretimi yapan Amerikan menşeli TPI Compozit’in İzmir Menemen ve Çiğli’de bulunan fabrikalarında 13 Mayısta grev başladı.
- Somayı hatırlamak demek haksızlıklara, adaletsizliğe, sömürü düzenine karşı örgütlenmek demektir. Soma’yı hatırlamak demek hesap soracağımız günleri yakın eylemek için mücadele etmek demektir.
- Soma Katliamının üzerinden 11 yıl geçti. Soma’nın ardından Ermenekler, Torunlar, Hendekler, Amasralar, İliçler devam etti, ediyor. Erol Eğrekler katlediliyor, holdingler işçilerin kanıyla büyüyor. Patronlar siyasi iktidardan aldıkları güçle iş...
- DİSK, KESK, TMMOB, TTB, İstanbul Barosu ve İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, güvenlik görevlileri tarafından dövülerek katledilen işçi Erol Eğrek için 12 Mayısta Çalık Holding önünde eylem düzenlendi. Eyleme sendikalar,...
- Merhaba dostlar. 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Bizler de genç işçiler olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’le birlikte alanlardaydık. Sınıfımızın saflarında olmanın heyecanını yaşadık. Duygularımızı sizlerle de paylaşmak istiyoruz.
- Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...