Buradasınız
Lipton: Fabrikanın Adı Yok, Patronlarda Oyun Çok!
Lipton, ünlü bir çay markası olarak tüm dünyada bilinir. Uluslararası tekellerden biri olan Unilever’in milyar dolarlık markalarından biridir Lipton. Bu markanın tanıtımı için her yıl tüm dünyada dev reklâm kampanyaları yapılır. Fakat Pakistan’ın Karaçi kentinde Lipton çaylarının üretildiği fabrikanın adı yok! 400 ilâ 600 arasında işçinin çalıştırıldığı bu fabrikada ne bir tabelâ, ne bir şirket logosu, ne de resmi bir isim var. Bu isimsiz fabrikada çalıştırılan işçilerin hiçbirinin sözleşmesi ya da iş güvencesi bulunmuyor. İşçiler çalıştıkları işletmenin adını bilmiyor; çünkü yok! İşçiler, iş oldukça gündelik olarak çalıştırılıyorlar. Ne sigortaları ne de ertesi gün işe devam etme güvenceleri var. Fabrikanın Unilever ile bağını resmi olarak ispatlayabileceğiniz hiçbir resmi evrak da yok. Fabrika “ambar” olarak anılıyor. Böylelikle işçilerin haklarını arama imkânları daha baştan yok edilmiş durumda.
Geçen yıl Lipton-Unilever, Karaçi’deki fabrikasını kapatıp resmi olarak çalıştırdığı 122 işçinin işine son verdi. Makineler “isimsiz fabrika”ya taşındılar. Pakistan Unilever’in müdürü de isimsiz fabrikanın başına geçti. Yeni fabrikada üretim de, çalışan sayısı da arttırıldı, ama Unilever şirketiyle ve Lipton markası ile resmi bağlar koparıldı. Böylece, işçiler en acımasız koşullarda kayıt dışı çalıştırılıp dizginsizce sömürülürken, bu rezaletin Lipton markasını kirletmesinin veya Unilever’in sorumlu tutulmasının önüne geçilmesi amaçlandı.
İşçi sınıfı örgütlenmez ve mücadele etmez ise dünyanın dev tekellerinin de, merdiven altında çalışan küçük atölyelerin de işçi sınıfına sunacağı çalışma koşulları Karaçi’deki “isimsiz çay fabrikasının” işçilerinden farklı olmayacaktır.
İşçi sınıfının örgütsüzlüğü felâketin ta kendisidir!
Hiçbir güvencesi olmadan kayıt dışı çalışmak; işyerinin adını bile bilmemek; kıdem ve ihbar tazminatının varlığını unutmak; iş saatlerinin uzaması ve işsizliğin daha da artması; ücretlerin daha da düşmesi ve çalışanın ücretini alıp alamayacağının bile belli olmaması; asgari ücretin bile altında bir ücrete çalıştırılma; ücretini alamadığında yakasına yapışabileceğin bir muhatabın bile bulunamaması; emeklilik kurumunun tamamen tasfiyesi… Kısacası beterin de beteri!
Bu anlatılanlar felâket senaryosu değil! İşçi sınıfının tamamen örgütsüzleştirilmesi durumunda varılacak dünya budur işte. Bunları bilip de halen daha işçi sınıfının örgütlenmesinin hiçbir işe yaramadığını düşünen, örgütsüzlüğü savunan aklı başında bir işçi olabilir mi?
Baskılar Bizi Yıldırmamalı!
“Eve Kapanma, Pazara Çık!”
- Almanya’da Yükseltilen Irkçılığa Karşı Kitlesel Eylemler
- Örgütlü İşçiler Unutmuyor, Hesap Soruyor! Sömürüye ve Haksızlıklara Karşı Mücadeleyi Büyütüyor!
- İngiltere, ABD ve Sırbistan’da Mücadele Sürüyor
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- Güney Kore’de Devlet Başkanı Görevinden Uzaklaştırıldı, Mücadele Devam Ediyor
- Güney Kore’de Devlet Başkanına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- Almanya’da Volkswagen İşçileri Grevde
- Dünya İşçi Sınıfı İşyerlerinde, Meydanlarda Mücadeleyi Büyütüyor!
- İngiltere’de İşçi ve Öğrenci ‘Filistin için İşyeri Eylem Günü’nde Birleşti
- İspanya’da On Binlerce Emekçi Artan Kira Fiyatlarını Protesto Etti
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Yunanistan’da Kitlesel Genel Grev
- Fransa’da Demiryolu İşçileri İş Bıraktı
- Gürcistan’da Binlerce Maden İşçisi İşsiz Bırakıldı
- İspanya’da Emekçiler: Bizim Üzerimizde Çamur, Sizin Elinizde Kan Var!
- İngiltere’de On Binler Filistin Halkı İçin Yeniden Meydanlara Çıktı
- İspanya’da Sel Felaketinde Can Kaybı Yükseliyor
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!
- Yunanistan Liman İşçileri İsrail’e Silah Sevkiyatını Engelledi
- İtalya’da Ulaşım, Liman ve Otomotiv İşçileri Grev Yaptı
Son Eklenenler
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.
- Almanya'da Ocak ayı boyunca Berlin, Münih, Hanover, Hamburg ve Nünberg gibi büyük kentlerde hükümetin aşırı sağ ve ırkçı politikalarına karşı çok sayıda sendikanın, göçmen topluluklarının ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla büyük çaplı...
- Gebze Plastikçiler OSB'de bulunan Chinatool Otomotiv’de grevin 4. gününde, Kocaeli Çayırova'daki Green Transfo Energy'de ise grevin 51. gününde anlaşma sağlandı.
- İzmir Gaziemir’deki Ege Serbest Bölgede bulunan Digel Tekstil’de işçiler, düşük ücret zammına tepki gösterdiler ve hakları için sendikalı oldular. Ancak Digel Tekstil patronları işçilerin zam talebini duymazlıktan geldi, sendika haklarını yok saydı...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarında çalışan işçiler, 10 Şubatta özelleştirmeye karşı Ankara’ya yürüyüş başlatmışlardı. 13 Şubatta Hazine ve Maliye Bakanlığı...
- 13 Şubat 2024’te Erzincan İliç’te SSR Mining ve ortağı Çalık Grubunun tarafından işletilen Çöpler Altın Madeninde siyanürlü toprak kaymış, 9 işçi toprak altında kalmış, cenazelerine aylarca ulaşılamamıştı.
- Antep'te direnişlerin yaygınlaşması, işçilerin ortak eylemler yapması, birlik içinde hareket etmeye yönelmesi ve pek çok örnekte mücadelelerini başarıya ulaştırmaya başlaması üzerine patronlar baskılarını arttırdı. Gaziantep Valiliği ise 13 Şubatta...
- Soma, Ermenek, Amasra, İliç madenci katliamları, Çorlu tren katliamı, Elazığ, İzmir, 6 Şubat depremleri, orman yangınları ve sel felaketleri, Hendek havai fişek fabrikası ve Balıkesir mühimmat fabrikası patlamaları, yüzlerce iş cinayeti ve son...
- Yeni yılın ilk günlerinde MÜSİAD toplantısında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek patronlara “biz sizin daha çok para kazanmanızı istiyoruz” dedi. Patronlar tarafından alkışlanan Bakan, tam da bunu yapıyor, patronların kazanması için...
- Cep telefonu hayatımıza gireli yaklaşık 30 yıl, akıllı telefonun hayatımıza girmesi ve jet hızıyla yayılması ise 10-15 yıl oldu. Bu nedenle akıllı cep telefonumuz 1 saat kapalı kalsa kendimizi adeta nefessiz kalmış hissediyoruz.