Yemen’de Abdullah Salih Diktatörlüğüne Karşı Yaygın Protesto Gösterileri

Mısır’da ve Tunus’ta yanan isyan ateşi diğer Arap ülkelerine de sıçrıyor. Bunlardan biri de Yemen. Cumhurbaşkanı sıfatıyla otuz yıldır hüküm süren diktatör Ali Abdullah Salih’i devirmek için başta başkent Sana olmak üzere diğer birçok şehirde kitlesel gösteriler düzenleniyor. Geçtiğimiz hafta Sana Üniversitesinden yürüyüşe başlayan binlerce emekçi, Salih’in derhal istifa etmesini istedi.

Yemen genelinde yapılan protestolarda “Kahrolsun Ali Abdullah Salih rejimi!”, “Kahrolsun Rejim” sloganı atıldı. Protestocular, “Otuz Yıldır Söz, Otuz Yıldır Yalan” yazılı bir pankart taşıdılar. Aden şehrinde de binlerce hükümet karşıtı protestocu, ana caddeyi kapatarak alanda toplanmalarını engellemeye çalışan güvenlik güçlerine ve zırhlı araçlara karşı cesurca direndiler.

Protestocuların sayısının 20 binden fazla olduğu tahmin ediliyor. Ancak Mısır ve Tunus’tan ders çıkaran Salih rejimi, toplanan halkın üzerine ateş açtı. Açılan ateş sonucunda onlarca kişi yaralandı. İçişleri Bakanlığı ve Merkez Bankası etrafında sıkı güvenlik önlemleri alınırken, askeri helikopterler alanda sürekli uçuşlar yaptı. Aynı gün Sana meydanının 100 metre ilerisinde de Salih yandaşları kılığındaki bir grup gösteri düzenledi. Tıpkı Mısır’daki gibi sivil polislerden ve paramiliter faşist güçlerden oluşan bu grup, “yıkıma hayır, tahrike hayır” yazılı pankartlar taşıdı.

Cumhurbaşkanı Salih, halkın kendisini devirmesini engellemek ve protestoların kitlesel bir isyana dönüşmesinin önüne geçmek için, 2013 seçimlerinde aday olmayacağına ve yerine oğlunu geçirmeyeceğine dair söz verdi. Protestolar yaygınlaşmadan önce Salih, 2013’te sona erecek olan cumhurbaşkanlığını, bir anayasa değişikliğiyle on yıllık iki ek dönem daha uzatmayı planlıyordu. Ancak ayağa kalkan emekçi kitleler bu planları altüst ettiler. Salih rejimini zor günler bekliyor. Güneydeki bağımsızlık yanlısı hareket tarafından sıkıştırılan Salih diktatörlüğü şimdi de kuzeydeki yaygın protesto gösterileriyle yüz yüze.

Arap dünyasında yükselen ayaklanma dalgası diktatörleri tir tir titretiyor. 30 yıldır koltuklarında rahatça oturanlar şimdi kitlelerin öfkesiyle karşı karşıya geliyorlar. Ancak işçi ve emekçilerin kurtuluşu için bu diktatörlerin defedilmesi yeterli değildir. İşçi sınıfı sadece diktatörlerden değil sermayenin diktatörlüğünden kurtularak, iktidarı kendi eline almalıdır.