7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
Buradasınız
Nükleer Santraller Kapatılsın Kampanyasına Büyük İlgi!
Sefaköy’den UİD-DER’li işçiler
Japonya’daki İşçi Kardeşlerimizin Sesine Karışıyor Sesimiz
Japonya’da 11 Martta yaşanan deprem ve tsunami 30 bine yakın insanın canını almıştı. Fukuşima Daiiçi nükleer santralinin reaktörlerinden sızan radyasyon bu bölgeden başlayarak ülke çapında hayatı ciddi oranda tehdit eden boyutlara ulaşmış durumda. İnsanlık, tarihinin en büyük nükleer felaketiyle karşı karşıya bulunuyor. Ama patronların sözcülüğünü yapan hükümetler ve medya elbirliğiyle bu büyük felaketin üzerini türlü yalanlarla kapatmaya çalışıyorlar. Bütün bunlara rağmen mücadeleci işçilerin ve emekçilerin sesini kısmayı başaramıyorlar. Dünyanın birçok ülkesinde nükleer santrallerin kapatılması için kitlesel eylemler yapıldı. Japonya’da mücadeleci sendikalarda örgütlenen işçi kardeşlerimiz “Tüm Nükleer Santraller Derhal Kapatılsın!” diye 10 milyon imza kampanyası başlattılar. Bizler de UİD-DER’li mücadeleci işçiler olarak Japon sınıf kardeşlerimizin bu çığlığına bir ses katmalıydık. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz ki, kapitalizme karşı dünya işçilerinin mücadelesini ortaklaştıramazsak çabalarımız boşa çıkacaktır. Sınıf tarihimizden aldığımız bu bilinçle kolları sıvadık. Pankartlarımız, dövizlerimiz ve bültenlerimizle birlikte daha önce belirlemiş olduğumuz Cevizlibağ metrobüs üstgeçidinde standımızı kurduk. Standımızı kurmaya çalışırken dövizlerin üzerindeki yazıları okuyan insanlar ilgilenmeye başlamıştı bile. Bütün hazırlıkları yapmıştık, hafiften müziğimiz de çalıyordu. Bizler Japon işçi kardeşlerimizin bu mücadelesinde yanlarında olduğumuz için ve derneğimizi yeni işçilere ve emekçilere tanıtacağımız için oldukça gururlu ve heyecanlıydık. Heyecanımızı işçilerle paylaşmaya başladık. Yüksek sesle haykırışlarımızla önce kulaklarına, standımız ve pankartlarımızla gözlerine, yapmış olduğumuz kısa kısa sohbetlerle ise yüreklerine hitap ettik işçi kardeşlerimizin. İmza kampanyasına katılan hemen herkes böyle bir konu üzerine çalışma yaptığımız için memnuniyetlerini ifade etti. Nükleer santrallere ve birçok konuya (özellikle çalışma koşullarına) dair onlarca işçiyle sohbet ettik. Sohbetlerimize daha sonra devam etmek üzere randevulaştık. İşçilerin nükleer santrallere karşı hiç de duyarsız olmadığını atılan imza sayısından gördük. Birçok çalışmadan ve bu çalışmadan da çıkardığımız sonuç şudur: İşçiler ve emekçiler yaşadığımız düzenin yanlışlıklarının farkında, ama ne yapacaklarını çok iyi kestiremiyorlar. Aslında bu da Türkiye’deki sınıf hareketinin içinde bulunduğu durumun çok açık göstergesidir. Mücadeleci işçilere düşen görev ise bu kapitalist düzenin dünya işçi sınıfının ortak mücadelesiyle nasıl yıkılacağını bıkmadan usanmadan anlatmaya çalışmaktır.Daha güzel bir dünyayı var etmek için, işçiler UİD-DER’le harekete geçin!
24 Ağustos 2011
...önceki
İşçi Kızı
İşçi Kızı
Son Eklenenler
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...