Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
Buradasınız
Nükleer Santraller Kapatılsın Kampanyasına Büyük İlgi!
Sefaköy’den UİD-DER’li işçiler

Japonya’daki İşçi Kardeşlerimizin Sesine Karışıyor Sesimiz
Japonya’da 11 Martta yaşanan deprem ve tsunami 30 bine yakın insanın canını almıştı. Fukuşima Daiiçi nükleer santralinin reaktörlerinden sızan radyasyon bu bölgeden başlayarak ülke çapında hayatı ciddi oranda tehdit eden boyutlara ulaşmış durumda. İnsanlık, tarihinin en büyük nükleer felaketiyle karşı karşıya bulunuyor. Ama patronların sözcülüğünü yapan hükümetler ve medya elbirliğiyle bu büyük felaketin üzerini türlü yalanlarla kapatmaya çalışıyorlar. Bütün bunlara rağmen mücadeleci işçilerin ve emekçilerin sesini kısmayı başaramıyorlar. Dünyanın birçok ülkesinde nükleer santrallerin kapatılması için kitlesel eylemler yapıldı. Japonya’da mücadeleci sendikalarda örgütlenen işçi kardeşlerimiz “Tüm Nükleer Santraller Derhal Kapatılsın!” diye 10 milyon imza kampanyası başlattılar. Bizler de UİD-DER’li mücadeleci işçiler olarak Japon sınıf kardeşlerimizin bu çığlığına bir ses katmalıydık. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz ki, kapitalizme karşı dünya işçilerinin mücadelesini ortaklaştıramazsak çabalarımız boşa çıkacaktır. Sınıf tarihimizden aldığımız bu bilinçle kolları sıvadık. Pankartlarımız, dövizlerimiz ve bültenlerimizle birlikte daha önce belirlemiş olduğumuz Cevizlibağ metrobüs üstgeçidinde standımızı kurduk. Standımızı kurmaya çalışırken dövizlerin üzerindeki yazıları okuyan insanlar ilgilenmeye başlamıştı bile. Bütün hazırlıkları yapmıştık, hafiften müziğimiz de çalıyordu. Bizler Japon işçi kardeşlerimizin bu mücadelesinde yanlarında olduğumuz için ve derneğimizi yeni işçilere ve emekçilere tanıtacağımız için oldukça gururlu ve heyecanlıydık. Heyecanımızı işçilerle paylaşmaya başladık. Yüksek sesle haykırışlarımızla önce kulaklarına, standımız ve pankartlarımızla gözlerine, yapmış olduğumuz kısa kısa sohbetlerle ise yüreklerine hitap ettik işçi kardeşlerimizin. İmza kampanyasına katılan hemen herkes böyle bir konu üzerine çalışma yaptığımız için memnuniyetlerini ifade etti. Nükleer santrallere ve birçok konuya (özellikle çalışma koşullarına) dair onlarca işçiyle sohbet ettik. Sohbetlerimize daha sonra devam etmek üzere randevulaştık. İşçilerin nükleer santrallere karşı hiç de duyarsız olmadığını atılan imza sayısından gördük. Birçok çalışmadan ve bu çalışmadan da çıkardığımız sonuç şudur: İşçiler ve emekçiler yaşadığımız düzenin yanlışlıklarının farkında, ama ne yapacaklarını çok iyi kestiremiyorlar. Aslında bu da Türkiye’deki sınıf hareketinin içinde bulunduğu durumun çok açık göstergesidir. Mücadeleci işçilere düşen görev ise bu kapitalist düzenin dünya işçi sınıfının ortak mücadelesiyle nasıl yıkılacağını bıkmadan usanmadan anlatmaya çalışmaktır.Daha güzel bir dünyayı var etmek için, işçiler UİD-DER’le harekete geçin!
24 Ağustos 2011
...önceki
“İnsanlık Adına” Somali
“İnsanlık Adına” Somali
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...