Buradasınız
Orta Vadeli Program: “Sömürüde İstikrar” Programı

Hükümetin 2017-2019 yılları arasında geçerli olacak Orta Vadeli Program’ının içeriği Resmi Gazete’de yayınlandı. OHAL koşullarında açıklanan Orta Vadeli Program, sermaye için olağan üstü sömürü olanakları sunuyor. Sermayeyi teşviklerle büyütmeye, rekabet gücünü arttırmaya, kârları yükseltmeye odaklanan program, işçilerin yoksulluğunu derinleştirmenin, örgütsüzlüğü yaygınlaştırmanın, iş cinayetlerinin üzerini örtmenin aracı haline getiriliyor.
Programda temel amacın “kapsayıcı büyüme” olduğu iddia ediliyor. Büyümenin bir “istikrara” kavuşması hedeflenirken, bu büyümenin işçilerin sırtından elde edilen kârlarla olacağı, sermeye büyürken işçilerin yoksullukla boğuşacağı gerçeği süslü laflarla gizleniyor. Programda “girişimcilik, rekabet, teşvik, büyüme” kavramlarına bol bol yer verilirken; refahın paylaşılması, gelir dağılımının düzeltilmesi, ücretlerin ekonomik büyümeden pay alması, işsizlikle mücadele, güvenceli çalışma gibi konulardan söz edilmiyor. Ucuz ve güvencesiz işçilik üzerinden sermaye birikiminin sürekliliği hedefleniyor. Programda yer alan hususlar büyümede değil ama “sömürüde” büyük bir istikrar istendiğini gözler önüne seriyor:
- Programda büyüme hedefi 2016 için %4,5’ten %3,2’ye çekildi. Yılın son çeyreğinde olduğumuz düşünüldüğünde bu rakamın tutturulabilmesi için işçilerin daha aşırı sömürü ile yüz yüze kalacağı anlaşılıyor. Elbette bu rakamlar işsizliğin artacağını da ortaya koyuyor. Bir önceki Orta Vadeli Program’da 2017’de %10’un altına çekilmesi hedeflenen resmi işsizlik oranı, yeni planda 2019’a kadar %10’un üstünde, 2019’da %9,8 olarak hedefleniyor. Yani küresel krize rağmen Türkiye büyüyecek. Ama işsiz sayısı 6 milyondan aşağı düşmeyecek! Elbette İşsizlik Sigortası Fonunda biriken kaynaklar 6 milyon işsize değil Türkiye Varlık Fonu’na, buradan da patronlara aktarılacak. Revize edilen ve %3,2’ye çekilen büyümeden dolayı, programda hedeflenen kişi başına düşen milli gelir de düşecek. Ancak sermaye büyüyeceğine göre geliri düşen sadece işçi ve emekçiler olacak.
- Hükümet programda yüksek genç nüfus oranını başka ülkelere göre “mukayeseli üstünlük” olarak tanımlıyor. Oysa 15-29 yaş arası işsizlikte Türkiye OECD ortalamasının yaklaşık iki katı işsizlik oranıyla genç işsizliğinde zirvede yer alıyor. Üstelik genç işsiz sayısı giderek artıyor. Genç işsizliği 2014 yılında %16,7 idi. 2016 Haziran döneminde ise %19,4’e yükseldi. 2014’te 839 bin olan genç işsiz sayısı bugün 1 milyonu geçti. Gençler iş bulduklarındaysa ücretleri baskılanıyor, güvencesiz ve esnek çalışma dayatılıyor. “İşbaşında eğitim” adı altında çırak ve stajyerler ucuz işgücü kaynağı olarak kullanılıyor.
- Programda öncelik verilen uygulamalar arasında ilk sırada “iş uyuşmazlıklarının arabuluculuk müessesesi ile çözülmesini sağlayacak düzenlemeler” yer alıyor. Bu düzenlemelerle “mahkemeler lüzumsuz yere meşgul olmayacak” denilerek arabuluculuk mekanizması getiriliyor, işçinin mahkeme yoluyla hakkını araması engelleniyor. Zaten sendikalaşma oranının çok düşük olduğu, kolektif hakların kullanımının fiilen engellendiği Türkiye’de, işçilerin yasal haklarını bireysel yollarla araması da zorlaştırılıyor. Haksız yere işten atılan, ücretlerini, tazminatlarını alamayan işçilerin haklarını kısmen alabildikleri iş mahkemelerinin önü kesiliyor.
- 1 Kasım 2015 yılındaki genel seçimlerden önce AKP, kamuda taşeronu kaldıracağını söylemişti. Ama bu vaadin altından yine yalan ve kandırmaca çıkmıştı. Darbe girişimi ve OHAL’le birlikte AKP bu sözünü tamamen rafa kaldırdığı gibi on binlerce çalışanı açığa aldı, işten çıkardı. Bir önceki programda “Alt işverenlik uygulaması ile ilgili sorunlar tespit edilecek ve bu sorunların işçi haklarını ve ekonominin rekabet gücünü gözetecek şekilde çözümüne yönelik düzenlemeler yapılacaktır” diyen AKP, yeni programda bu maddeyi kaldırdı.
- Orta Vadeli Program’da “işgücü piyasası aktörlerinin esnek çalışma biçimlerine uyumunu kolaylaştıracak mevzuat düzenlemelerinin, bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarının” hayata geçirileceği belirtiliyor. Yani “işgücü piyasalarının aktörleri” olan sendikalar, abluka altına alınacak, esnek ve güvencesiz çalışmaya ikna edilecek, sesini çıkaramayacak hale getirilecek. Özel istihdam büroları, kiralık işçilik ve kuralsız çalışma yaygınlaşacak. Programda ayrıca İş Kanununun ekonominin ihtiyaçlarına göre yeniden gözden geçirileceği de ifade ediliyor.
- “Kapsayıcı büyümeyi” sağlama hedefindeki program, işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatlarını kapsamıyor. Orta Vadeli Program, çalışma yaşamında esnekliği ve kuralsızlığı dayatırken, iş güvenliği ve işçi sağlığı mevzuatında herhangi bir plan ve yaptırım getirmiyor. Ekonomiyi daha da canlandırmak, sermayenin kârlarını daha da büyütmek isteyen hükümet bunu işçilerin canı pahasına yapmayı göze alıyor.
- Programda 2016 ve 2017 için enflasyon beklentisi de revize edilerek yükseltiliyor. Mesela 2015 yılındaki program 2016 için %5 enflasyon öngörmüştü ama bu rakam şimdi %7 olarak değiştirildi. Üstelik gerçek rakamın öngörülen rakamdan daha yüksek çıkacağı açıktır. Yani yoksulluk artacak, işçi ve emekçiler büyük borçların altına girerek geçinmeye çalışacak. Zam oranları enflasyonun altında kalacağı için zaten düşük olan ücretler reel olarak daha da düşecek. Ekonomi işte böyle büyüyecek!
Kavel Destanı
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- Liseliler Ayakta: “Öğretmenime Dokunma!”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
- Rejimin Saldırıları Yeni Gözaltılarla Sürüyor
- Amasra Madenci Katliamı Davasından da Adalet Çıkmadı
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...