Buradasınız
Ostim-İvedik Davası: Yıllar Süren Bilirkişi Raporu

3 Şubat 2011’de Ostim ve İvedik’te gerçekleşen patlamalarda 21 işçi iş cinayetinde yaşamını yitirmişti. İş cinayetinde ölen işçilerin ailelerinin açtığı davanın 20. duruşması 21 Mart günü Ankara Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme öncesi işçi aileleri basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasını patlamada yaşamını yitiren Dilek Gürer’in abisi Murat Gürer yaptı. Murat Gürer açıklamasına, Mersin’de servis aracına bir trenin çarpması sonucunda hayatını kaybeden işçilerin ailelerine başsağlığı dileyerek başladı. İş kazalarına her gün yenisinin eklendiğini vurgulayan Murat Gürer, şöyle konuştu: “Her gün 5 ila 8 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği topraklarda Mersin’de hayatını kaybeden 10 işçi kardeşimiz de istatistiklere eklenecek, 3 gün sonra unutulacak. İş cinayetleri katliam boyutunda yaşanırken nasıl hayat devam eder, nasıl unutulur hayatını kaybeden işçiler?”
3 yıl süren davanın peşini bırakmayacaklarını belirten Gürer sözlerine şöyle devam etti: “3 Şubat 2011’de Ostim ve İvedik’te meydana gelen patlama ve yangın davası, 3 yılı aşkın zamandır sürüyor. 20. duruşmadayız. 100 duruşma da sürse takipçisi olmayı sürdüreceğiz. Bütün kaygımız ve mücadelemiz, ekmek mücadelesinin işçinin hayatına mal olmamasıdır.” Basın açıklamasının ardından duruşmanın görüleceği mahkeme salonuna geçildi.Duruşmada müdahil avukatları, uzun süredir beklenen bilirkişi raporunu hazırlayan bilirkişi heyetinin doğru seçilmediğini belirttiler. Heyette yangın uzmanı, doğalgaz uzmanı olmadığını, 5 makine mühendisi ve itirazları sonucu gelen 1 kimya mühendisi olduğunu vurguladılar. Bu duruma itiraz ederken hâlâ beklenen bilirkişi raporunun da gelse dahi geçerliliğinin olmadığını belirttiler. Ayrıca duruşma salonunda sanık avukatlarından biri müvekkili olan sanıkların tutukluluklarının devamını istedi. Müvekkillerinin kendisine yalan söylediğini belirten sanık avukatı, yapılan aramalarda Sincan’da bir depoda saklı tüplerin ortaya çıktığını ve silinen kamera kayıtları olduğunu belirtti.
Mahkeme heyeti bilirkişi raporunun beklenmesine ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verirken duruşma 12 Haziran gününe ertelendi.
“Hem Çalıştırdılar Hem de Dövdüler!”
Kapitalizm İşçilerin Kanına Doymuyor!
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...