Buradasınız
Özel Sektörden Kamuya Hak Arama Mücadeleleri Sürüyor
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Mersin PMS Medikal fabrikası işçilerinden iş bırakma eylemi
Mersin Serbest Bölge’de bulunan PMS Medikal Tıbbi Cihazlar Teknolojisi fabrikasında işçiler ücretlerinin düzenli ödenmemesine karşı 30 Mayısta iş bıraktı. Üç vardiyada çalışan işçilerin tamamının iş bırakma eylemine katıldığı fabrikada işçiler iki aylık ücretlerinin ödenmediğini belirtiyorlar. Üretimi durduran işçiler PMS Medikal patronunun taleplerini karşılamasını istiyorlar. İşçilerin talepleri şu şekilde:
- Ücretlerimiz düzenli ödensin
- Banka promosyonları ödensin
- Yemekhane şartları düzeltilsin
- Bayramlarda ikramiye verilsin
- Emekli olan arkadaşlarımızın tazminatları ertelenmeden ödensin
Petrol-İş’in örgütlü olduğu Sumitoma’da binlerce işçi grevde
Petrol-İş’in örgütlü olduğu Çankırı Yakınkent OSB’de bulunan Sumitomo lastik fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 29 Mayısta grev başladı. Petrol-İş grevi şu sözlerle duyurdu: “Sumitomo ile sendikamız arasında 01.01.2024-31.12.2025 dönemini kapsayan yeni dönem toplu iş sözleşme görüşmeleri Ocak ayında başlamıştı. Yaklaşık 5 aydır devam eden toplu pazarlık sürecinde ücret, sosyal haklar ve bazı idari maddelerde anlaşma sağlanamaması üzerine bugün grevimiz fabrikada coşkuyla başladı.”
Fabrikaya grev pankartı asan ve coşkulu sloganlar eşliğinde grev halayına duran işçiler, talepleri karşılanıncaya dek mücadeleyi sürdüreceklerini belirtiyorlar. Grevin birinci gününde işçilerle bir araya gelen Petrol-İş Sendikası Çankırı şube yönetimi ve Genel Başkanı Süleyman Akyüz de mücadelede kararlılık vurgusu yaptı. Bölgede ilk defa böylesi bir grev yaşandığını belirten Akyüz, işverene binlerce işçinin taleplerine kulak vermesi ve gerekli adımları atması çağrısında bulundu.
Trabzon ve Bursa’da enerji işçilerinden iş cinayetleri protestosu
Enerji Çalışanları Sendikasına üye işçiler, 29 Mayısta Trabzon ve Bursa’da eylemler yaparak sektördeki çalışma koşullarını ve iş cinayetlerini protesto ettiler. Eylemlerde yapılan ortak açıklamada Urfa Viranşehir’de iş cinayetinde hayatını kaybeden Yusuf Turan anıldı. Dicle Elektrik Dağıtım Şirketi’nde peş peşe yaşanan iş cinayetlerine dikkat çekildi.
“Yusuf, Dicle Elektrik Dağıtım Şirketi’nde çalışan, iş cinayetine kurban giden ilk işçi değildi. Daha geçtiğimiz günlerde Batman’da İrfan Demir hayatını kaybetmişti” denilen açıklamada şirkette peş peşe yaşanan iş cinayetlerinin tesadüf olmadığı belirtildi. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Şirket bir yandan tecrübeli işçileri, sendikal faaliyetlerinden dolayı işten çıkartıp personel eksiltirken, bir yandan genç ve tecrübesiz işçileri işe alıyor. İş güvenliğini ve uzmanlığını önemsemeden tecrübesiz personeli gece mesailerine tek ekip olarak gönderiyor. Şirket daha yakın zamanda ‘sendikal faaliyet, mobil ekibe katılmama, rotasyonu kabul etmeme’ gibi hukuki ve hakkaniyetli olmayan sebeplerle 24 işçiyi işten çıkarmıştı. Şirketin esas niyeti sefalet ücretlerinden bıkan enerji işçilerinin sendikal faaliyetlerini engellemek ve işçilerin canları pahasına kâr elde etmektir.”
İş kolundaki genel sorunların da aktarıldığı açıklamada kimi bölümlerde net ücretlerin asgari ücretin altında kaldığı, yan hakların lütuf gibi sunulduğu belirtildi. Enerji işçilerinin düşük ücretler yüzünden ayda yüz saate varan fazla mesailerle tehlikeli yüksek gerilim hatlarında ve yüksek alanlarda çalıştığı aktarıldı. İşçilerin aşırı yorgunluk ve dikkat dağınıklığı sonucu iş cinayetlerine kurban edildiği vurgulandı. Son on beş yılda özelleştirmelerle beraber, enerji sektörünün devlet tarafından tamamen şirketlerin insafına bırakıldığına işaret edildi. “İş kolunda, grev yasağının kaldırılmasını, taban maaş uygulamasını ve eşit işe eşit ücret politikasını sonuna kadar savunacağız!” denildi.
AKP’li Menemen Belediyesi’nde işçi kıyımına karşı direniş başladı
Yerel seçimlerden sonra belediyelerde başlayan işten atma saldırıları hız kesmeden sürüyor. AKP’li Menemen Belediyesi seçimden sonra yaklaşık 400 işçiyi işten attı. İşten atılan Hizmet-İş ve Belediye-İş üyesi işçiler 29 Mayısta belediye önünde direnişe başladı.
27 Mayıstan beri seslerini duyurmaya çalışan emekçiler, 29 Mayısta belediye binası önünde oturma eylemi yaparak işçi kıyımını protesto etti. Eylemde bir konuşma yapan Belediye-İş İzmir Çevre Belediyeler Şube Yöneticisi Erdal Kutlu yaşananlara tepki gösterdi. Kutlu, belediye kaynaklarının siyasi rant için kullanılmasına izin vermeyeceklerini belirtti. İşten atmaların süreceğini aktaran işçiler ise hakları için sonuna kadar direneceklerini söylüyorlar.
BES üyesi emekçilerden Ankara ve Antalya’da kamuda tasarruf paketi protestosu
Büro Emekçileri Sendikası (BES) üyeleri tasarruf tedbirleri genelgesiyle servislerin kaldırılmasını SGK önlerinde yaptıkları eylemlerle 29 Mayısta protesto ettiler. “Biz büro emekçileri olarak yaşanan ekonomik krizin sebebi değil mağdurlarıyız. Artık söz emekçide. Servis, yol, yemek hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz” diyen emekçiler, iktidarın emekçi düşmanı politikalarına tepki gösterdi.
Ankara’da SGK önünde yapılan eylemde konuşan BES Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Ercan Erdoğan, açıklanan paketin kamuda tasarruf değil mücadeleyle kazanılan hakların ortadan kaldırılması olduğunu söyledi. Erdoğan taleplerini şöyle dile getirdi: “Tüm emekçilere kira yardımı yapılsın, her işyerine kreş ve emzirme odaları açılsın. Yüksek gelir grupları için servet vergisi getirilsin. Yoksulluk sınırındaki ücretlerden alınan gelir vergisi oranı yüzde 10’a indirilsin. 3600 ek gösterge tüm emekçilere verilsin. Ekonomik kayıplarımızı telafi edecek bir Toplu İş Sözleşmesi için grev hakkını içeren gerçek bir sendika yasası yapılsın.”
Antalya’da Kepez SGK Merkezi önünde yapılan alkışlı protesto eyleminde konuşan BES Antalya Şube Başkanı Devrim Mol ise şunları söyledi: “Bu ülkenin emekçileri, üretenleri, en çok vergi ödeyenleri olarak tasarruf yalanı altında yeni bir saldırıya maruz kaldık. Bu tasarruf değil, daha fazla yoksulluk, daha fazla işsizlik, daha fazla güvencesizlik, daha fazla angarya çalışma paketidir. Sermayeden alınmaktan vazgeçilen vergiler planlanan tasarruf miktarının 20 katıdır.”
İktidarın gözünü kamu hizmetlerine, kamu emekçilerine diktiğini vurgulayan Mol, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gerçekten tasarruf yapma niyetiniz varsa yüzünüzü, dakikada iki asgari ücret tüketen saray harcamalarına, yandaşlara hazineden aktarılan garanti ödemelerine, kur korumalı mevduat soygununa çevireceksiniz. Gerçekten tasarruf yapmak istiyorsanız lüks uçaklardan, lüks araçlardan vazgeçeceksiniz. Hazineye gelir sağlama niyetiniz varsa vergide adaleti sağlayacak, servet sahiplerinden servet vergisi alacaksınız. Tüm bunları yapmazken yoksulluk rakamının yanından bile geçmeyen maaşımızla geçinmeye çalışan biz kamu emekçilerinin zaten kısıtlı olan servis hakkımızın gasp edilmesini asla kabul etmiyoruz.”
Eylem boyunca “Servis Hakkımız Gasp Edilemez”, “Birleşe Birleşe Kazanacağız”, “Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” sloganları atıldı.
Sağlık emekçilerinden pek çok ilde “Vergide Adalet” eylemleri
Vergi adaletsizliğine karşı aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları bir kez daha seslerini yükselttiler. İstanbul, Bursa, Mersin, Adana, Antalya, Urfa ve İzmir gibi pek çok kentte alanlara çıkan sağlık emekçileri, yüzde 35’i bulan vergi kesintileri nedeniyle temmuz ayındaki zammın şimdiden eridiğini vurguladılar. Aile sağlık merkezleri önünde yapılan eylemlerde taleplerini haykıran emekçiler, doğrudan alınan verginin yüzde 15’te sabitlenmesini istediler. “Bizden kesilen vergiler bizim şartlarımızı düzeltmek için harcanmadığına göre, nereye harcanıyor?” diye soran emekçiler vergi adaletsizliğinin son bulması için mücadeleye devam edeceklerini belirttiler.
Çok sayıda sendikanın ve meslek örgütünün katıldığı Mersin’deki eylemde kurumlar adına yapılan ortak açıklamada şu sözlere yer verildi: “Sırtımızdan alınan vergilerle şirketlerin vergi borcu siliniyor ama biz aile hekimlerini koruyacak hiçbir önlem alınmıyor, çalışma koşullarımız düzeltilmiyor.”
İstanbul Ümraniye Vergi Dairesi önünde yapılan eylemde de “12 ayın 5 ayı vergi için çalışıyoruz” denilerek kamu emekçileri üzerindeki ağır vergi yüküne dikkat çekildi. Eylemlerde sık sık “Vergide Adalet İstiyoruz” sloganları atıldı.
Aydın-Denizli otoyolu işçilerinin eylemi kazanımla sonuçlandı
İnceoğulları İnşaat bünyesinde Aydın-Denizli otoyolu inşaatında çalışan 60’a yakın taşeron işçi, ücretlerinin aylardır gasp edilmesi üzerine 20 Mayısta iş bırakmıştı. İşçilerin eylemi kazanımla sonuçlandı. İnşaat ve Yapı İşçileri Sendikası (İYİ-SEN) kazanım haberini sosyal medya hesabından şu sözlerle duyurdu: “Her türlü olumsuz barınma ve beslenme koşuluna rağmen sendikasına güvenerek kararlılıkla mücadele eden işçi arkadaşlarımızı kutluyoruz. Sendikamız memleketin neresinde olursa olsun inşaat işçisinin hak mücadelesinin içinde olacaktır.”
- UİD-DER’den Direnişteki Polonez İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Patronlar Saldırıyor, İşçiler Mücadeleden Vazgeçmiyor
- Polonez İşçilerine Polis Saldırısı
- Polonez’de Hukuksuzluklar Arttıkça Direniş Büyüyor!
- Eti Krom İşçilerinin Mücadelesi Kazanımla Sonuçlandı
- Grevci Yolbulan İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Bursa’dan Antep’e Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri Sürüyor
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Edenler Kazanıyor
- Grevdeki Yolbulan Metal İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- KLS Klima ve ABP’de Sendika Düşmanlığı
- Novares İşçileri Greve Çıktı
- Şehir Hastanelerinde Hak Gasplarına Karşı Eylemler
- Yolbulan Metal İşçileri Greve Çıktı
- UİD-DER’den Sumitomo İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- İşçiler Düşük Ücrete, İşten Atma Saldırısına, Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- Özel Sektörden Kamuya Hak Arama Mücadeleleri Sürüyor
- Gürdesan İşçileri İş Durdurdu!
- Mersen İşçileri Fransa Konsolosluğu Önünde Eylem Yaptı
- ODAŞ Yel Enerji İşçilerinin Direnişi Sona Erdi
- Bir Ağacın Gölgesi, Patronların Korkusu, İşçilerin Birliği
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...