Buradasınız
Özgürlük Ateşi
Mersin’den bir öğrenci

Bir isyan, bir özgürlük ateşi olan Newroz ateşi, Kürt halkı ve tüm Ortadoğu halkları için yanmaya devam ediyor. Yıllardır egemen sınıfın Kürt halkı üzerinde uyguladığı baskı ve sindirme politikalarına rağmen, her yıl olduğu gibi bu yıl da 21 Mart’ın gelişiyle birlikte; isyan, umut, özgürlük ateşi Mersin’de de coşkuyla yakıldı. Tüm bu baskıcı politikalara rağmen Kürt halkı, pek çok şehirde olduğu gibi Mersin’de de alanları doldurarak, egemenlere karşı mücadelelerini yeniden haykırdı. Rengârenk kıyafetleri, halayları, sloganlarıyla şehre coşkuyu yeniden getirdiler. Yediden yetmişe Kürt halkı, emekçiler ve işçiler, Newroz coşkusuyla kenetlenerek, alana tüm enerjilerini yansıttılar. Ne kadar yok sayarsanız sayın, ne kadar baskı uygularsanız uygulayın biz yine coşkuyla kenetlendik ve yine alanlardayız diyerek egemenlere net bir mesaj verdiler.
Binlerce yıldır bayram olarak kutlanan Newroz, bugün, ırkçı uygulamalara karşı, yok sayma politikalarına karşı, özgürlük ateşinin her yıl yeniden ve yeniden harlandığı, umudun, coşkunun alanlarda yeniden yükseltildiği bir gün haline gelmiştir. Egemenler ne kadar çok görmezden gelmeye çalışırlarsa çalışsınlar, Kürt halkı alanları doldurmaya, Newroz ateşini daha da harlamaya devam edecektir.
Ben de kendi adıma Mersin’de Newroz coşkusuna, halaylara, sloganlara ortak olarak, özgürlük ateşinin sıcaklığını en yüksek demden hissettim. Tüm bu baskılara rağmen Newroz ateşinin daha da harlandığını gördüm. Ezilen ve yok edilmek istenen Kürt halkının tüm direngenliğiyle, alanlara özgürlük ateşini inatla taşımaya devam ettiğini gördüm. Kürt halkına yönlendirilen saldırılar asla özgürlük ateşini söndüremeyecektir. Alanlardaki coşku da bunu göstermektedir. Alandaki bu coşkuya ortak olan 7’den 70’e Kürt halkı bu özgürlük ateşini daha da büyüteceğini göstermektedir.
Newroz, kışın ölü toprağının kalkmasını, baharın tüm canlılığını, dinamizmini simgeler. Elbette Kürt halkı da bu özgürlük ateşini daha da harlandırarak, hasret çektiği bahara ve özgürlüğe kavuşacaktır. Egemen sınıfın baskıları da asla bu hasretin gerçekleşmesine engel olamayacaktır!
NEWROZ PİROZ BE!
Newroz Mersin’de de Kutlandı
Son Eklenenler
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...