Buradasınız
Patronlar Olmasa Aç mı Kalırız?
Sefaköy’den bir işçi

Yaşadığımız dünyada bugün olup bitenleri öylesine kabullenmişiz ki, sanki bizden önce bir yaşam olmamış gibi. Sanki bu dünya böyle gelmiş böyle gidecekmiş, her şey bizimle başlayıp bizimle bitecekmiş gibi. Hayata dair soruları kendimize sormayı hep ihmal etmişiz. Neredeyse her şeyi sorgulamadan olduğu gibi kabullenmişiz. Yaşamımızın bütün alanlarında bu böyle, sorgulamadan taraf olmayı seçmişiz. Ama ne tarafımızı sorgulamışız ne de karşıt olduğumuz düşünceyi.
İşçi arkadaşlarımla, yeni tanıştığım işçilerle ve hiç tanımadığım işçilerle “Patronlar olmasa aç mı kalırız?”, “Bugüne kadar kendimize böyle bir soru sorduk mu?” gibi sorular üzerinden epey sohbet ettik ve bu vesileyle yeni işçilerle tanışma fırsatı yakaladık. Bu soruya verilen cevaplar ise özetle şöyleydi.
Gıda işçisi: Vallahi bugüne kadar kendime böyle bir soru sormak aklıma bile gelmedi. Ama mantıklı düşünürsek “patronlar olmasa aç kalır mıyız?” bilmem ama işsiz kalacağımız kesin.
Tekstil işçisi: Ben bildim bileli bu durum böyle. Neden böyle bir soru sorayım ki? Sence cevap çok net değil mi? Patronlar olmasa bize kim iş verir? İşveren olmazsa aç kalmaz mıyız?
Matbaa işçisi: 21 yıllık işçiyim. Zaman zaman düşündüm. Kendi işimin patronu olup bu durumdan kurtulacağımı hayal ettim ama maalesef bugün halen çalışıyorum. Bence patronlar olmasa herkes aç kalır!
Liman işçisi: Doğrusunu söylemek gerekirse ben bu soruyu kendime hiç sormadım. Sen soruyu sorunca düşünmeye başladım. “Patronlar olmasa” ihtiyaçlarımızı nasıl karşılarız? Kim kurar fabrikaları? Kim gider çalışır, biz limanda ne işe yararız? Mümkün değil bence böyle bir şey. Keşke patronlara ihtiyacımız olmadan yaşayabilsek.
İşsiz bir işçi: Ben işsizim; benim bir patronum yok ama cebimde param da yok. Bir iş bulmak için her yere başvuruyorum. Psikolojim bozuldu. Kendi durumum aslında sizin sorunuza iyi bir cevap. Patronlar olmazsa hiçbir şey olmaz. İnsan yaşayamaz, çünkü burası İstanbul, paran yoksa senin için hayatın da bir anlamı yok, bu düzende her şey para olmuş.
Öğrenci: Böyle bir soru sormadım kendime. Ama bence patronlar olmasa hayat da olmaz!
Metal işçisi: Ben tam olarak böyle bir soru olmasa da şöyle bir soruyu hep soruyorum kendime. Neden patronlar var? Acaba bu hep böyle mi devam edecek? Düşünüyorum ama pek de bir cevap bulamıyorum aslında. Başımızdaki yöneticiler, büyüklerimiz bu duruma bir çare bulmalı.
İnşaat işçisi: Patronlar olmasa olur mu? Tabiî ki olmaz. Bize kim iş verir? Açlıktan ölürüz vallahi. Herkes birbirini yemeye başlar.
Kot taşlama işçisi: 11 yaşımda işe başladım, şu an 25 yaşındayım. Bugüne kadar birçok işte çalıştım. Bu dünyanın kanunu böyle. Birileri işçi olacak, birileri patron. Bu bizim kaderimiz. Aile büyüklerimiz zamanında kafalarını kullansalardı şimdi ben bu durumda olmazdım. Bizimkilerin suçu. Patronlar olmazsa olmaz, çünkü bize ekmek veren onlar.
Sağlık işçisi: Çok garip bir soru. Bilmem, bugüne kadar hiç düşünmedim. Ama sanırım patronlar olmazsa çalışmak diye bir şey de olmaz. Peki ne yiyip içeceğiz? Aklıma başka bir şey gelmiyor.
Hizmet sektörü işçisi: Bu soruyu hiç sormadım kendime. Ama patronlar olmazsa aç kalırız. Kim bize iş verecek, ekmek paramızı kimden alacağız? Bugün iyi kötü evimize ekmek götürüyoruz çok şükür. İşsiz kalıp ekmek bulamayanlar da var.
Plastik işçisi: Yok ben böyle bir soru sormadım kendime. Ama düşündüğümde patronum olmasa kim bana para verecek? Nasıl ev kiramı ödeyebileceğim? Çoluk çocuğuma kim bakacak? Tabiî ki patron olmazsa bizler aç kalırız! Bugün daha fazla patron olsa işsizlik diye bir şey olmaz ki. Herkes çalışır ve yoksulluk da olmaz.
Ben de 18 yıldan bu yana işçilik yapan bir işçiyim. Daha önceleri bu soru bana sorulsaydı üç aşağı beş yukarı aynı cevapları verirdim. Çünkü çevremizde hayatı sorgulayan ve sorgulamayı öğreten hiçbir şey ve hiç kimse yoktu. Bugün ise işçileri bilinçlendiren ve mücadeleyi anlatan UİD-DER’in bir üyesiyim ve bu soruya vereceğim cevap şudur:
Patronlar olmasa biz işçiler bırakın aç kalmayı daha iyi ve daha huzurlu, bolluk içinde yaşardık. Nasıl mı? Düşünün, bugün ürettiğimiz her şeyin hammaddesini bir şekilde doğadan elde ediyoruz. Madenlerde çalışanlar patron mu? Çıkan madenleri işleyerek demire, bakıra vb. çevirenler patron mu? Üretim yaptığımız makineleri yapanlar ve bu makinelerde çalışanlar patronlar mı? Bugün yediğimiz içtiğimiz, giydiğimiz her şeyi üretenler bizler değil miyiz? Eğer üretenler bizlersek neden patronlar olmadan yaşayamayalım ki! Eğer biz işçiler ürettiklerimizden yararlanamayıp düşük ücretlerle kandırılıyorsak, en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamıyorsak, bunun sebebi patronlardır.
Biz işçiler patronların yaratmış olduğu sefalet koşullarına “hâlâ başımızda patronumuz olsun”, “patronlarımız olmazsa olmaz” deyip bu yaşam koşullarını sorgulamadan kabul mü edeceğiz? Hayır diyebilmek için örgütlenerek mücadele etmeliyiz.
Üreten Biziz, Yöneten de Biz Olacağız!
Futbol Kazandırır!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
Son Eklenenler
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...