Buradasınız
Patronun Havucu İşçinin Onuru
Esenyurt’tan bir metal işçisi

Türkiye’nin en köklü holdinglerinden birine bağlı bir markette çalışan arkadaşım ilginç bir anısını anlatmıştı. Benim de yaşadığım benzer deneyimler aklıma geldi, sizlerle paylaşmak istedim. Arkadaşımın çalıştığı markette bir işçi tazminatsız şekilde işten atılıyor, atılma gerekçesi ise çalıştığı reyondan bir havuç yemesi... Evet, söz konusu sadece bir adet havuç! İşveren temsilcisi, “kimse benim ne havucumu, ne de başka bir ürünümü yiyemez” diyerek tazminatsız şekilde işçiyi sokağa atıyor. İşçi arkadaşları bu duruma tepki gösterse de yetersiz kalıyor, geri adım attıramıyorlar.
Benzer bir olay yıllar önce Kıraç’ta bulunan bir tül perde fabrikasında, bir işçinin “el havlusunun kenarına dikerim, nasılsa çöpe atılmış” diyerek çöpten aldığı iki karışlık perde tülü yüzünden başına gelmişti. O işçi arkadaş da tazminatsız işten atılmıştı. Daha acı başka bir olay da 16 yıllık bir işçinin, işyerimizden sadece bir su bardağı büyüklüğünde boyayı aldığı için atılmasıydı. O arkadaşın da 16 yıllık tazminatını gasp etmişlerdi. Konular ve taraflar öz olarak birbirine ne kadar çok benziyor değil mi? Eminim ki her birimizin benzer hikâyeleri vardır.
Patronlar sınıfının biz işçi sınıfına verdiği mesaj çok net, “bir çöpümüzü bile alamazsınız, alırsanız bunun bedeli ağır olur”. Bu ve benzeri olaylarla biz işçi sınıfını hırsızlıkla suçlayan, bizi sürekli açlıkla terbiye etmeye çalışan patronlar sınıfı, bu zenginliği nereden elde ediyor peki? Tabii ki biz işçilerin alın terini, göz nurunu çalarak sermayelerini bu kadar büyütüyorlar. Emek gücümüzü sömürdükleri yetmezmiş gibi biz işçiler adeta aldığımız her nefesin vergisini verirken, patronlar sınıfı türlü mekanizmalarla bizlerden kesilen vergileri çalarak gemisini yürütüyor. İşçi Dayanışması gazetesinin, 188. sayısında bahsettiği gibi 2 trilyon 210 milyarlık vergi borcunu ödemeyerek, bunu kamunun yani bizim sırtımıza yükleyerek banka hesaplarını şişiriyorlar.
Biz işçiler sabahın karanlığından gecenin karanlığına kadar çalışıp, asgari ücrete mahkûm edilmişken bizlerin karşılığı ödenmemiş emeği üzerinden palazlanıyorlar. Her fırsatta çeşitli mekanizmalarla hırsızlıkta sınır tanımayan patronlar, ufacık şeylere işçiler el uzattığı zaman klasik oyunu oynuyorlar. İşinden edilen, itibarsızlaştırılan, rencide edilen işçiler oluyor. İşçi sınıfı, kendi emeğine ve onuruna sahip çıkmak için örgütlenmediği sürece patronun havucu işçinin hayatından daha kıymetli olmaya devam edecektir. Tarih defalarca göstermiştir ki, işçi sınıfı bir sınıf olarak örgütlendiği, örgütlü mücadele saflarında birleştiği zaman hak ettiği şeyleri söke söke alır.
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Rakip Değiliz
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- EYT’liler Emeklilik Haklarını Mücadeleyle Kazandılar
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- Yine, Tekrar, Bir Daha Şahlanıyoruz!
- Ucuz Bir Hayatı Neden Bu Kadar Pahalıya Yaşıyoruz?
Son Eklenenler
- Asırlar boyunca kalem ve kâğıdın tek sahibi egemenler oldu. Böylece olayları, bu olaylardan çıkarılacak sonuçları kendi ihtiyaçları doğrultusunda kurgulayıp kaydettiler, yani tarihi yanlı ve yanlış anlattılar. Bu nedenle resmi tarih, egemen...
- Siyasi iktidar 2025 yılını “Aile Yılı” ilan etti. “Aile yılı” ifadesi kendi başına bakıldığında kulağa hoş gelebilir. Ancak bunu dile getirenlerin bugüne kadar yaptıklarına ve paketin içeriğine bakıldığında durumun hiç de aile ve toplumun mutluluğu...
- Yeter be hey/ Uyan/ Uyanalım artık bu beyhude uykudan/ Emektir doğadakini işleyip dönüştüren/ Tüm zenginlik;/ İşçinin kolunun gücü/ Gözünün feriyle oluşur
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...