Buradasınız
Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
Gebze’den bir metal işçisi

Milyonlarca işçinin merakla beklediği asgari ücret görüşmeleri başladı. Yüzbinlerce işçi görüşmelerden beklentilerini karşılayacak bir rakamın çıkmasını umut ediyor. Çünkü her işçi yaşayarak görüyor ki mevcut ücretlerle bıraktık geçinmeyi hayatta kalmak bile mucize. Asgari ücretin belirlenme süreci her yıl sermaye sınıfının çıkarına olacak şekilde sonuçlanıyor. Patronlar, devlet desteğiyle asgari ücret belirleme süreçlerini mutlu mesut geçirirken işçi ve emekçilere ise yine yoksulluk, açlık reva görülüyor. Asgari ücret kuşa döndüğünde, temel ihtiyaçları karşılamak imkânsızlaşıyor. Ev geçindirmek, sağlık giderlerini karşılamak veya çocuk okutmak giderek zorlaşıyor.
Patronlar asgari ücretin arttırılması talebine karşı türlü yalanlar üretiyorlar. İşçilerin haklı taleplerini yok sayıyorlar. Maliyetlerinin artacağını ve istihdamın azalacağını ileri sürüyorlar. Biz biliyoruz ki bu sözler, yalanlardan öteye gitmiyor. Sermaye sınıfı işçi ve emekçilerin yaşam koşullarını göz ardı ediyor, yalnızca kendi sınıfının kârını düşünüyor. Erdoğan, “işçilerimizin onayını alacak, işverenlerimizi de yormayacak ve istihdama zarar vermeyecek bir asgari ücret hedefi ile bu süreç yönetilecek” diyor. Bu açıklamayla bir kez daha, çok net bir biçimde sermaye sınıfının çıkarlarını koruyacaklarını söylemiş oluyor. Çünkü iki tarafı memnun edecek bir asgari ücret rakamı olamaz. İktidar asgari ücretin belirlenmesi meselesinde eşit bir mesafede durdukları izlenimi vermek istiyor. Ama hiç de öyle değil. İşçilerin çıkarları, beklentileri ile sermayenin çıkarları, beklentileri nasıl aynı olabilir? Açlık sınırı düzeyinde bir ücret dayatmasında hangi işçinin onayı vardır? Hangi işçi artan fiyatlar karşısında açlık sınırı altında bir asgari ücrete onay verebilir? Şurası çok açık ki iktidar biz işçilerin taleplerine değil patronların çıkarlarına ağırlık veriyor, verecek. Patronlar sınıfıyla aynı dile, aynı kimliğe, aynı çıkarlara sahip olan iktidar, işçilere sopa göstermekten de geri durmuyor. Ücret “çok artarsa” güya işsizlik olurmuş, patronlar zor duruma düşermiş yalanı üzerinden, “açıklanacak asgari ücreti kabul edin” demek istiyor. Yüksek ücret isteyen işçileri işsizlikle tehdit ediyor.
Sermaye sınıfı ve iktidar her asgari ücret görüşmesinde, işçileri oyalamak ve kandırmak amacıyla sihirli bir cümle kullanıyor: “İşçileri enflasyona ezdirmeyeceğiz.” Patronlar için bir tür koruma kalkanı işlevi gören bu sözle, işçi ve emekçilerin en temel hakkı olan ücret artışları bastırılmaya çalışılıyor. Sermayenin ve iktidarın enflasyonla mücadele edileceği söylemleri gerçekleri yansıtmadığı gibi açıklanan enflasyon sadece gerçeğin çeyreğini ifade eden resmi enflasyondur.
İşçi ve emekçiler olarak haklı taleplerimizi kabul ettirmek, asgari ücretin temel ihtiyaçlarımızı gerçekten karşılayacak bir ücret olması için birleşmek, birlikte hareket etmek zorundayız. Bu yüzden UİD-DER’in “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” çağrısının büyütülmesi çok önemli. İşçiler olarak patronlar sınıfına geri adım attırmak için yan yana gelip örgütlü bir güç olmanın dışında bir seçeneğimiz bulunmuyor.
Ah! Mümkün Olsa
Patronun Havucu İşçinin Onuru
- Cambaza Bak Cambaza, İşçiler Yemiyor, Yutmuyor Artık
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Asgari Ücret Bir Kez Daha Sefalet Ücreti Oldu
- DİSK’ten Çalışma Bakanlığı Önünde Asgari Ücret Eylemi
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- “Beklenen Enflasyon Oranı” Oyunu
- Asgari Ücret Hep Siyah Duman!
- 2024 Yılı İçin Asgari Ücret Açıklandı: Biz Bu Tiyatroyu Çok İzledik!
- Başkasından Çözüm Bekleme, Derman Ellerimizde!
- Hem İşçilerin Onayını Alacak Hem de…
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- Yeni Asgari Ücret Eski Tiyatro
- Asgari Ücret: Refahtan Pay Değil Derinleşen Yoksulluk!
- DİSK’ten Açıklama: Asgari Ücret Değil Toplu Sözleşme!
- Asgari Ücret, Sefalet Ücreti
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Dolan Kimin, Boşalan Kimin Küfesidir?
- Derdimiz Neden Başımızdan Aşkın?
- Engelli de Saralı da Olsa Çalışacak!
- İmamoğlu’nun Gözaltına Alınması Protesto Ediliyor
- İyi İnsanların İsyanı…
- Başka Bir Sağlık Sistemi Ortak Mücadeleyle Mümkün!
- Mesele Doktorlar Değil Sağlık Sistemi
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Rakip Değiliz
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- EYT’liler Emeklilik Haklarını Mücadeleyle Kazandılar
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...